Hoşuma gider traduction Anglais
1,414 traduction parallèle
Sosisli sandviç atılması hoşuma gider.
I like getting hit with hot dogs. It don't bother me.
Hoşuma gider.
I'd like that.
Bu hoşuma gider.
I will enjoy that.
Bu hoşuma gider.
I'd like that.
Tek bir gün sürüyor ama güzel bir kız tarafından öpülmek her zaman hoşuma gider.
It's not until tomorrow but I always love it when a beautiful girl kisses me.
Ama sert kızlar hoşuma gider.
But tough girls are my type.
Dinlemek çok hoşuma gider!
I'd love to hear it!
Hoşuma gider bu.
I really like that in a girl.
İnsanlarla gerçek muhabbetler yapmak hoşuma gider.
I like to have a real conversation with people.
Evet, Jam Pony takımının bir parçası olmak çok hoşuma gider.
- Yeah. Yeah, I'd love to be a part of Team Jam Pony.
Evet. Bu hoşuma gider.
Yeah, I would like that.
Onu görmek hoşuma gider.
I'd like to see him.
İlgi alanımı aştıkları zaman çok hoşuma gider.
Oh... Oh, I love when they're out of my league.
Hoşuma gider.
Oh, I like.
Niles, Daphne, Bize katılmanız hoşuma gider.
Niles, Daphne, you're welcome to join us.
- Tabii, çok hoşuma gider.
- Sure. I'd like that.
Bunu yapmak benim de hoşuma gider.
You know, I think I'd really like to do that too.
Bir erkeğin, onu asla elde edemeyeceğini sanacak kadar çok istemesi hoşuma gider.
I like a guy to want it so bad he thinks he isn't gonna get it ever.
İyi bir oral seks hep hoşuma gider.
I can always use a good blowjob.
- Bu hoşuma gider.
- I'd like that.
Ama seni tekrar dinlemek hoşuma gider.
But I'd love to hear you again.
Organikler ile dost olmak her zaman hoşuma gider.
I'll always enjoy the company of organics.
Erkek kardeşime bir mektup gönderebilirsin. Bana ne olduğunu bilmesi hoşuma gider. Bir padd alacağım.
Maybe I can talk to the Captain about finding a way to compensate your victims.
Bu hoşuma gider.
I would like that.
Evet, evet bu hoşuma gider.
Yeah, yeah, I would like that.
- Çok hoşuma gider.
- I'd like that.
Onun işe gelmesini izlemek hoşuma gider.
I like to watch her arrive at the milk bar.
Bu çok hoşuma gider.
I'd like that very much.
Beynine açılacak bir kapı bulmak çok hoşuma gider.
Boy, I'd love to find a portal into your brain.
Bu hoşuma gider, bu çok hoşuma gider.
I'd like that a lot.
Tekrar gözden geçirmek hoşuma gider.
Take me through it again.
Yani... ve o bir ressam... ve, bilirsiniz, Tanrım... beş yıl sonra, orada onunla yaşamak hoşuma gider.
So--and he's a painter... and, you know, gosh... five years from now, I'd like to be living there with him.
Cinsel yönelimimi yüzlerce kişinin önünde haykırman hoşuma gider mi sandın?
I love you telling hundreds of people about my sexual habits.
Bu benim hoşuma gider.
Personally, I like being jerked off.
O, evet hoşuma gider.
- Wouldn't that be cool?
Evet, çok hoşuma gider.
Yes I like that.
İnan bana sana vurmak çok hoşuma gider.
Believe me, I'd love to keep hitting you.
- Çok hoşuma gider.
- I'd love to.
Kızlara erkek adı verilmesi çok hoşuma gider. Çok sevimli.
I've always liked boys'names for girls. lt's cute.
Bir parça profesyonelce davranırsan çok hoşuma gider.
I would really appreciate it if you could just show a modicum- -
- Bu hoşuma gider.
I'd like that.
Senin gibi sürtükler hoşuma gider.
I rather like... nixas like you.
- Çok hoşuma gider.
- I would like that.
Mektup ya da paket almak hoşuma gider.
Thinking about getting things in the mail.
Benim de çiçek almak hoşuma gider. Biraz rahatlamak iyi olur, bu biraz uzun sürecek gibi.
Women are independent beings who can make their own..... choices.
- Olur, çok hoşuma gider.
- Oh, yeah, I'd love to. - Yeah?
Bu çok hoşuma gider.
You know, I'd like that.
Biriyle olmak hoşuma gider.
I'd love the company.
- Çok hoşuma gider.
I'd like that.
Hoşuma bile gider.
I would delight in it.
Hoşuma gider Komutan.
I'd like that, commander.
giderim 112
gider 37
gideriz 43
giderler 19
gidersen 28
giderken 18
gidersem 23
gidersin 32
gider misin 34
hoşuma gitti 323
gider 37
gideriz 43
giderler 19
gidersen 28
giderken 18
gidersem 23
gidersin 32
gider misin 34
hoşuma gitti 323