English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ H ] / Hazıran

Hazıran traduction Anglais

111 traduction parallèle
Jet yocuuğa hazıranıyor.
The jet is fueling as we speak.
Kendim hazırlayıp bu sabah yaptırttım.
With a trap door. I designed it and ran it off this morning.
Bu cömertliği asla unutmayan Jett de onu yetiştiren, büyüten şimdi de bu gece bu büyük toplantıda onu onurlandıran bu eyaletin daha ileri bir seviyeye gelmesi için varını yoğunu harcamaya hazır.
And Jett, never forgetting this kindness... is ever ready to devote his resources... to the greater glory of the state which reared him... which, in turn, does honor to him tonight... in this great gathering here at present.
Ama şu merdivenleri çıkınca Sezar'ın eli olurum. Ona başkaldıranı ezmeye hazır bir el.
But when I go up those stairs, I become the hand of Caesar ready to crush those who challenge his authority.
Bizi ayıran sebepler her neyse, ben bunları unutmaya hazırım.
No matter what our differences, I fear I'm forgetting the amenities.
Sizi tasalandıran beyefendi en sonunda hazır.
The man, that upset you so much, is ready.
Nedimem, gelinliğim, pirinç hepsi hazırdı.
Bridesmaid... gown, rice... The whole thing. And I ran.
Ezberle ve sıran geldiğinde söylemeye hazır ol.
Memorize it and be ready to recite when your cue comes.
Patlayıcıyı barındıran kapsül şu anda hazır hale getirildi.
The capsule containing the explosive will now be made ready.
Hazırlanın, sıranız geliyor!
Be ready for your turn!
Son uçuşun hazırlıklarını tamamlamadan önce değişik türden hayvanlara laboratuvar testleri uyguladılar.
Before setting up this last flight, They ran a series of lab tests on a variety of animals.
Moskova, büyük buzkıran Krassin'in kutup kaşifi Samoilovich komutasında hemen denize açılmaya hazır olduğunu duyurdu.
In Moscow, it's been announced that the heavy icebreaker Krassin... under the command of the Arctic explorer Samoilovich... is ready for immediate sailing.
herifi çağıran bile olmadı ama davetli listesini hazırlayacak?
He's not even invited and he's makin'up the guest list?
Şaşıran Polonya üç haftadan kısa sürede ülkeyi kaplayan güçlü Alman savaş makinalarına hazırlıksız yakalandı.
A stunned Poland unprepared for the mighty German war machine is brought to its knees in less than three weeks.
Neden senin için hazırladığım güzel, sıcak küvete girmiyorsun?
Why don't you go take that nice, hot bath I ran for you?
Ben bir ön hazırlık yaptım.
I ran a preliminary.
"Hazır ol, nişan al, ateş!" diye bağıran ben olacağım.
I'm the one that says, "Ready, aim, fire!"
Bütün olanları unutmaya hazırım, ancak buna karşılık hayattaki önem sıranı belirlemeni, bu çeteyi terketmeni ve takımla ilgili sözünü imzalamanı istiyorum.
I'm willing to wipe the slate clean and forget. I want you to get your priorities straightened out, quit hangin'out with hoodlums, and sign your commitment to your team. Have you done that yet?
1991'de Steeleman Komitesi tarafından hazırlanmış başarılı hastahane yönetim stratejileri arasındaki benzerliği araştıran rapor.
It ´ s the 1991 Steeleman Committee analysis of similarities in the management strategies of successive DGs here.
Kuralları takip et, Dikkatini ver, Sıranı bekle... Aynen iş gibi, oynamak için giyinip hazırlanırsın..
Follow the rules, pay attention, wait your turn... it's just like work, dressed up like play.
Belgelerinizi çıkarın ve sıranız geldiğinde incelenmesi için hazırlayın. - Uyanın, burası Paris.
Have your papers out and ready to be inspected when it's your turn.
Efendim, Merkür kullanıma hazır olmadan önce, bir standart doğrulama protokolü yürüttük.
Before Mercury went operational, we ran a standard validation protocol.
Hazır ol. 15 dakika içinde sıran gelecek.
Get ready. I'll need you in a quarter of an hour.
Sıranız gelince bol kıyafetler Giyin, metal takmayın.... ve yüksek dozda elektrik Akımı verilmesine hazır olun.
When it's your turn, remember to wear loose clothes, no metal, and be prepared to receive several heavy doses of electric current.
Jamacy kendini çok yalnız ve mutsuz hissetmiş ta ki karnavalın ilk gününde devesinin üzerinde bir şövalye gelip onu serbest bırakıncaya kadar. Kurtulur kurtulmaz, prenses sevgilisi Lapa'ya koşmaya başlamış ve karnavalın geçit töreni için kostümünü hazırlamaya başlamış.
Jamacy became very sad and lonely... till the first day of carnival... when a knight on his camel set the princess free... and she ran on foot until she got to her beloved Lapa... and she donned hercostume forthe carnival parade.
Hazır, şimdi senin sıran.
Ready, now it's your turn.
Şık, ağız sulandıran, profesyonelce hazırlanmış yemek. Bol malzemeli.
