Itiraf etti traduction Anglais
2,111 traduction parallèle
Elena zaten itiraf etti, değil mi?
Elena already confessed, right?
Çoktan itiraf etti. - Pekâlâ.
He's already signed a confession.
Kadın her şeyi itiraf etti ve olay çözüldü.
She gave you a full confession and our job is done.
Ben'in annesi Ian'a mı itiraf etti?
Did Ben's mom confess to lan?
Cinayeti itiraf etti, dava kapandı.
He confessed to the murder - - case closed.
- Ama itiraf etti, efendim.
- She just confessed, sir.
Lordum, suçunu itiraf etti.
My lord, he has confessed.
Gerrard, bazen onlara bakıp şey yaptığını itiraf etti.
Well, Gerard admitted that sometimes he looks at them and... does a...
Sameer her şeyi itiraf etti mi?
So Sameer confessed everything?
Her şeyi itiraf etti ama silahıyla buraya geliyor.
He confessed everything, now he's getting his gun.
27 insanı öldürdüğünü itiraf etti.
He confessed to killing 27 people.
Annem az önce itiraf etti.
My mom just admitted it.
Neredeyse cinayeti itiraf etti.
He as much as confessed to the murder. Come on.
Navid itiraf etti.
Navid admitted it.
Evet ama Dan, Jeremiah'ı senin aradığını kendisinin de bu durumdan faydalanıp seni utandırmak için kavgayı başlattığını itiraf etti.
Who called jeremiah, and he took credit for it and then Staged that whole wrestling stunt to embarrass you. I was totally wrong about him.
Mrs. Humphrey herşeyi ifadesinde itiraf etti. ama tartışılamaz tek bir şart ekledi. Bu da sabıkanızın hemen silinmesi.
Mrs. Humphrey has signed a full confession but has one demand she says is non-negotiable... that your record be expunged immediately.
Benden hoşlandığını itiraf etti, şimdi gidip dudağına yapışacağım.
He told me that he liked me, and I'm gonna go make out with him right now. On his face. That's awesome!
Cahill çoktan itiraf etti.
Cahill already admitted to - -
Diğer tecavüzlerden sorumlu tecavüzcü yakalandı ve suçlarını itiraf etti.
The rapist responsible for the other rapes was caught and confessed to the assaults.
- Tetikçi itiraf etti.
Shooter confessed.
O araba çaldı, olay yerinden kaçtı, ve suçunu itiraf etti.
He stole a car, fled from the scene, and confessed. Case closed.
Onun için her şeyi itiraf etti.
He confessed to the whole thing.
Hayır, çünkü bir köstebek olduğunu itiraf etti.
No, because he confessed he's an infiltrator.
Her şeyi itiraf etti!
He fessed up to the whole thing.
Sana mı? - Hayır, karısına itiraf etti!
No, he fessed up to his wife.
Ama bunun aptalca olduğunu kendisi itiraf etti.
But he admitted it was stupid. He was just angry and jealous.
- Hayır, çocuk itiraf etti.
Kid confessed. - He didn't do it.
40 dakika sonra senden aldığı emirle depoya patlayıcı koyduğunu itiraf etti.
40 minutes later, he confessed to planting explosives in a self-storage facility after you paid him to do it.
- Bence itiraf etti DiNozzo.
I think he's confused, DiNozzo.
Tom Shayes'i öldürdüğünü itiraf etti.
He admitted to the murder of Tom Shayes.
Paul itiraf etti.
Paul confessed.
Uymadığını da itiraf etti.
He's admitted doing so.
- Merkezde her şeyi itiraf etti.
- At the station he admitted everything.
Jan Greven kocanızı öldürdüğünü itiraf etti.
Jan Greven confessed to killing your husband.
KNLA'de kuzenleri olduğunu itiraf etti.
He admitted to having cousins in the KNLA.
Rahibe itiraf etti, ama bunun için bir sebebi yoktu.
Your nun confessed to it, but she had no motive.
Bana itiraf etti!
She confessed to me!
Onun polislerinden biri ortaya çıktı ve bunu yerel mahkemeye itiraf etti.
One of his constables came forward and admitted it to the local magistrates.
Dün, bir rahip eşliğinde, Bow Street Mahkemesine gitti ve Savill Kent cinayetini itiraf etti.
Yesterday, accompanied by the priest, she walked into Bow Street Magistrates and admitted to the murder of Savill Kent.
Tam olarak neyi itiraf etti?
What exactly did she admit to?
İtiraf etti.
He admitted it.
İtiraf etti, değil mi?
Sign a confession, did he?
İtiraf mı etti?
Did he confess to it?
İtiraf etti.
He confessed.
Az önce itiraf etti.
He just confessed.
- İtiraf mı etti?
- He confessed?
İtiraf etti her şeyi.
He confessed.
Ortalıkta olası bir itiraf anlaşması sonucunda ceza indirimi veya şartlı tahliye söylentileri dolaşsa da, Bölge Savcısı Danny Buck Davidson, Tiede'yi, müebbet hapis kararı ille sonuçlanabilecek birinci derece cinayet suçuyla itham ederek Doğu Teksas'ı şok etti.
Although rumors have been circulating about a possible plea bargain to lesser charges or a probated sentence, District Attorney Danny Buck Davidson has shocked East Texas by filing first degree murder charges against Tiede, which could result in a life sentence.
Bunu itiraf mı etti yoksa gerçekten de öldürdü mü?
That he confessed or that he did it?
İtiraf etti.
And he's confessed.
- Suçunu itiraf etti Kate.
- Well, what did you expect him to do, Justin?
etti 29
ettim 71
ettin 18
itiraf 19
itiraz 23
itiraf et 188
itiraf edin 23
itiraf edeyim 53
itiraz yok 21
itiraf ediyorum 130
ettim 71
ettin 18
itiraf 19
itiraz 23
itiraf et 188
itiraf edin 23
itiraf edeyim 53
itiraz yok 21
itiraf ediyorum 130