Konuşmadım traduction Anglais
3,080 traduction parallèle
Daha onunla konuşmadım. Ama uçuş planlarını kesin olarak öğrendim. Yarın sabah inecek.
I haven't made contact yet, but I confirmed his flight plans with the F.A.A., and he's due to land tomorrow morning.
Bu sabah yeterince açık konuşmadım mı?
Was I not clear this morning?
Kimseyle konuşmadım.
So I didn't actually, uh, speak to anyone.
- Uzaklaştırıldığından beri konuşmadım.
Not since he was suspended.
Üzgünüm, Memur Meraklı. Ben ne işkenceler gördüm ama yine de konuşmadım.
Sorry, Deputy Curious but I've been tortured by the best of them, never gave up anything.
Marc'la 10 yıldır konuşmadım.
I haven't talked to Marc in ten years.
Bilmiyorum, Russell'la henüz konuşmadım.
I don't know ; I haven't talked to Russell yet.
Karşısına geçip konuşmadım.
I kept it on ice.
Çünkü, ayrıIdığımızdan beri onunla konuşmadım. Ve onu ilk seferinde bu sebeble arayamam.
'Cause I haven't really talked to her since we broke up, and I can't call her for the first time about this.
Taşınacağımı henüz kızlarla konuşmadım.
I haven't told the girls I'm moving yet.
Milo'yla konuştun mu? Kahvaltıdan beri konuşmadım.
H-have you talked to milo?
- Tommy ile bütün gün konuşmadım.
- I haven't talked to Tommy all day.
O zamandan beri onunla konuşmadım.
I haven't talked to him since then.
Onunla konuşmadım.
I've never spoken to him.
Kasabadan ayrıldığından beri onunla konuşmadım.
I haven't talked to her since she left town.
Belkide.. yeterince açık konuşmadım, ya da beni iyi duyamadınız.
Perhaps I didn't speak clearly or maybe you didn't hear me
Belli ki Santorum yüzünden uyuyamıyorum ve kimseyle bu konuda konuşmadım, şey deniyordum...
Obviously the reason I can't sleep is the Santorum aide. And I haven't talked to anyone about it, so I was trying...
Belki de açık konuşmadım.
Maybe I wasn't clear.
Karısı öldüğünden beri konuşmadım.
Not since she passed.
Bu konu hakkında kimseyle konuşmadım.
I've never talked to anyone about it.
Seni korumak için onu vurduğumdan beri onunla konuşmadım.
Um... we haven't talked since I shot at him, covering your ass.
Konuşmayı bıraktığımızdan beri konuşmadım onunla.
I haven't talked to him since we... stopped talking.
Hayır konuşmadım, ama temennilerim onlarla birlikte ve her zaman oldu.
I haven't, but, uh, obviously, my thoughts and prayers Are with them and have been all along.
Hayır, konuşmadım.
No, I did not.
- Konuşmadım.
Nope.
Tam olarak iki saatir burada bekliyorum ve henüz kimseyle konuşmadım.
Um, I've literally been here for two hours and I haven't spoken to anybody.
Maura ile konuşmadım... Dr. Isles... sadece imzalayıver, ve hiçbir sorun olmasın.
Dr. Isles... just sign it, and then everything is fine.
- Yok. Cosplay şirketini açtığından beri konuşmadım.
I haven't talked to him since he started his cosplay company.
İkinizle de henüz konuşmadım ama ben, ben oğullarımın sizi buraya rahatça getirmesinden, hatta herhangi birini rahatça getirebilecek olmasından dolayı çok mutluyum.
I haven't really spoken to either of you yet, but I'm - - I'm so glad my sons felt comfortable bringing you here - - will feel comfortable bringing people here.
- Walt, ben asla onunla konuşmadım...
Walt, I never asked her...
Ona bu konuda kimseyle konuşmayacağımı söyledim ve de kimseyle konuşmadım.
I told her I would never discuss it with anyone, and I never did.
O yüzden konuşmadım.
So I didn't.
Donna ile konuşmadın mı?
Have you spoken to Donna yet?
Henüz konuşmadığımız bir protestocu var. Sokaktaki müzisyen.
