Hallettim traduction Anglais
3,570 traduction parallèle
Temizlik sorunumuzu bir güzel hallettim.
I have handled our whole sanitation situation.
Salınmanı hallettim.
I've obtained your release.
Oh, hayır, hayır, hayır, hayır, dostum, onu da hallettim.
Oh, no, no, no, no, I have got you covered, my friend.
Hallettim.
Got it.
Bak, ben senin kısıtlı zaman diliminde işi hallettim.
Look, I've worked under your rather urgent deadline.
Bir sorun vardı ve hallettim.
I saw a problem and I fixed it.
Hallettim diye.
I had it covered.
O işi ben hallettim.
I got that covered.
Tıbbi masraflarını hallettim.
I took care of her medical expenses.
Size kızgınlar, ama onları hallettim.
Angry at you, but I handled them.
Hayır, hallettim.
No, I've done it.
- Hepsini hallettim.
- Already done.
- Ben de birazdan bunu araştıracaktım. - Evet ama ben dün gece hallettim.
- Yes, but now I did it last night.
- Hallettim.
I got it.
Hallettim.
I got it. I got it.
Hallettim.
I got it.
Hallettim.
Oh, I got it.
- Hallettim.
- I got it.
Onları hallettim.
I got that covered.
Bunu çoktan hallettim bile.
I already took care of that.
Hallettim çünkü ben harikayım.
I did it...'cause I'm amazing.
Hallettim de.
And I got it.
Evet, işlerimi kızımın bisikletiyle hallettim.
Yeah, I spent the day running errands on my daughter's bike.
Hallettim bile.
I actually just went.
Bunu bitirmeyi hallettim.
Well, I managed to finish it.
Hallettim. Ama...
I did, but...
Sorunu hallettim.
Problem solved.
Jess! Jess, hallettim.
Jess!
- Ne kadar sürecek? - Hallettim.
- How long is this gonna take?
Hallettim.
I handled it.
Hemen hallettim.
I did it fast.
Endişelenme peşindeki adamları hallettim.
Don't worry. I fought away all those who were chasing you.
Bu sefer hallettim onu.
Got him this time!
Çoktan bir sürü ağır yükü hallettim ve kısa bir listeyle geldim.
Um, I've done a lot of the heavy lifting already, came up with a short list. I thought you might...
Hastaneye de geldiler, endişelenme hallettim.
They came to the hospital too. Don't worry about it! I've got it taken care of.
Hallettim de.
I nailed it.
- Hayır, ben hallettim.
No, I already did it. Egh.
O işi hallettim ben.
Oh, I already took care of that.
Hallettim.
I get it.
Oh, bir de nerede olduğunu sordu, ama ben hallettim dostum.
Oh, he asked where you were, but I covered for you, bro.
Kolayca hallettim.
Pretty easy.
- Sana demiştim, her şeyi hallettim.
I told you, I've taken care of everything.
Darryl onlar hallettim dedi.
Darryl said they took care of them.
- Tamamdır ben hallettim slash. Burada bekle.
- All right, I got this, slash.
- Görmüştüm ondan. - Teşekkür ederim ama her şeyi hallettim.
Thank you, but, er... it's fixed.
İşte hallettim!
Oh yeah, that did it!
Boş ver, hallettim.
Never mind, I got it.
Ama artık sorunu hallettim.
But it's all been resolved now.
Hallettim.
I...
Hallettim.
# come on # [laughter] It's done.
Peki, hallettim.
( beep ) All right, I get it.
hallelujah 92
hallederiz 84
hallet 25
halledeceğiz 34
halledeceğim 67
hallediyorum 27
hallederim 113
hallettik 38
halledebilirim 49
hallettin mi 27
hallederiz 84
hallet 25
halledeceğiz 34
halledeceğim 67
hallediyorum 27
hallederim 113
hallettik 38
halledebilirim 49
hallettin mi 27