Gecikiyoruz traduction Anglais
91 traduction parallèle
Gecikiyoruz.
To get to the studio, we're already late.
Gecikiyoruz.
We're dropping time.
- Haydi, gecikiyoruz.
- Come on. We're late. - All right.
Senin geride kalman yüzünden herzaman gecikiyoruz.
We're always held up by your lagging behind.
- Al, gecikiyoruz.
Al, we'll be late. - Right.
Niye gecikiyoruz?
What is holding us up?
Gecikiyoruz.
We'll be late.
Akşam yemeğine gecikiyoruz.
We're late for supper as is.
Niye gecikiyoruz?
What's holding things up?
- Gecikiyoruz.
- We'ΙΙ be Ιate.
Gecikiyoruz.
We're late.
Neden gecikiyoruz?
Now, why are we delaying here?
Gecikiyoruz.
It's getting late.
Gecikiyoruz.
We're running late.
Gecikiyoruz.
We're gonna be late.
Ama biz, okula gecikiyoruz.
But we're kind of, we're late for school...
4.30 dediğini biliyorum ama gecikiyoruz bu yüzden...
I know you said 4 : 30. We're running late.
- Amcamın partisine gecikiyoruz.
- Dad, we'll be late for Uncle Ron's party.
Vinnie, gecikiyoruz.
VINNIE, WE'RE LATE.
Gecikiyoruz. Sizi uyarmıştım.
We're going to be late!
Gecikiyoruz.
We're running out of time!
Boş ver. Gecikiyoruz.
Come on.
Hadi gidelim, gecikiyoruz.
We're late.
Haydi, gecikiyoruz.
We're late.
Gecikiyoruz.
It's late.
Gecikiyoruz. Değişiklikleri konuşalım.
We`re running late, so let me go over some changes.
Hadi, gecikiyoruz.
Come on, we're late.
Ama biraz gecikiyoruz.
But we're running a little late.
- Gecikiyoruz.
- We're already late.
Gösterime gecikiyoruz. İsa aşkına, filmini ne zaman çektiler bunun?
Come on Stan, we're gonna be late for the screening!
Gece Kathryn " de kaldık ve gecikiyoruz.
We had a sleep over at Kathryn's, and we're running a little late.
Gecikiyoruz. Bu nasıl olur..... hergün?
Now how could that happen every day?
Gecikiyoruz, değil mi?
We're running late, aren't we?
Belki sonra. Acele et, gecikiyoruz.
Maybe later, hurry up, let's go.
- Gecikiyoruz.
- We're late.
Gecikiyoruz.
- I'll start the van.
- Kız kardeşin ise, saygı duyarım. - Gecikiyoruz.
Okay, I can respect that.
Gecikiyoruz.
It's getting late
- Gecikiyoruz, lütfen bayan,
- Don't delay, please, ma'am.
Hayır, gecikiyoruz!
No... it's... tch! We're getting late...
Bunun bir Elvis Presley filmi olduğunu anlamıyor mu? Ekstra çekimler yüzünden gecikiyoruz ve bütçemizi aşıyoruz Bu, cebimizden para çalmak demek
Don't he understand that this is an Elvis Presley picture and that all that extra shooting puts us over schedule, which means over budget?
Hey, niye gecikiyoruz?
Hey, what's the hold up?
- Gecikiyoruz.
- It's getting late.
Gecikiyoruz.
Well, it's gettin'late.
Baba, gecikiyoruz.
Dad, it's late.
Gecikiyoruz. Eğer istersen dışarı çıktığımızda görüşürüz.
We'll see you when we come out if you want.
Acele et, gecikiyoruz!
Hurry up, we're late!
Hadi gecikiyoruz.
Come on, we're late.
Bak, gecikiyoruz.
Look, it's late.
Sorun ne? Neden gecikiyoruz?
What's wrong?
- Sözümü her kestiğinde biraz daha gecikiyoruz.
- Gets bigger when you interrupt me.
gecikme 24
geciktim 283
geciktin 152
gecikti 37
geciktim mi 32
geciktik 55
geciktiniz 43
gecikmem 16
geciktiğim için özür dilerim 58
geciktiğim için üzgünüm 64
geciktim 283
geciktin 152
gecikti 37
geciktim mi 32
geciktik 55
geciktiniz 43
gecikmem 16
geciktiğim için özür dilerim 58
geciktiğim için üzgünüm 64