Mein herr traduction Anglais
55 traduction parallèle
Tabii efendim, hemen onları arayacağız.
Presently, mein Herr.
- Günaydın, Herr, fräulein.
- Good morning, mein Herr. Good morning, fräulein.
Danke, mein Herr.
Danke, mein Herr.
Tanrım! Alman İmparatorluğu subayları Pan-Cermen Birliği'nin birer mensubudur.
Mein Herr, officers of the lmperial German Army are members of das Alldeutsche Verband.
- Ballon, mein Herr?
Ballon, mein Herr?
- Jawohl, mein Herr.
- [German] - Jawohl, mein Herr.
- Jawohl, mein Herr.
- Jawohl, mein Herr.
- Buyrun, efendim.
- Jawohl, mein Herr.
Günaydın efendim.
Guten morgen, mein herr.
- Bitte, mein Herr?
- Bitte, mein Herr?
" Beni anlamalısın, Mein Herr ( bayım )
''You have to understand The way I am, Mein Herr
" Kaplan kaplandır, kuzu değil, Mein Herr
''A tiger is a tiger Not a lamb, Mein Herr
" Sirke asla reçel olmaz, Mein Herr
''You'll never turn the vinegar To jam, Mein Herr
" Bensiz gitsen iyi olacak, Mein Herr.
''You're better off without me, Mein Herr.
" Sakın gözün arkada kalmasın, Mein Herr, yada neden diye sorma, Mein Herr
''Don't dab your eye, Mein Herr, Or wonder why, Mein Herr
" Benden şüphe etmen için çok neden var, Mein Herr.
''You'd every cause to doubt me, Mein Herr.
" Avrupa çok geniş, Mein Herr.
''The continent of Europe Is so wide, Mein Herr.
" Yalnızca boyuna değil enine de, Mein Herr.
''Not only up and down But side to side, Mein Herr.
" Denesem bile tümünü geçemem, Mein Herr.
''I couldn't ever cross it If I tried, Mein Herr.
" bensiz gitsen iyi olacak, Mein Herr.
''You're better off without me, Mein Herr.
" Gözün arkada kalmasın, Mein Herr yada neden diye sorma, Mein Herr
''Don't dab your eye, Mein Herr Or wonder why, Mein Herr
" Benden şüphelenmen için çok neden var, Mein Herr.
''You'd every cause to doubt me, Mein Herr.
Çok yumuşak ve hoş bir kızdı, birbirimizden çok hoşlanırdık.
She had a sweet nature, mein Herr. We were deep friends.
Hiç gerek yok, ben indirebilirim.
No, please, mein Herr.
İşte Paulette'in fotoğrafı.
Here is the photo, mein Herr.
Böyle miydi, mein Herr?
Was it this one, mein Herr?
İnterpol, seni arıyordu mein Herr.
Interpol, looking for you, mein Herr.
Bugün çok jantisiniz efendim.
You looken sharpen todayen, mein herr.
- Affedin mein herr. - Önemli değil, önemli değil.
- No matter, no matter.
Bir şey mi dediniz?
Mein Herr, a word with you.
" Jawohl, mein Herr.
" Jawohl, mein Herr.
Nereden geliyorsunuz, mein Herr?
Where do you come from, mein Herr?
"Emredersiniz, Efendim."
Jawohl, mein Herr.
Ağlamayın, bayım.
Don't cry, mein herr.
Muska olmaz sevgili dostum.
No amulets, Mein Herr.
Contraire Meilleur, böyle daha iyi, hem de çok.
{ \ pos ( 192,220 ) } Contraire, mein herr, it's gone good, very good.
Bu çok harika bir araç.
She's a most magnificent vessel, mein herr.
Artık "Beyefendiciğim" para kazandığından ben de gidip kendini becermesini söyledim.
That said, mein Herr is making Euros, so he can go fuck himself.
Cidden mi, bayım?
Seriously, Mein Herr?
Efendim, eşim Avery Jessup...
Mein herr, meine frau Avery Jessup...
Çok teşekkür ederim efendim, Teşekkürler.
Danke sehr, mein Herr. Danke schoen.
Acil durum planı, efendim.
The contingency plan, mein Herr.
" Bye-bye, Mein Lieber Herr.
''Bye-bye, Mein Lieber Herr.
" Elveda, Mein Lieber Herr.
''Farewell, Mein Lieber Herr.
" Elveda, Mein Lieber Herr.
''Fairwell, Mein Lieber Herr.
"Bye-bye, Mein Lieber Herr..."
''Bye-bye, Mein Lieber Herr...''
- Natalia, bayım.
Natalia, mein Herr.
- Natalia.
Natalia, mein Herr.
Çok teşekkürler. Herr Kermit. Benim için zevkti.
Dankeschon, Herr Kermit, It was mein pleasure,
- Ne sakar bir kız.
- Forgive me, mein Herr.
Ama onlar kafam güzelken takmak içindi.
Bye-bye, mein lieber Herr, farewell mein lieber Herr,