Her ne olduysa traduction Anglais
666 traduction parallèle
Her ne olduysa seni kötü etkilemiş.
Whatever's happened is obviously taking its toll.
Stanley, her ne olduysa söyle?
- Stanley, whatever happened?
Kardeşler arasında doğadan gelen bir rekabet vardır. Artık her ne olduysa, o olaydan beri ondaki rekabet duygusu gittikçe büyüyerek anormal bir hal almış.
But there's a natural strong rivalry between sisters... and ever since that incident, whatever it was... it's grown more and more bitter in her until now it's... abnormal.
- Bea... O adama her ne olduysa, seninle hiçbir ilgisi yok.
- Bea What happened to this man has nothing to do with you.
Onca yıl beklenti ve umudun ardından geldi ve hasta. O yokken her ne olduysa da onunla olmamı istiyor.
After years of waiting and hoping, he's here, he's sick, and he expects me to be with him, whatever happened while he was away.
Şey, her ne olduysa, biri ondan hoşlanmadı ve Neilson'u vurdu.
Well, whatever it was, somebody didn't like it and shot Neilson.
Şey, her ne olduysa, görünüşünden anladığım kadarıyla günler önce doktor tarafından tedavi edilmeliydi.
Well, whatever it was, it should have been fixed up by a doctor days ago from the looks of it.
Her ne olduysa, tek bildiğim bize kederden başka bir şey getirmediğiniz.
Whatever happened, all I know is that you have brought us nothing but grief.
Her ne olduysa, geçen bahar oldu.
Whatever it was, it happened last spring.
Eğer ait olduğun yerde, evinde olsaydın, her ne olduysa, o olmayacaktı.
If you'd been home where you belonged, whatever went on would not have gone on.
Her ne olduysa bir şeyler onu çok kötü etkilemiş gibiydi. Neredeyse kendinden nefret ediyormuş gibi görünüyordu.
Whatever it was, she seemed to be overcome by... by something, well...
Babama her ne olduysa bana olmayacak.
Whatever happened to my father will not happen to me.
Belki diğerleri değil, ama her ne olduysa, eminim yapacaktı.
The others may not go home, but from what happened, I'm sure he will.
Ama her ne olduysa oldu... aklımı kullanamadım!
But what happened was that I wasn't using my head!
Her ne olduysa, uyarısız olmamış.
Whatever happened didn't happen without a warning.
Burada her ne olduysa bu çocukların içinde kilitli duruyor.
Whatever happened here is locked up inside those children.
Her ne olduysa bana anlatabilirsin.
Whatever it is, you can tell me. He... touched me.
Kaptan'a her ne olduysa Dr. Lester'la yalnız kaldığı kısa süre içinde oldu.
Whatever happened to the captain on that planet must have taken place in the short space of time that he was alone with Dr. Lester.
Evet, her ne olduysa annemi çok üzdü.
Yes, it has and it's made Mother unhappy.
Her ne olduysa, geçti gitti.
Whatever it was, it's gone now.
Her ne olduysa Fay Wray'a
Whatever happened to Fay Wray
Her ne olduysa... AIan'ın yüzünden oldu.
Whatever has happened... has happened because of Alan.
- Bana daha önce her ne olduysa yeniden olabilir.
Well, whatever happened to me before might happen again.
Her ne olduysa içeridekiler çok korktular.
Whatever it was, they were scared to death.
O tankın içinde her ne olduysa çok fazla enerji ortaya çıktı.
Whatever happened inside that tank released a hell of a lot of energy.
Her ne olduysa oldu, o iyi bir taşıyıcı ve iyi bir çocuktu.
However it happened, he was a good caddy and a good kid.
Şu sendikacı kaybolduğu zaman. Ya da her ne olduysa...
When that union guy went away or got kidnapped or whatever.
Her ne olduysa, sen ve kayınbiraderin Bernie, hisse senetleri ve sigorta poliçelerinizi paraya çevirdiniz. Ve gidip, bir kuru temizleme şirketi satın aldınız.
