English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ F ] / Farkında mısınız

Farkında mısınız traduction Anglais

1,644 traduction parallèle
Organ satın almanın federal bir suç olduğunun farkında mısınız?
Are you aware that buying human organs is a Federal crime?
Siz ikiniz, farkında mısınız bir buçuk saattir içerdeyim.
You guys, do you realize I have been in there for an hour and a half?
Farkında mısınız bilmem ama bu okuldaki insanlarda sarışınlık oranı biraz fazla.
I don't know if you've noticed, but there's a lot of blondness to the people at this school.
Farkında mısınız bilmiyorum ama, yarın anestezi yerine hipnoz kullanarak apandisit ameliyatı yapacağım.
I don't know if you know this, but tomorrow I'm doing an appendectomy using hypnosis instead of anesthesia.
Bu seviyedeki radyasyona uzun süreli maruz kalmanın aşırı derecede tehlikeli olduğunun farkında mısınız?
You do realize that long-term exposure to these levels of radiation is extremely dangerous?
Ve farkında mısınız bilmiyorum ama bir araya gelince kocaman ve içi boş bir itham haline geldiler.
And I don't know if you know this, but they formed this, like, totally false accusation.
İdamlık mahkûmları ziyaret etmenin, benim iş tanımımın bir parçası olmadığının farkında mısınız acaba?
You guys do realize that visiting death rows is not part of my job description?
Siz, bir federal tanığı öldürdüğünüzün farkında mısınız?
you people know you just blew away a federal witness?
Ayrıca umutsuz görünüyor. Farkında mısınız bilmiyorum.
I don't know if you've noticed this yet, guys, we are desperate.
Farkında mısınız, burada benim yetkimde olan bir ulusal güvenlik sorunu var.
You know, there is a question of national security here that is in my jurisdiction.
- Bunun anlamının farkında mısınız?
- You realize what that means?
Kendinize şehir kaşifi diyorsunuz ama hırsız olduğunuzun farkında mısınız?
You call yourself an urban explorer, but you do realize you're a thief.
Az önce burda birinin öldüğünün farkında mısınız?
You are aware that someone has died?
-... ya da nasıl bulunacağından haberdar olmadığının farkında mısınız?
- or how to find it. - But you do.
Bunun ağır bir suç olduğunun farkında mısınız?
You are aware that's a felony? Yes.
Farkında mısınız bilmem ama adamlarımızdan biri öldürüldü.
I don't know if you realize this or not, but one of our guys,
Bu sabah bir adamımın öldürüldüğünün farkında mısınız?
You're aware that I had an officer killed this morning.
Siz nerede olduğunuzun farkında mısınız?
Well, guess what?
Ne kadar sıkıcı gözüktüğünüzün farkında mısınız?
I mean, do you realize how lame you look right now?
- Mümkün değil, Amirim. - Beni bu şubenin başına sırf bu tarz uygulamaları bitirmem için getirdiklerinin farkında mısınız?
Are you aware that this is exactly the type of conduct i was brought to this department to end?
Bunun stüdyo için ne kadar büyük bir imtiyaz olduğunun farkında mısınız?
You realise how important this franchise is to the studio?
- Dün bir nükleer bombanın patladığının farkında mısınız?
- -Do you realize a nuclear bomb went off yesterday?
Hücre cezası almanıza 10 saniye kaldı, bilmem farkında mısınız?
You guys are about 10 seconds away from solitary, you know that?
O gemide sahte para bastıklarının farkında mısınız?
Are you aware that they're manufacturing bogus currency aboard that ship?
Bunun farkında mısınız?
Do you know that?
Size yönetilen suçlamaların ciddiyetinin farkında mısınız?
Do you understand how serious these charges are? I'm handcuffed to a table.
Farkında mısınız? Dışarıda insanlar barut fıçısı gibi.
In case you haven't noticed, it's a powder keg out there.
Bunun ne olabileceğinin farkında mısınız?
Do you know what this might be?
Kiminle uğraştığınızın farkında mısınız?
Who do you think you're dealing with? !
Bir Bayan Hainsworth'un olduğunun farkında mısınız?
You are aware there is a Mrs. Hainsworth?
Taam, evrimin epeyce ispatlandığının farkında mısınız?
M, m'kay. Ya-you realize evolution has been pretty much uhhh... proven.
- Karakolda olduğunuzu farkında mısınız?
Do you realize you're in a police station?
"Bay Scott, az önce kendinizle çeliştiğinizin farkında mısınız?"
"Mr. Scott, do you realize you just contradicted yourself?"
Bahçede gizli bir DEA ajanı bulunduğunun farkında mısınız?
Did you know that there is an undercover DEA agent out in the courtyard?
Sinyal vermeden şerit değiştirdiğinizin Farkında mısınız?
Are you aware that you changed lanes back there without signaling?
Kalem oynatmak için birinin ne kadar kızgın olması gerektiğinin farkında mısınız?
You realize how angry someone has to be to put pen to paper?
Eğer bağlantılarımız olmasaydı başına ne gelirdi farkında mısın?
You realize what could have happened to you if we didn't have connections? !
Kızın ve oğlumun fiziksel olarak yakınlaştıklarının farkında mısın?
Are you aware that your daughter... and my son have been getting physical?
Farkında mısın, şu anda ikimiz de suçlu durumdayız.
Do you realize that at this moment we are both felons? Why?
Eyalet şampiyonluğu için oynayacağınızı farkında mısın?
Do you realize you're playing for the state championship?
Dolayısıyla Buda'ya sığındığımızda şaşkınlık ve acımızın tamamen farkında olarak bize rehberlik eder.
So, when we call out to Buddha, he guides us, in full awareness of our confusion and suffering
Üniversite-1'de böyle yapan çok kız olmadığının farkında mısın?
You realize there's not a lot of freshman girls... who do this sort of thing?
Zayıflayan pozisyonunuzun farkına varmanız için size tanıdığımız zaman zarfında,... başka olaylar olmayacağına söz veriyorum ve sizden de aynısını bekliyorum.
During the time we've given you to consider your ever-weakening position, I give you my word there will be no further incidents, and I expect the same consideration from you.
Bazılarınızın Charlotte, Aurora'nın geliştirilmesi konusundaki önerimi yaptığında kuşkuları olduğunun farkındayım.
I'm awarr some of you had doubts when Charlotte presented my proposal for Aurora's development.
Olanlar hakkında hiç konuşmadığımızın farkında mısın?
Do you know that we never talked about what happened...?
Farkında mısın, bu yaptığımız şey çok saçma o yüzden ben bu işte yokum.
THIS WHOLE THING IS REALLY STUPID, AND I'M NOT GONNA DO IT.
İlk kez birlikte yalnız kaldığımızın farkında mısın?
Do you realize that this is the first time that we've had a moment alone
Kıyafetin üstünü tamamen kan yaptığınızın farkında mısınız?
It's not about the dress.
Kaderini fütursuz ve neredeyse alkolik olmuş eski bir rock yıldızına bıraktığının farkında mısın?
You realize you've left your fate in the hands of a spineless and semi-alcoholic has-been rock star.
Haftalardır yaptığımız en uzun konuşma olduğunun farkında mısın?
Do you realize that was the longest conversation we've had in weeks?
Onunla ayrıldığınızın farkında mısın?
Do you realize that we just broke up?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]