Elaborate, mouth-watering professionally prepared meals, well garnished.
Banyonu hazırIayayım, sonra aIışverişe çıkacağım.
I ran you a bath, then I'll go shopping.
- Web sayfasını hazırladı.
- Ran the website. - He came up with this.
Red McGibbon rolünü canlandıran aktör Komünist görüşleri yüzünden hapse girince Jack Dorso tek başına Mermi denemesi yapsa da seyirci güçlü belden yukarısına rağmen Mermi'yi romantik bir rolde izlemeye hazır değildi.
When the actor who played Red McGibbon... was jailed for his Communist sympathies... Jack Dorso made one attempt at a solo Bullet feature. But the audience was not ready to accept Bullet as a romantic lead... despite his powerful upper body.
Radyasyon barındıran birimleri mühürlemek için hazırlıklara başlayın.
Begin sealing bulkheads on lower levels to contain radiation.
Hazır ikimiz de paylaşma saatimizdeyken abaza heriflere saldıran geyik canavarından bahsedelim biraz.
Oh, now we got our special sharing time. Let's figure out what the deer monster has against horny men.
- Param hazır mı? Dürüst olmak gerekirse, karşıma bazı.... beklenmedik sorunlar çıktı ve...
Well, to be honest, I ran into some unexpected complications and I don't.
Leş kokunu bir mil öteden alabiliyorum. Ee Aang, barıştıran yeteneklerini sınamaya hazır mısın?
I could smell your stink a mile away.
Buna hazır değildim eve döndüm.
I wasn't ready for this so I ran back home.
Bu sadece ön hazırlık, fakat defterdeki el yazısı ile bana verdiğin Collier'ın el yazısını karşılaştırdım.
This is just preliminary, but I ran the handwriting from the notebook against the sample from Collier's that you gave me.
Ayrıca, ben ezik ve hazırlıksız olan ve... sürekli çocuklarına bağıran annelerden biri olmayı... istemiyorum, ki benim annem böyle birisiydi.
Besides, I just really don't want to be one of those moms that's, like, completely overwhelmed and unprepared and always screaming at her kids the way my mom used to be.
Geçen baharda karşılaştığımızda, ilişkimizi tekrar başlatmak istemiştin ve ben buna hazır değildim.
When i ran into you last fall, You wanted to start up our affair again, And i wasn't ready.
Onları takip edeceğiz, bildiğiniz gibi onlara bu hazırlıkları yaptıran ve bütün takımın işe çıkmasına sebep olan bu ihbar bir yangın ihbarı değil.
We're going to follow them, and as we've seen it's not always fires that get them all moving, because the entire team goes out.
İnsanoğlu yavrusunu, dünya ile yüzleşip kendi kendine hayatta kalması için hazırlamaya en fazla zaman ayıran hayvandır.
Man is the animal that dedicates the most time in preparing his offspring to face the World and survive autonomously.
Bahsettiğin köy, aslında birçok Avrupa devletine saldırıda bulunmaya hazırlanan teröristleri barındıran bir eğitim kampı.
That village as you call it, was in fact a training camp for terrorists bent on overthrowing several European Governments.
Bende Alma Zapanta'nın özgeçmişini hazırlayacağım
So I ran a background on Alma Zapanta
Yıkamaya hazır olduğunda beni ararsın. Satış rekorları kıran Derek Storm serisinin göz alıcı finali. Baylar ve bayanlar karşınızda dehşetin efendisi Rick Castle.
and celebrate the launch of storm fall call me when you're ready to wash that off the stunning conclusion to his best-selling Darrink Storm mistery series ladies and gentleman the master of the macabre
Fotoğraflar elde hazır olsun. İtmeden, sakince. Sıranızı bekleyin.
With your picture in hand Don't push, calm down wait for your turn double check your data
Sıranın bana geleceğini anladım ve hazırlıklı olmak istedim.
I figured my turn was coming, and I'd better be ready.
Önemli olan, sıran geldiğinde, buna hazır olabilecek misin?
The thing is, when you do, will you be ready?
Bunun için bir simülasyon hazırladım ve gözlemsel eğilimi düzeltebildim.
Well, I ran a simulation. Allowed me to correct for the observational efficiency. - Oh.
Gitmeye hazır olduğumuzda, arabanın motoru çalışır ve kapısı açık hâldeyken, harabeye dönüşmüş evden Tulip'le çıktım ve bahçede bekleyen köpeklerin arasından arabaya koştum.
When all was ready for immediate departure, the engine running, the car door open, I emerged from the ruined bungalow with Tulip on the lead and ran the gauntlet of dogs down the garden path.
Ve hiç bir otobüs zamanında gelmezken neden bir otobüs zaman çizelgesi hazırlıyorlardı?
And why did they create bus timetables when they never ran on time?
Hazır olduğumda, kazan dairesinde gardiyanların idare ettiği dövüşü ayarladı.
When I was ready, he set up the fights that he and the guards ran in the boiler room.
En sonunda komşular onu öldürmeye hazırlandığında, kaçıp gitti.
Eventually when the neighbors prepared to kill it, it ran off.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]