Paramı traduction Anglais
23,510 traduction parallèle
- Lanet olası paramı bulun.
- Find my goddamn money.
Paramı geri istiyorum.
I want my money back.
Eğer paramı almazsam sana yaptığım her şeyin iki katını bu zavallı Fido'ya yaparım, tamam mı?
Hey, if I don't get my money... everything I've done to you, I'm doing double to poor Fido here, huh?
Anne, neden bütün paramızı abur cubura yatırıyoruz?
Mom, what's with spending money on all this junk food?
Paramı geri almam için, senin...
I want you to use that expensive legal training of yours
Paramı Roxxon Şirketinin derinlerine doğru yatırmış durumdayım.
My money's planted deeply inside investments with the Roxxon Corporation.
Teslimatı yapınca paramı alırım.
Payment due upon delivery.
262 00 : 15 : 30,817 - - 00 : 15 : 33,952 Bütün paramızı harcadı. Bugün onu gördüğümde...
It can't get worse!
- Paramı aldığımda olacağım elbet.
Yeah, once I get my money, sure.
Zamanlarını dolduracak hiçbir şeyleri yok, bu yüzden de kavgalar çıkarıp, yaramazlıklar yapıyorlar. Bunun için onları suçlayamazsın. Onlara iş verecek kadar paramız yok ama başka bir şey verebiliriz.
They have nothing to fill up their time, so they're... they're picking fights and they're acting out, and you can't really blame'em, and we don't have the money to give them jobs,
Onu satacak kadar paramız olduğunu sanmıyorum.
I don't think we got enough money to put the thing on the shelves.
- Paramı geri istiyorum.
- I want my money back.
Paramı ver lan.
Give me my fucking money, man.
Bugünkü paramızı çıkarmak üzereyiz.
We're about to make some money today, boy.
İyi bir sahteci için paramız var. Ya da tabi, bize yardım edebilecek herhangi birisi de olur.
We have money for a good forger or anyone who helps us, of course.
Paramız var.
We've got money.
Hayal edebileceğinden bile fazla paramız var.
We have more money than you could ever dream of.
Bizim paramız değil, Tasha.
It's not our money, Tasha.
Paramı ver de bana buradan siktir olup gideyim hadi.
Just give me my money so I can get the fuck out of here already.
Hadi be. Bu kadar paramız olduğunu bilmiyordum.
Holy shit.
Bizim paramız olduğunu sanıyordum.
I thought that was our money.
Çocukken fazla paramız yoktu. Sinemaya falan gidip oyuncak alamazdık.
You know... growing up, we didn't have a lot of money to go to the movies or buy toys.
Vorza, paramız var mı?
- Vorza, we have the money?
Paramı cinayetle suçlanan birine teslim edemem.
I can't have my money invested with someone accused of murder.
Paramı ver.
Give me my money.
Bana paramı ver FBI'dan Jack Garrett.
You get me my money, Jack Garrett of the FBI.
Çok paramız yok ama istediğini veririz.
We don't have much, but we'll give you whatever we can.
Paramı 24 saat içinde alamazsam vücut parçaları yollayacağım.
I want my money in 24 hours or I start sending body parts.
Paramızı aldı.
He took our money.
Paramı geri kazanmak için can atıyorum Horoz George.
I yearn to win my money back, Chicken George.
Sanırım ben de sizin gibi paramı saklayacağım sahip.
I think I'm gonna save up my money, just like you, Massa.
Böylece paramı ve fazlasını geri kazanırım.
I'll make my money back, and more.
- Paramın hepsi olsa da var.
It's everything, but I have it.
Kazanırsak ne kadar paramın olduğu önemli olmaz, değil mi George?
Don't matter how much I got if we win, do it, George?
Paramı size yatırıyorum.
My money's on you.
- Ayrıca, buraya asla param yetmez.
I could never afford this place.
Bak ; param var, çocuğunu seviyorum ve sen de bok gibi giyiniyorsun.
I've got money. I like your kid, and you dress like crap, so I won't be stealing any of your clothes.
Bu benim pentakostal param.
This is my Pentecostal coin.
- Bu benim pentakostal param.
This is my Pentecostal coin.
- Param yok.
- I don't have no money...
- Param yok.
I don't have no money!
Mesela şu an acayip yorgunum ve dişimin kovuğunu dolduracak param yok ama zerre kadar endişem yok.
Like, I'm tired as hell right now, man, and I ain't making no more than shoe money, but... I ain't got no worries, man.
O benim param.
That's my money.
Param olsaydı verirdim ama yok.
If I had the money, I'd give it to you. But I don't.
Ödemeye hazırım ve param da var.
I'm willing to pay. I got money.
Evet, ama param yok.
Uh, yeah, but, uh, I don't have any money.
Param yok, kusura bakma.
I don't have any money, sorry.
Ailemden param var.
I have family money.
- Param sende mi?
So... do you have my money?
- Param nerede?
- Where is my money?
- Param var.
- I got money.
paramı ver 38
paramı geri ver 31
paramı geri istiyorum 33
paramı istiyorum 62
paramız yok 39
paramız var 23
param 46
paramount 22
param yok 109
param var 112
paramı geri ver 31
paramı geri istiyorum 33
paramı istiyorum 62
paramız yok 39
paramız var 23
param 46
paramount 22
param yok 109
param var 112