English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ G ] / Gelmiyor

Gelmiyor traduction Anglais

16,439 traduction parallèle
- O gelmiyor.
- He's not coming.
Hiç mantıklı gelmiyor.
It doesn't make sense.
Neyse dostum. Rachel gelmiyor.
Anyway, man, Rachel's bailing.
Artık çok mantıklı gelmiyor.
Not a lot makes sense anymore.
Yazılım dersi ev ödevi için gerçekten programlayabileceğimiz güzel bir program düşünmem lazım. Ama hiçbişey gelmiyor aklıma.
My homework assignment for coding class is to think of a cool app that we could actually program, but I've got nothing.
Dayanmazlarsa aklıma başka fikir gelmiyor. Hastanın zaman kalmadı.
Well, if they don't, I'm out of ideas, and she's out of time.
- Bu anlama gelmiyor bence.
- It does not mean that.
Hayır, ameliyatlara girmem durdurulduğu için zor gelmiyor.
No, not since they pulled me off surgery.
Sana da garip gelmiyor mu?
Does that look weird to you?
Burada doğmuş olmamız sonumuzun burada olacağı anlamına gelmiyor.
You know that just'cause we were born here doesn't mean that we end up here.
Peki, bu kulağa pek düzgün gelmiyor.
Well, that doesn't sound quite right.
Evet, ben de düşündüm. Ama para kaynağını kesmeye çalışması mantıklı gelmiyor.
Yeah, I thought that, but it don't track that he'd want to cut off his money.
Hergün akşam yemeği için önümüze üst sınıf çiçekler gelmiyor.
[inmates cheer] You know, it's not every day that we have such a high-class ranfla for dinner.
Bu konuşacağımız anlamına gelmiyor.
That doesn't mean we have to talk to each other.
Ama böyle bir hava durumu uyarısı her gün gelmiyor.
But, what I can tell you is we don't get a weather warning like this every day.
Her ay da gelmiyor.
We don't get one every month, either.
Devlet başkanı olarak hiçbir şey yapamamak doğru gelmiyor.
It doesn't feel right, as Head of State, to do nothing.
Bay Ross onun dersini almış olsa bile okula kayıtlı olduğu anlamına gelmiyor.
Even if Mr. Ross were in that class, it doesn't mean he was matriculated.
Sadece benim peşimden gelmiyor...
She's not just coming after me.
Harvey'nin ipi Mike'ın eline vermesi pes ettiği anlamına gelmiyor.
Harvey letting Mike take the reins is not him giving up.
İhtiyacı olduğunda ona yardım edemeyeceğin anlamına gelmiyor.
It doesn't mean you can't help him when he needs you.
Bu doğru gibi gelmiyor Marcus.
That doesn't sound correct, Marcus.
Bu doğru gelmiyor mu sana?
Doesn't this feel right?
"Geliyor musun, yoksa gelmiyor musun?"
For real?
Sandstorm ipucunu böyle takip etmek sana da garip gelmiyor mu?
This doesn't seem off to you? Chasing down a Sandstorm lead like this?
Kulağa doğru gelmiyor, ama Amerikan eğitim sisteminin ırkçı önyargıları olabilir mi?
Doesn't sound right, but the American educational system having a racial bias?
Hayır, gelmiyor Ama dinle, bence mesele
♪ No, it doesn't But see, I think the issue is ♪
Ama madem sana önemli gelmiyor, bu haftaki maaşını vermeyiz.
But, since it doesn't seem to matter to you, we'll go ahead and keep this week's pay.
Denedim, ama aklıma gelmiyor...
I think it was...
Hapishanede bu kadar beleş işçi imkanı varken etrafta hep bir bahçıvanın olması sana da garip gelmiyor mu?
You ever think about how it's weird that there's always a gardener around when there's a whole grounds crew that basically works for free?
Geliyor musun, gelmiyor musun?
You coming or what?
Vurulmuş olması öldüğü anlamına gelmiyor.
Okay... just because she was shot doesn't mean she's dead.
Bu söz kimseye garip gelmiyor mu?
Does that wording sound weird to anyone else?
Yanlış olabilecek bir şey aklıma gelmiyor.
I can't imagine what that something off might be.
Benimle gelmiyor, değil mi?
She's not coming with me, is she?
Senin zavallı seçimlerinle anneni dolduruşa getirdiğim için ne yazık ki ailen gelmiyor.
Your parents aren't coming, not after I filled your mom in on some of your poor choices.
Dünyanın geri kalanından ayrı yaşayacaksınız. Ama bu onalara değer vermeyi bırakacağınız anlamına gelmiyor.
You'll live apart from the rest of the world, but that doesn't mean that you can stop caring about it.
Sesler hiç de iyi gelmiyor.
That doesn't sound good.
Mantıklı gelmiyor.
Doesn't make sense.
Yoksa ilham mı gelmiyor?
Or writer's block?
Ancak bu gerçekten hiçbir anlama gelmiyor, değil mi?
But it's not really gonna amount to anything, is it?
Akşam yemeğine gelmiyor musun?
Not coming for dinner?
Aklıma kimse gelmiyor.
I've been racking my brains.
Tedaviler sonunda iyileşeceğimiz anlamına gelmiyor.
Treatments do not mean a cure.
Duko'dan çağrı gelmiyor.
Duko's call's not coming.
Genetikler bir aile anlamına gelmiyor, değil mi?
Genetics doesn't really make a family, does it?
Emirlerim Evie'den gelmiyor.
My orders don't come from Evie.
Bana pek doğru gelmiyor.
It does not seem very true to me.
Aklıma şarkı gelmiyor hiç.
I can't think of any.
Bak, bütün gün masa başında olmam senin işinin benimkinden daha zor olduğu anlamına gelmiyor.
Look, just because I sit behind a desk all day does not mean your job is harder than mine.
Gelmiyor.
No.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]