Inkar etme traduction Anglais
256 traduction parallèle
Sakın inkar etme!
Don't deny it!
Birlikte olduğumuz zamanlar mutluyduk, en azından bunu inkar etme.
But admit that we had fun while it lasted.
- Neden söz ettiğini bilmiyorum. - Boşuna inkar etme.
- I don't know what you're talking about.
Hiç inkar etme. Onları izledim.
Don't deny it, I've watched them.
Bilerek yaptın Gary, inkar etme.
You did that on purpose, Gary. Don't you deny it.
Lütfen, inkar etme zahmetine katlanma.
Please don't go to the trouble of denying it.
Lütfen, inkar etme.
No, please, don't deny it.
- Bunu inkar etme.
- Don't deny it.
Ne cins bir kemik olduğunu bilmiyorum, ama inkar etme.
I don't know what kind of bone it is, but don't deny it
Bu beyler kim olduğunu biliyor, bu yüzden inkar etme.
These gentlemen know who you are, there's no use denying it.
- Ona aşık olduğunu inkar etme.
- Don't deny you're in love with him
Asla Dulcinea olduğunu inkar etme.
Never deny that you are Dulcinea.
Sen polissin, inkar etme!
You are the police, do not deny.
Oh, inkar etme, Komiser. Sen küçük çok tüylü bir terrier gibisin, pantolunuma dişlerini geçirmiş, bırakmıyorsun.
I was in my downtown office until 7 : 00... and then I drove to Pasadena.
inkar etme.
Don't deny it.
Ve sen olduğunu inkar etme.
And don't deny that it was you.
- inkar etme!
Yes! We've seen it too
sakın inkar etme.
Are you trying to deny?
Bunu inkar etmeyi dert etme.
Don't bother denying it.
Bana o gözle bakmadığını inkar etme Muffy.
Don't try to tell me you hadn't thought of me in that way, Muffy.
Yaptın, inkar etme.
And you know you did.
Gösteriden beraber ayrıldınız, inkar etme sakın.
You left the shower together, don't deny it.
Lütfen, inkar etme.
Please, don't deny it.
Her zaman ortaya çıkar ve bana etrafta patronluk taslarsın, bunu inkar etme!
You always show up and start bossing me around!
Sakın inkar etme.
Don't deny it.
Aklından geçtiğini inkar etme.
Don't deny the thought hadn't crossed your mind.
Ve yaptığını inkar etme.
And don't deny it.
Sakın inkar etme. Bu güvenin seni dayanılmaz yapıyor.
I find your confidence irresistible.
Sen Kittysin, inkar etme.
You're Kitty, don't deny it.
O'Connell, bunu inkar etme.
O'Connell, stop denying it.
- İnkar etme.
- Don't deny it.
- İnkar etme. Milletten duydum.
I've heard people talking
İnkar etme zahmetine girmeyin.
Please don't trouble to deny it.
İnkar etme.
Don't tell me.
İnkar etme, Lucy.
Don't deny it, Lucy.
İnkar etme dedim!
Don't deny it, I say!
İnkar etme.
Don't deny it.
İnkar etme!
Don't deny it.
İnkar etme, Paul, bu adamı saklıyordun.
Don't deny it, Paul, you've been hiding this man.
İnkar etme Venedik'in cazibesini
Don't tell me Venice has no lure
İnkar etme.
You know you are.
İnkar etme, yoksa buna inanır.
Don ´ t deny it, or he will believe it.
İnkar etme, bu gerçek.
Fine. I'll settle for that.
İnkarında ve suçlarında ısrar etme.
don't persist with your errors and denials.
- İnkar etme.
Don't deny it!
İnkar etme yoksa seni mahkemeye götürürüm.
Don't deny it or I'll take you to court.
İnkar etme, çok sürükleyici bir yazı.
You can't deny, it's a riveting read.
İnkar etme içinde.
She's in denial.
Bunu inkar ederek bize hakaret etme.
Do not insult us both by denying it.
İnkar etme
Don't deny it
İnkar etme işte, flört ediyordunuz.
You won't admit you were flirting.