Içecegim traduction Anglais
1,662 traduction parallèle
Hemen gidip biraz çamaşır suyu içeceğim.
- Well, I'm gonna go drink some bleach now.
Lütfen babama söyleme. Söz veriyorum daha az içeceğim.
Look, please, Mom, don't tell Dad and I promise I'll take it easy.
Oraya ilk ben gidip hepsini içeceğim.
I'm going to get there first and drink it myself.
Belki küçük mataramdan içeceğim yıllanmış bir şarap yüzümü güldürür.
Maybe a little toot off the old wine skin'll cheer me up.
Şimdi bunu içeceğim.
I'm now going to drink this.
Bu iş bittiğinde, geberene kadar içeceğim.
When this is over, I'll drink until I get sick of it.
- Tabii ki içeceğim.
Of course.
Önce ırzına geçeceğim sonra kanını içeceğim.
I'll rape you first, then take my time draining you.
Demek bir tane kahrolası içki istedim o zaman kahrolası bir içki içeceğim, çünkü bunu hakediyorum.
So if I want to have one fucking drink, I'm going to have one fucking drink, because I deserve it.
Banyoya gideceğim, burnumu temizleyeceğim ve bir bardak su içeceğim.
Go to the bathroom, blow my nose, get a glass of water.
- Kanını tekrar içeceğim.
then I catch its again.
Hayır, senin yanında içki içeceğim.
No, I'm having a drink near you.
Gidip birşeyler içeceğim.
Have another drink.
- Kahve içeceğim, başka isteyen var mı?
- I want a coffee. who wants coffee?
Şundan biraz içeceğim.
I'll take some of that.
Bu arada ben de bir tane içeceğim.
You know what? I'm gonna have one myself right here.
Seni bilmem ama, ben bir şey içeceğim.
And I don't know about you, but I could use a drink.
- Ben bir sigara içeceğim.
I need a cigarette.
Kocaman bir tatlı siparişi vereceğim, çok içeceğim, ve belki de eski erkek arkadaşlarımdan bahsederim.
I'm also gonna order a huge dessert, drink too much, and maybe talk about my old boyfriends.
- Hayır, ben sigara içeceğim.
- No, I'm gonna have a smoke.
- Bir bardak su içeceğim.
- Getting a glass of water.
Biliyorsunuz, genelde sigara içmem, ama şimdi içeceğim.
You know, I don't usually smoke cigars, but I will now.
- Daha ne kadar içeceğim?
- How much will you make me drink?
George Bush ile öğle yemeği yedim, biraz sonra Madonna ile kahve içeceğim.
I had lunch with George Bush and now I'm off for coffee with Madonna...
Bir sigara içeceğim.
I'm going to have a smoke.
Gidip beynim çıkıncaya kadar içeceğim!
I am now going to drink my brains out!
Tamam, kahve içeceğim.
All right, I'll have that coffee.
Bunu seninle içeceğim kardeşim.
I'll smoke it with you, bro.
Birkaç arkadaşla buluşup bir şeyler içeceğim.
I'm meeting some friends for drinks.
- Bir içki içeceğim.
- I will have a drink.
Sigara içeceğim.
I'll smoke.
Gidip kahve içeceğim.
I'll go now for a coffee.
Ben içeceğim.
I'm gonna.
- Hayır, sek içeceğim.
- No, I'll drink it straight.
Eğer sessiz olup, dinlerseniz her 15 saniyede bir çikolatalı süt içeceğim.
If you are quiet and you listen, every 15 seconds, I will drink a chocolate milk.
Sesi duyunca bunlardan birini içeceğim.
When I hear the gong, I will slam down one of these.
Ben biraz içeceğim.
I just take a little.
İlaçlarımı içeceğim.
I have to take some pills.
Sadece bir bira içeceğim.
Ijust need a beer right now.
Bunun hepsi şarap ve ben onu içeceğim.
It's all the wine I've drunk.
Bir içki içeceğim.
Grab a drink. What's going on?
Ben de sigara içeceğim.
I'll have a smoke.
Evet ben sıska kıç protein burger alayım ekmek ve mayonez olmasın ve su içeceğim.
Do you need me to bring you back anything... like some air freshener?
Ben birazcık içeceğim.
I like mine with alittle bite.
- Evde içeceğim.
- I'll smoke at home.
Kafeinli içeceğim nerede?
Where's my Caf-Pow! ?
Sigara içeceğim.
I'm gonna go smoke.
Ben nikahtan önce bir kadeh içeceğim o kadar.
I'm having one glass, right before the ceremony.
Ben portakal suyu içeceğim.
I'll have an orange juice.
Biraz meyve suyu içeceğim.
I'll just have some juice.
Konsantre atomik kütleye asla iyi tepki vermez diyecektim ama kafein içeceğim nerede?
Well, I was going to say never compares well to the concentration of atomic mass, but where's my Caf-Pow! ?