There's a protester we haven't spoken to yet... the street drummer.
- Benimle konuşmadığını sanıyordum.
I thought you weren't talking to me at the moment. I'm not.
Lisede ondan hoşlanırdım. O da benden. Bunu lisenin 35. yıl mezuniyet toplantısına....... kadar konuşmadık.
I had a crush on him in high school, he had a crush on me, and we were shy, never mentioned it until our 35th reunion.
İki saattir burdayım ve tek kelime konuşmadık.
I've been here two hours. We haven't said one word to each other.
Kampanya hakkında konuşmadığımız sürece.
Long as we're not talking about the campaign.
Ayrılığımız kesinleştiğinde bunun hakkında konuşmadık.
When the final separation came, we didn't talk about it.
Müşterilerim hakkında konuşmadığımı biliyorsun, değil mi?
You know I don't talk about my clients, right?
Yola çıktığımızdan beri hiç konuşmadın.
You just didn't say anything the whole way here.
Orada başıma gelenler hakkında neden hiç konuşmadığımı bilmek ister misin?
Do you want to know why I don't talk about what happened to me there?
Hank, bunun hakkında konuşmadığım için, bilirsin, zor zamanlar geçiriyorum...
Hank, I'm having a tough time not talking about, you know...
Günler geçtikçe küçük kızımızı bulma ihtimalimiz azalıyordu ve bunu hiç konuşmadık bile.
You know, with every day, the odds of finding our little girl the way we wanted to find her were getting worse, and we didn't talk about it.
Niye burada konuşmadığımızı anlamıyorum.
I don't know why we're not calling it in.
Turell Baylor meselesini halletme şeklimle ilgili bir sorunun vardıysa, niye o zaman gelip benimle konuşmadın? - Şef bunu yaptım.
If you had such a problem with the way that we dealt with Turell Baylor, why didn't you speak up at the time?
O yerdeki herkesin konuşmadığını mı sanıyorsun?
You think everybody in that place isn't talking?
Maura ile hala konuşmadın mı?
You talk to Maura yet?
Annen dışında kimsenin senle konuşmadığı zaman mı?
You mean when no one else spoke to you besides your mother?
Konuştuğumuz anlar oldu ama konuşmadığımız anlar da oldu.
Look, there's a time to talk and there's a time to... Not talk.
Max hiçbir şey yemediğimiz, hiç kimseyle konuşmadığımız ya da Ferrari kullanan ve Yahudi bir melek gibi şarkı söyleyen tatlı hahamla konuşmadığımız takdirde gelebileceğimizi söylemişti.
Max said we could only come as long as we didn't eat anything, talk to anyone, or flirt with the cute rabbi who drives a Ferrari and chants like a Jewish angel.
konuşacağım 73
konuşmak 63
konuşalım 186
konuş 892
konuşmalıyız 270
konuşacağız 38
konuşacak 21
konuşuruz 96
konuşuyorum 38
konuşuyorsun 21
konuşmak 63
konuşalım 186
konuş 892
konuşmalıyız 270
konuşacağız 38
konuşacak 21
konuşuruz 96
konuşuyorum 38
konuşuyorsun 21
konuşuyor 62
konuşmuyor 31
konuşma 379
konuştuk 50
konuşsana 113
konuşacaksın 18
konuşmak istemiyor musun 16
konuşmuyoruz 17
konuşur 18
konuş benimle 497
konuşmuyor 31
konuşma 379
konuştuk 50
konuşsana 113
konuşacaksın 18
konuşmak istemiyor musun 16
konuşmuyoruz 17
konuşur 18
konuş benimle 497
konuşuyoruz 54
konuşabiliriz 58
konuşmak ister misin 79
konuşmak istemiyorum 89
konuştum 61
konuştu 45
konuşun 135
konuşmayın 43
konuşalım mı 16
konuşabilir miyiz 236
konuşabiliriz 58
konuşmak ister misin 79
konuşmak istemiyorum 89
konuştum 61
konuştu 45
konuşun 135
konuşmayın 43
konuşalım mı 16
konuşabilir miyiz 236