Konuşalım mı traduction Anglais
11,674 traduction parallèle
Öğlen yemeğinde konuşalım mı?
Why don't we talk about it during lunch?
- Dövüşten konuşalım mı?
Let's hear about this fight.
Bu konuyu sabah konuşalım mı, ne dersin?
What do you say we pick this up in the morning?
Konuşalım mı?
A word?
Phil, gel biraz konuşalım.
Phil, come over here and talk to me for a second.
Şimdi iş konuşalım.
- Mm. - Now down to business.
Bunu akşam konuşalım.
Look, let's talk about this tonight.
Hadi satranç hakkında konuşalım.
Look, come on, let's talk about chess.
Oldu, senin hakkında konuşalım!
Oh, yeah, let's talk about you!
Pekala Luisa, istersen dışarıda özel olarak konuşalım.
Okay, Luisa, let's have a little chat in private.
- Tabii, konuşalım.
I need to speak to you.
- Bunu sonra konuşalım.
Ow! - Let's talk about this later.
Şu ana kadar lafı edilmeyen bazı kesin bulgulardan konuşalım.
[Buting] Let's talk about some specific results we haven't heard.
Yavaşla da konuşalım!
Let me talk you down!
Hadi konuşalım!
Let's talk about it!
Bir saniye konuşalım.
Let me talk to you for a second.
- Biraz dışarıda konuşalım.
We're gonna have a little chat outside.
Gidip Profesör'le konuşalım.
Let us go talk to the Professor.
- O zaman maaştan konuşalım?
All right, so what kind of salary are we talking? Okay.
Bunu sonra konuşalım.
Maybe we can talk about this later.
Hey beni boşver benim hakkında değil senin hakkında konuşalım.
Hey, but listen, I don't wanna talk about me. I wanna talk about you.
Biraz sakin olup bunu konuşalım.
Look. Can we just calm down and we just talk about it.
Hadi Lou, konuşalım biraz.
Come on, now, Lou. Let's talk.
- Tamam, konuşalım.
Fine. Let's talk.
Ciddi konuşalım Vinny.
Let's get real, Vinny.
Yarınki operasyondan önce seçeneklerin hakkında bir kez daha konuşalım istedim.
Listen, I want to talk to you one more time about your options. Before we proceed tomorrow.
hadi konuşalım.
- We need to talk. - Okay, let's talk.
Şimdi de kurucu meclis hakkında konuşalım.
Let's talk about the Continental Congress.
Konuşalım evlat.
Parley, son!
Çık ve konuşalım.
Parley and talk!
Gel bana konuşalım.
Come to me and parley, boy!
Tamam, öncelikle senin şu tavrını bir konuşalım.
Okay, well, first of all, let's discuss this attitude of yours.
Yatırım yapmak istiyorsanız Altın burada, buyrun konuşalım
You want to invest? We got the gold. We can talk about it.
Tamam, düğün yeminlerini konuşalım.
Okay, let's discuss the wedding vows.
Pekâlâ, Meng, şimdi de mangırı konuşalım.
All right, Meng, let's talk fucking Turkey.
Yaşadığınız bu kasabanın başarısızlığı hakkında konuşalım.
Let's talk about this abortion of a town you live in.
Bu akşam konuşalım bunu.
We'll discuss it tonight.
Ve herkesin konuştuğu şeyi konuşalım.
One day, and talk about the thing that everybody else is talking about.
Bu yüzden, bu konuyu konuşalım, tamam mı?
So let's talk about it, okay?
Sadece oturup bunu bir konuşalım.
Let's just sit and visit with each other.
- İçeri gel de konuşalım.
- Just come in and talk...
Pekala, gidip şu Bayan Jandice'le konuşalım.
Well, let's go talk to this Miss Jandice.
Kayıktaki adamdan konuşalım.
Tell me about the man in the boat.
- Sonra konuşalım.
Let's talk later.
Şimdi, Omni hakkında konuşalım.
Now, let's talk about Omni.
Burada konuşalım.
Let's have a talk here.
Neden oyalandığımı düşündüğünle ilgili uzunca konuşalım.
Let's have a long talk about why you think I'm stalling.
Hadi bunu konuşalım.
Just, let's talk about it.
Bunu sonra konuşalım.
Let's talk about this later.
Sadece konuşalım.
Let's just talk.
Pekâlâ. Toby'nin bize anlattıklarını konuşalım.
All right, everyone, let's discuss what Toby told us.