Patrik traduction Anglais
138 traduction parallèle
Richard Patrik Irving Paradine'i öldürmekle suçlanıyorsunuz. 6 Mayıs tarihinde.
You are charged with the murder of Richard Patrick Irving Paradine on May 6 last.
Bu tip aşırı patrik yapmalara karşıyım.
I got something against the breed that over practices.
Çok yaşa Patrik!
Long live the Patriarch!
Bak, bak Patrik nasıl da mutlu.
Look. Look how happy the Patriarch is.
Kutsal Patrik, Roma Engizisyonu, Giordano Bruno'yu Roma'da yargılamak istiyor.
Blessed Patriarch, the Roman Inquisition wants Giordano Bruno to be put on trial in Rome.
Neden Patrik'i baskı altına alacak bir tebliğ yazmıyorsunuz?
Why don't you write the announcement, to put the Patriarch under pressure?
Patrik, seni bekliyorum.
Patrick, I'm waiting for you.
İyi, Patrik'e söyle gelip beni buradan alsın.
Good, tell Patrick to come get me here.
Bir ailen, bir çocuğun var, Patrik bana anlattı.
You have a family, a kid, Patrick told me.
Patrik, Rahibe Elizabeth'e isimler taktı.
Patrick has been calling Sister Elizabeth names.
Aziz Patrik Günü'ne Özel Gün Boyu İndirim! İyi bir fırsatla karşılaştığında bunu anlayacak birine benziyorsun.
You look like the kind of a man who can recognize a great opportunity when he sees one.
Teşekkürler, patrik.
Thank you, Patriarch.
Neyse, en sonunda anladılar, Meryem'i, Yusuf ( Patrik Jacob'un oğlu )'u ve bebek İsa'yı.
Anyway, they found out, and Mary and Joseph and baby Jee.
Mutlu St. Patrik günü, enayi!
Happy St. Patrick's Day, loser.
St. Patrik Günü başlayalı dört saat oldu ve hala sarhoş değilim.
It's been St. Patrick's Day for hours, and I'm still not drunk yet.
Bayanlar ve baylar, gördükleriniz St. Patrik Günü'nün temsil ettiği şeylere tamamen saygısızlıktır.
Ladies and gentlemen, you're seeing a total disregard for the things St. Patrick's Day stands for.
Aziz Patrik günü kutlaması için dışarı çıkmıştık. Kristal Meth'in hiç tadına bakmadığını düşünüyordu.
We'd been out the night before, celebrating Saint Patrick's Day, and she thought, "Hey, I never tasted crystal meth."
Aziz Patrik'e benden selam söyle kancık.
Say hello to Saint Patrick for me, bitch.
Patrik'e, Cassandra'yı eve götürmesinde yardımcı olmak en mükemmel Tanrı-merkezci anlardan biriydi.
Helping Patrick haul Cassandra out of the mall was like the most perfect God-centered moment.
Demek Ben ile Patrik'in filminin teknik danışmanısın.
So, you are the technical advisor for Ben and Patrick's movie.
Patrik'in anlaması için tekrar tekrar denedim bu birlikteliğin ona nelere malolacağını anlaması için ama işe yaramadı.
I've Tried And Tried To Make It Clear To Patrick Just How Much He Stands To Lose By Maintaining This Alliance, But To No Avail.
Bu da neydi böyle? O halde bu Patrik Darling'e düzenlenmiş bir suikast girişimi değildi?
What the hell was that? So this was not an assassination attempt on Patrick Darling? No.
- Selam, Patrik.
- Hello, Patrik.
Patrik, sakın korkma, herşey yoluna girecek.
Patrick, don't you worry, everything is gonna be great.
- "Patrik, 1.5..."
- "Patrik, 1.5..."
"Patrik, 1.5'un aileye ihtiyacı var."
"Patrik, 1.5 needs a new family."
- Patrik.
- Patrik.
Onun adı Patrick.
His name is Patrik.
- Bize yanlış Patrick'i yolladılar.
- They sent us the wrong Patrik.
- Yanlış Patrik?
- The wrong Patrik? That's weird.
Bu tuhaf. - Bizim Patrik nerede?
- Where's our Patrik?
Patrik Eriksson, 15 yaşında.
Patrik Eriksson, 15 years old.
Bilinmiyor. Patrik bir çok suç işlemiş :
Patrik has committed numerous crimes :
Bizim Patrick'in ne yaptığını merak ediyorum.
I wonder how our Patrik is doing.
Gerçek Patrick'i buluncaya kadar, polisin onu alması gerekli.
The police will have to take him until we find our Patrik.
- Bunu kendi Patrick'imizin hatrına yapıyoruz.
- We're doing it for our Patrik's sake.
Bu Patrik için.
This is for Patrik.
Patrik daha iyi bir görünüş için, onların yerlerini değiştirmeyi önerdi
Patrik offered to move them to a better spot tomorrow.
Patrik?
Patrik?
Bu Patrik Eriksson ile ilgili bir sorun.
This matter concerns Patrik Eriksson.
Bizim Patrik bir buçuk yaşında, genç birisi değil.
Our Patrik is one and a half, he's not a teenager.
"Sven ve Göran Skoogh, Patrik Eriksson ile ilgili olan yerleştirme kontratını böylelikle muaf tuttular."
"Sven and Göran Skoogh are hereby exempted from the contract pertaining to the placement of Patrik Eriksson."
"Patrik Eriksson mümkün olduğunca çabuk Rönnbo'ya tekrar yerleşecek"
"Patrik Eriksson is to be reinstated at Rönnbo, effective immediately."
Patrik!
Patrik!
- Patrik...
- Patrik...
Dinle beni, Patrik.Bir aile bulununcaya kadar, seni bırakmayacağız.
Listen to me, Patrik. We won't give up until they find you a family.
Patrik'e uygun bir aile bulununcaya kadar, O burada kalacak.
Patrik is staying here until they can find him a decent family.
Patrik ile konuşurum
I'll talk to Patrik.
Bu sevimli çocuk Patrik için, neden hala uygun bir aile bulamadıklarını merak ediyorum.
I wonder why they can't find a family for a nice boy like Patrik.
- Eğer sorun Patrik ile ilgiliyse...
- If it's about Patrik...
Patrick bize geldiğinde... 10 yılını bakım evinde ya da hapiste geçirmişti.
When Patrik came to us, he... He'd already spent ten years in foster care and in institutions.