Ing traduction Anglais

Hırsız kurbanlarını bu şekilde saptıyor.

That's how the thief is I.D.'ing the victims.

Silinen dosyaların içinde okulun İSS'sini buldum. Saldırıdan bir gün önce, bütün KMB üyelerine ertesi sabah okulda dikkatli olmaları için bir e-mail gönderilmiş.

I found on the school's ISP in the deleted files an e-mail sent out the day before the attack cc'ing all the members of the DMG telling them to be careful at school the next morning.

Evet, muayyen günümdeyim, o da ayakkabılarımla dalga geçti.

Yeah, I'm PMS'ing and he made fun of my shoes.

Şu anda işteyim ama eve gittiğimde Tom ve ben...

I.M.ing WORKS, AND WHEN I GO HOME TONHT, TOM AND I ARE GOING TO...

Hey, mesajlaşma işinden bir şey çıktı mı?

HEY, ANY LUCK WITH THAT I.M.ing THING?

Önemli bir müzik yapımcısı limuziniyle kasabadan geçiyordu. Ozanın şarkılarından biri kulağına gelmiş.

Some big-time music manager was limo-ing through town and he caught one of the troubadour's songs.

Benimle alakası olmadığı halde neden maillere beni cc ye koyuyorsun?

"Why do you keep cc-ing me on things that have nothing to do with me?"

Ufaklığa hemşirelik.

Ya-ya-ing the sisterhood.

Onun başka kızların "R" lerini "O" larken çekilmiş fotoğraflarını da görmek istemiyorum ki o fotolarda "HK" lerde olmayacak.

And I don't wanna see any pictures of her R-ing some girl's O while some H K's in the background.

Ryland aşırı dozdan ölecekti ama doktorlar onu geri getirdiler

Ryland was OD'ing, but the doctors pulled him out of it.

Ben de bu dj'lik işini kıvırabileceğimi düşünüyorum...

DJ'ing. You know, I'm thinking of getting into spinning wax.

- Bu gece Dj olmayacaksın.

- You are not DJ'ing the party.

Solucan deliği, zaman bükme, görünmezlik aygıtı bu hafızanı koruyor.

Or make you invisible. A worm-holing, time-bending, invisible-ing device that shields you from the mind.

Evet, görünmezlik dedi.

Yes, he said invisible-ing.

Ben de Seksi Steve'le yazışıyordum.

Going somewhere? - I'm just IM'ing with Sexysteve right now.

Şimdi biz buna uymak zorunda mıyız?

Now we're all the back to square f'ing one?

Lanet bıçağımı onun...

I will f'ing knife him in the...

~ Çünkü buraya gelmeden önce ~

#'Cause I had some f'ing coffee #

Bu onun yüzünü ing. nüfusu ile karşılaştırıyor.

This cross-checks her face with the UK population.

En önemlisi üyeleri tespit edip, metalik gri Honda Accord'u olanı bulmak.

Our priority is I.D.'ing the members and finding out which one drives a silver Honda Accord.

Beklenilmeyen davranis teshisi koyacagim.

I'm ing to prescribe a more unorthodox treatment.

Senin şu lider erkek kişiliğini bozmak istemedim ama hapisteyken karını beceren bir adama..... sen olsan ne söylerdin ki?

I didn't mean to get all alpha male on you. ? What are you supposed to say to the guy who's f'ing your wife while you're in jail?

Ona "hey" demedim.

That's not what I'm "hey" ing you about.

İyi Herbalux'lar!

Happy Herbalux-ing!

Oh, nasıI gidiyor?

Oh, how you ing?

Mekanı kutsuyorlar.

- Sage-ing the place.

Havaalanında çantaları taşırken seni gördüler, riske giremeyiz.

We couldn't risk them I.D.'ing you as the baggage handler from the airport.

Şimdi, ben iğrenç değilim, bağlıyorum.

No, I am not revolting. I am... coup-ing.

Önemli olan, onun artık güvende olduğu ve sağlığına kavuşması için tedavi olduğu. Ve bence bu, hepimiz burayı boşaltırsak daha çabuk olacak.

The important ing is that he's safe, and we're gonna nue you back to health, and i think that would happen a lot faster if we all clear out.

Biliyorsun, bir sürü sey olup bitiyor.

I've... kind of had a lot ing on.

Bu çok garip, izlenen olmak.

Pe-people watching me instead of, uh... it's- - it's so weird, uh, to be the one ing watched.

Kapatmalıyım, biri bana bachelocity'den mesaj yolluyor.

Great. ( Computer Beeps ) Oh, I Have To Go. Someone's I.M.Ing Me On Bachelocity.

Sarışın kadının kahvesi için tatlandırıcı getirmeyi unutmuşum, sigarasını kolumda söndürmeye çalıştı.

Well... I Forgot To Ing Sweetener For The Blonde Woman's Coffee, And She Tried To Put Her Cigarette Out On My Arm.

Akşaaam... lar.

Even... ing.

Biz bir takımız ve ilk işimiz o cesetleri teşhis etmek olacak.

We're a team, and our first play is i.D.Ing those bodies.

büyütmeye gerek yok.

No sense hype ing it.

- Rüyanda hala Diane'i öldürüyor musun? - Hayır.

- Do you still dream about O.J.-ing Diane?

Sıkıcı!

Bor-ing!

Bana mesaj göndermeyi bırak.

Stop IM-ing me.

Sen evde çocukla oturuyor olacaksın ben dışarda muhteşemleşirken.

You'll be at home with the kid while I am out awesome-ing all over the place.

Bayım bu sabah kafamda aylık 1000 Dolarlık bir bütçeyle uyandım.

Sir, I woke up this mo? Ing With a budget mapped out in my head of $ 1,000 a month.

Benim kitabımda bunun anlamı, terfi etmek askeri okula gitmek ve benzeri şeylerdir.

In my book, it means getting promoted, going to an army school, P.C.S. - ing. Things like that.

Adet öncesi gibi öfkeli

She's Totally Pms-Ing.

- Arabamla lanet olasıca bir göle girdim.

You did what? - I drove my car... into a f * ing lake.

- Şu ERmsn şeyi.

- The he-M.S.'Ing.

Uçağın düşmesi konusunda Simon Elder'in birşeyler yapmış olması düşüncesi içimi kemirdi.

I'm tormented by the thought that simon elder could've had something to do with that plane ing down.

Sana ondan hoşlandığını söylediğim için özür dilerim.

I'm sorry that i said i thought you had a ing for her.

Aynı şeyleri siz de yaşamışsınızdır Kiki dünyaya geleceği zaman.

You Must Have Gone Through A Similar Ing

Son on yıldır Noel ve Paskalya'da yaptıklarınızı da dikkate almayacağım.

I'm also going to overlook you two have been Christmas and Easter-ing it for the last ten years.

( İng. : nine = dokuz Alm. : nein = hayır )

Nine.

Bir dakika konuşabilir miyiz?

( kck ing ) in Can we talk for a minute?