What happened was you and your brother-in-law Bernie, you cashed in your stock certificates and your insurance policy and you went out and bought a dry-cleaning establishment.
Her ne olduysa kendi bildiğin gibi anlatır mısın?
Whatever happened, in your own words.
Her ne olduysa oldu. Çok zararlı bir molozu bir şekilde başımızdan atmış olduk işte.
Well, however it happened it was good riddance to some extremely bad rubbish.
Bak dün gece her ne olduysa her noktasında numara yaptım.
Look, whatever happened last night, I faked every bit of it.
Orada her ne olduysa, sence neden oldu... Neden sadece sana oldu da bana olmadı?
Why do you think, whatever it was that happened in there... only happened to you and didn't happen to me?
Her ne olduysa, üzgünüm.
Whatever happened, I'm sorry.
Ne var Jim, her ne olduysa korkunç görünüyorsun.
Why, Jim, whatever is it, you look terrible.
Ama her ne olduysa birden kontrolünü kaybetmiş.
All of sudden, he loses control.
Geçen yıl her ne olduysa, senin suçun değildi.
What happened last year wasn't your fault.
Her ne olduysa bunu bulmalıyız Watson..
Whatever happens, Watson, we must find them.
- Evet, anlıyorum, ama her ne olduysa bir çoğu bakanlığın emriyle nakledilmiş. Önlem için.
Yes, I understand, but with all what happened many were transferred by order of the ministry.
Her ne olduysa sonuçta soygun engellendi ve para kurtuldu.
Whatever's happened, the fact remains that the robbery was foiled and the money was saved.
Her ne olduysa oldu ama sanırım hâlâ hayattayız.
Whatever happened... I guess we're still alive.
Kolonistlere her ne olduysa bile, o, onun sinyaline ilk yanıt veren mürettebat tarafından bulunacaktı.
Whatever happened to the colonists, he'd be found by the first crew to respond to his signal.
O odada her ne olduysa onlarda iz bıraktı.
Whatever happened in that room left its mark on them.
Her ne olduysa, bunu Yamato kendi kendine yapmış.
However it happened, the Yamato did it to herself.
Şey, babama her ne olduysa,... olağanüstü diye düşünüyorum.
Well, whatever's going on with Dad, I think it's pretty terrific.
Burada başka her ne olduysa, hepsi gerçekti.
Whatever else happens here today, that is the truth.
Sonra ne olduysa, Paris onun için çıldırmaya başladı.
Then all of a sudden, Paris went wild over her.
Her ne bulduysa veya kulak misafiri olduysa, bunu bir banta kaydetti. Ortadan kaybolmadan hemen önce de, bantı bir kasaya kitledi.
Whatever he found out or overheard went into a tape recorder, and the tapes he hid in a locker right before he disappeared.
Gerçek şu ki, ne yazık ki, Garthe Knight, yani Wilton'ın tek oğlu, her nasıl olduysa yeniden ortaya çıktı. Hem de Afrika'da çarptırıldığı üç ayrı müebbet hapis cezasına rağmen.
Wilton's only son, has somehow been resurrected from 3 consecutive life sentences in Africa.
Ona güveniyordum, geçmişinde ne olduysa onun hatası olmadığına inanıyorum.
Now, I have every faith in her, you must believe that. Whatever there was in her past, I'm sure it's no fault of hers.
Bakın, her ne olduysa, sonuna kadar araştıracağız.
on my demons in the night? ?
Boş ver. O gece ne olduysa oldu, her ne olduğunu düşündüysen düşündün, şimdi biz birbirimizi istiyoruz!
Whatever happened that night, whatever you think happened, we want each other now!
her neyse 2842
her ne ise 107
her ne olursa olsun 80
her ne kadar 48
her ne istersen 16
her neredeyse 27
her ne olursa 33
her neyse işte 22
her ne haltsa 24
her nasılsa 83
her ne ise 107
her ne olursa olsun 80
her ne kadar 48
her ne istersen 16
her neredeyse 27
her ne olursa 33
her neyse işte 22
her ne haltsa 24
her nasılsa 83