English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ N ] / Not

Not traduction Anglais

1,718,764 traduction parallèle
SANA "YA BİR OYUNUN HEDEFİ OLMASAYDI?" DİYE SORDUM.
I ASKED YOU - WHAT IF A GAME DOES NOT HAVE AN OBJECTIVE?
AMA BELKİ HER ŞEY BİR OYUN DEĞİLDİR.
BUT, MAYBE, NOT EVERYTHING IS A GAME.
- SARILMIYORUZ ÖRNEĞİN.
- AND NOT HUGGING, FOR EXAMPLE.
BU SPİRİTUALİST BİR FİLM GİBİ DEĞİL.
IT IS NOT LIKE A SPIRITIST FILM.
Henüz Muriel değildi.
He was not Muriel yet.
Bir süre sonra kendime katlanamadım.
After a while, I could not stand myself.
Artık yalnızca çıplak olmamak için giyinmiyorum.
I am no longer dressing myself simply to not be naked.
Kendi dünyalarında değiller. Erkeklerin dünyasındalar bu yüzden dikkatli olmalılar. Bilinçli olmalılar.
They are not in their own world, they are in men's world, so they need to be careful, they need to be conscious.
Bana kadın demiyor, bu imkansız.
She does not call me a woman, there is no way.
Yalnızca çırpınmak, süzülmek değildir.
It is not just fluttering, hovering.
Yalnızca neresi olduğuna emin değilim.
I am just not sure where to.
YETERİNCE YEŞİL YOKTU!
THERE WAS NOT ENOUGH GREEN!
Bu dönüşüme başladığımda üreme organlarımı değiştirerek yeniden doğarak bir kadına dönüşmeyeceğimi biliyordum.
When I started this transition, I knew I would not become a woman, in the sense of changing my genitals and being born again.
Kendimin değil başkalarının topraklarında olmam gerekmiyordu.
I don't need to be in somebody else's country and not mine.
Ama durum böyle değil.
And that's not how it goes.
ORAYA GİREMEZSİNİZ!
YOU ARE NOT ALLOWED!
ORAYA DA!
NOT THERE, EITHER!
Peki şimdi bu belli mi değil mi?
Now, is it definite or not?
Kadınsı bir kimlik inşa etmiyorum çünkü bir kimliğe ihtiyacım yok.
I am not building a feminine identity, but that's because I don't need any identity.
Arzumun nesnesi olan kız arkadaşlarımda ya da kadınlarda memeler benim için çok özel bir şey değildi.
Specifically in the girlfriends and women that were objects of my desire, breasts were not exactly special items to me.
O insanın memelerine sahip olmayı değil kendi memelerinin olmasını.
Not wanting that person's breasts, but wanting breasts for yourself.
ÇIĞLIK ATMANIZ HALİNDE SÖNERLER
DO NOT SCREAM OR THEY WILL DEFLATE
Memelerde, üreme organı dönüşümünde olmayan bir kolaylık var.
There is something about the simplicity of breasts which the genital transformation does not have.
Fotoğraflar seksi olmaları amacıyla çekilmedi.
The pictures were not intended to be sexy or anything like that.
Ben cesur biri olarak tanınmam.
I am not known for being bold.
Meme yaptırmayı cinsellik sırasında tecrübe etmek için düşünmüyorum.
I am not thinking about getting boobs to exercise a sexual life.
Nedeni cinsellik değil.
It's not because of sex.
Karşı karşıya gelmeyi sevdiğim bir şey değil.
It's not something I like to have nor encounter.
Dürüst olmak gerekirse penis o kadar kötü değil.
The penis is not that bad, frankly.
İSTEYECEK MİSİN?
WILL YOU ASK OR NOT?
- Hayır sorun Mac Mini, o değil.
- No, it's the Mac Mini that's not.
Not almak ister misin?
Do you want to write that down?
Ziraldo'nun, Jaguar'ın ya da Millôr'un sergileri gibi değildi.
It was not like Ziraldo's exhibition, or Jaguar's, Millôr's.
Ama bu fikir doğru bir yol değildi.
But it's the idea that this is not the right way.
Argüman bulamama, motivasyon bulamama korkusu.
Fear of not having arguments, of not having motivation.
Cümle ilerlemez, olduğu yerde kalır.
The sentence does not progress, it stays there.
Benim bu türden bir yanıtım yok.
This is not the type of answer I have.
Hayır, hiç değil.
No, not at all.
Hiç değil.
Not at all.
Şu an en azından bunların söylenmesine izin verilmeyen bir toplumda yaşıyoruz.
We already live in a society where at least that is not allowed to be said.
Gösteriş yapmak için caka satmak için ortada değiller. Durumlarını samimi arzularına karşılık gelen kadınsı kimliği kullanıyorlar.
They are not there to play around, they are not showing off, they are using their condition, the feminine identity that corresponds to their intimate desire.
Örneğin, belli göstergelerle inkâr edilemez ve doğrulanabilir olan uymayanları dışlama gücü olan bir travesti ve transeksüel kimliğinin var olduğu fikri.
For example, the idea that there is a transvestite and transgender identity which is undeniable and verifiable by certain signals and which has the power to exclude those who do not fit.
KADINLAR VE ERKEKLER DEĞİL.
IT'S NOT MALE AND FEMALE.
"Travestiyi işe almayalım."
"Oh, let's not hire that transvestite."
Yani her şey yolundaydı. Pek çok insan bunu tecrübe edemez.
So, everything was fine, which is not most people's experience.
BİR OYUN YAZMAK İÇİN NOT TUT.
MAKE A NOTE OF IT TO WRITE A PLAY.
SÖYLEYECEĞİN HİÇBİR ŞEY BİR AHLAKİ OTORİTEYE DAYANIYOR OLMAZ.
ANYTHING YOU SAID WOULD NOT BE BASED ON ANY MORAL AUTHORITY.
Hayır değil.
No, it's not.
Değil.
It's not.
Yaşadığımız bu zamanlar oyun zamanı değil.
The times we are living through are not times for playing.
Solun tümüyle iyi olduğunu düşünmesem de onların düşüncelerinde kendimi buluyorum.
Even though I think that the left is not all blessings,

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]