Ren traduction Anglais
1,421 traduction parallèle
Ren'al Reol'den elde edilen kimyasalın bir çeşidi üzerinde çalışıyordu.
Ren'al has been working on a version of the chemical obtained from the Reol.
Ren'al ve Binbaşı Mansfield öldü.
Ren'al and Major Mansfield are dead.
- Muhteşem değil mi? Bir de ren geyiği var boynuzlu dört kişinin üzerinde sekiz tane dar şortlu çıplak adamlar olacak. Aa dur!
'Cause it feels like you've been avoiding me
- Ren altınını çalmayı ret edeme...
- Do you deny that you stole the Rheingold...
Ren altınını geri verdim.
I gave back the Rheingold.
Ren perilerine sorabilirsin.
You can ask the Rhein maidens.
Kızağında sekiz küçük ren geyiği bağlı şekilde bu kozmik felaketle savaşmaya geldi.
Mounted on his sled with eight tiny reindeer he flew into battle against the cosmic scourge.
LÜTFEN SAĞ lR DİLSİZ DİLİNİ ÖĞ REN! Ben sağır değilim ki!
I am not deaf!
Annem gerçek bir Ren Geyiğine bineceğimizi söyledi.
Go ahead! Oh, come on.
Telefonunun kulaklığını çıkarmayacak mısın?
Ren't you going to take that phone off?
Footloose'daki karakterinin adı Ren MacCormack!
Character's name in Footloose- - Ren MacCormack!
Ama ren geyiklerinin en büyük düşmanı da bu zamanda ortaya çıkıyor. Isıran sinekler.
It'll need a stack several feet thick if it's to survive the winter.
Müttefiklerin kuşatması devam edecek, Almanlar silahsızlandırılacak ve Ren nehri kıyılarını işgal edeceklerdi.
The Allies would continue their blockade, disarm the Germans, and occupy the left bank of the Rhine.
Müttefik güçler Allmanya'ya hareket edip Ren Nehrinde gözetlemeye başladı.
Allied troops moved into Germany and began their watch on the Rhine.
Uçan Ren Geyiği Meleğini incelemedik. " derdin.
We haven't explored the flying reindeer angle! "
Düşmanlarım hakkında en az şeyi bildiğim bir dönemde... { y : i } { y : i }... ölüm listemdeki ilk isim, O-Ren Ishii'ydi bulunması en kolay olan.
At a time when I knew the least about my enemies the first name on my death list, O-Ren Ishii was the easiest to find.
O-Ren Ishii, Japonya, Tokyo'da, bir Amerikan askerî üssünde doğdu.
O-Ren Ishii was born on an American military base in Tokyo, Japan.
Son kılıç da kınına girdiğinde zaferini ilân eden, O-Ren Ishii ve güçlü takımı Çılgın 88 olmuştu.
When the final sword was sheathed it was O-Ren Ishii and her powerful posse... The Crazy 88 that proved the victor.
O-Ren'in sağındaki, "Uzay Yolu" ndaki kötü adamlar gibi giyinmiş olan hoş hanım... { y : i } { y : i }... O-Ren'in avukatı, en iyi dostu ve ikinci vekili yarı Fransız, yarı Japon, Sofie Fatale.
The pretty lady to O-Ren's right, who's dressed like a villain on Star Trek is O-Ren's lawyer, best friend and second lieutenant the half-French, half-Japanese Sofie Fatale.
Okul üniformalı genç kız, O-Ren'in 17 yaşındaki özel koruması... { y : i } { y : i }... Gogo Yubari.
The young girl in the schoolgirl uniform is O-Ren's personal bodyguard 17-year-old Gogo Yubari.
Siyah takımlı ve Kato maskeli dazlak adam Johnny Mo O-Ren'in özel ordusu Çılgın 88'in baş generali.
The bald guy in the black suit and the Kato mask is Johnny Mo the head general of O-Ren's personal army, The Crazy 88.
O-Ren'in kanı ve milliyeti ile ilgili konu... { y : i } { y : i }... konseyde yalnızca bir kez açıldı :..
The subject of O-Ren's blood and nationality came up before the council only once :
... O-Ren'in suç konseyi üzerinde hâkimiyet iddia ettiği gece.
The night O-Ren assumed power over the crime council.
O-Ren Ishii!
O-Ren Ishii!
Eee, O-Ren öldürmem gereken başka uşağın var mı?
So, O-Ren any more subordinated for me to kill?
Hepsinin de yakında en az O-Ren kadar ölü olacaklarını bilmelerini istiyorum.
And I want them all to know,.. ... they'll all soon be as dead as O-Ren.
- Ren geyiklerin nerede?
- Where are the reindeer?
Ren geyiği mi?
The reindeer?
Ya ren geyikleri?
What about the reindeer?
- Bunun adı Krinkle 3000... beş yüz ren geyiği gücünde jet türbinli bir motor.
What is it? It's a Kringle 3000. Eighty-five hundred reindeer-power jet turbine engine.
Gelmek için ren geyiklerini mi kiraladın?
Did you have to borrow a reindeer to get down here?
Yani yetkililer parkta hiç ren geyiği bulamadılar öyle mi?
CHARLOTTE : So the authorities have not discovered any reindeer in the park?
- Hayır, hiç ren geyiği yok.
- No, no reindeer.
Çatıda ren geyiğini duydun.
You heard reindeer on the roof.
Asla bir Ren geyiğini sağmaya kalkma!
Never try to milk a caribou.
"Kırmızı Burunlu Ren Geyiği Rudolph" u dinledik.
That was "Rudolph the Red Nose Reindeer."
- Kırmızı burunlu ren geyiği Rudolph'un çok parlak bir burnu var. Lütfen kurtar beni.
Please save me
4 ren geyiği.
Four reindeer.
Yerli Japon Hristiyanlar. Önlemler alındı. Ba-Te-Ren'in büyüsünün korkusuyla Takugawa Bakufu, kadınlar ve çocuklar dahil 37.000 isyankarı katlettirdi.
Fearing the magic of the Christian God the Tokugawa government killed 37,000 men, women and children.
Pekâlâ. Gerçek bir Noel Baba isen ren geyiğin nerede, ha?
huh?
Ren-gham termal havuzlarını denemeden... buradan ayrılmamalısınız.
You mustn't leave until you've experienced... the hydrothermal pools of Ren-gham.
bak ne diyeceğim, 5 ren geyiğinin adını söyleyebilirsen kalkarım.
Tell ya what, you name 5 reindeer and I'll step down.
Beyaz saçım falan... Dostum, bir polis arabasına çarptım.
No, I don't [S / ren Wa / ls]
Ren geyiği mi?
Caribou?
Ren geyiği geçişi mi?
Caribou crossing?
Lapland'da bazı ren geyiği sahipleriyle tanıştım.
I met some reindeer owners in Lapland.
Benim adım A Ren.
My name is A Ren
Benim adım A Ren, zengin adam.
My name is A Ren, richman
Baharın sonları ve yükselen güneş toprağı ısıtmaya başlayınca sekiz milyon ren geyiği kuzeye göç ediyor.
There are eagles around, so pikas never stray very far from the safety of the rocks. There seems to be plenty of food now, but soon snow will come, flowers will die back, and winter will be upon us.
Ama ren geyiğinin de bir savunma mekanizması var.
Well, the poison acts as a natural preservative and the leaves remain fresh until mid-winter.
Ren geyikleri artık sineklerden kurtuldu.
The bats are stirring, preparing to leave to search for their food in the night skies outside.