Sana kalmış traduction Anglais
1,787 traduction parallèle
Sana kalmış.
Your choice.
Düşünmesi sana kalmış.
That's for you to figure out.
Seçim sana kalmış...
It's your call, boss.
Bu bilgilerle ne yapacağın tamamen sana kalmış.
What you do with the information now is entirely up to you.
Bence bu sana kalmış birşey, ve en doğru kararı vereceğine inanıyorum.
You know, it's entirely up to you, and I'm sure you'll make the right decision.
Gerisi sana kalmış.
The rest is up to you.
Onu etkilemek sana kalmış.
It's gonna be up to you to wow him.
Bu sana kalmış bir şey.
But up to you.
Ama herşey sana kalmış, top sende.
But I need to put the ball in your court.
Sana kalmış, tatlım.
It's up to you, love.
Yani, sana kalmış.
- I mean, it's up to you.
Sana kalmış.
It's up to you.
Sana kalmış, Joey.
It's up to you, Joey.
Espressosunu her zaman içtiği şekile yapmayabilirsin, sana kalmış.
You could make her latte with regular beans, your choice.
Gerisi sana kalmış artık.
Now it's on you.
Sana kalmış.
It's your call.
Artık Tianjin şehri bizim kim olduğumuzu biliyor gerisi sana kalmış İyi şanslar!
Now that Tianjin city knows who we are, it's up to you to build upon it. Good luck!
Tüm yemekler sana kalmış gibi
Well, I noticed you spend a lot of your free time hanging out at the Lodge.
- Bence bu sana kalmış
I guess that's up to you.
Sana kalmış.
That's up to you, man.
Şimdi artık sana kalmış.
It's down to you now.
Tabi onu kullanarak veya kullanmayarak ölmek sana kalmış.
Of course it's your choice whether to die without using it or not.
Seçim sana kalmış...
IT'S YOUR CALL, BOSS.
Sana kalmış.
Up to you.
- Bu sana kalmış, Beast.
- It is up to you, Beast.
Sana kalmış kardeşim, ben de senin gibi gaziyim.
It's on you brother, you're talking to a fellow vet.
Yöntemi sana kalmış.
Method's up to you.
Bugün, bir sürü iyi insan için çok boktan bir gün. O yüzden ister olaya dâhil ol ister dâhil olma, ister uzaktan izle... Sana kalmış.
This is a shitty day for a lot of really good people so you can either get onboard, you can stand on the sidelines you can look the other way, dealer's choice.
Bu sana kalmış.
That's up to you.
O sana kalmış ama eğer gece 10 : 00'a kadar para elime geçmezse esprilerini cehennemde Jinxy'ye yapacaksın.
That's up to you, but if I don't have 100k in my pocket by 10 : 00 tonight, you're cracking jokes in hell with jinxy.
Karar sana kalmış.
- Obviously that's up to you to decide.
Sana sadece bir mülakat ayarlayabilirim. Onu şaşırtmak sana kalmış.
I can only get you an interview.
İnanmak sana kalmış ama, genelde sınır dışı edilmekten çok, "mamasız" kalmaktan korkarlar.
Believe it or not, they're usually more afraid of being deported than they are of the pimps.
Amerika halkını uyarmak sana kalmış.
It's up to you to warn the American people.
Onun potansiyeline inanıp inanmamak sana kalmış.
It is up to you, whether you believe or not Bimkanith
Sana kalmış bir şey değil bu tatlım.
It's not up to you, honey.
Beni ırgalamaz, seçim sana kalmış...
believe it or not, your choice...
Bu sana kalmış.
It's up to you.
- Sana kalmış. - Haklısın.
This is all you.
Bu sana kalmış bir şey değildi.
This was not your decision.
* Sana kalmış değil bu, istediğini yapacaksın ama *
¶ ¶ That it ain't up to you Gonna do what you do ¶ ¶
Sana kalmış elbette.
Of course, it's up to you.
Karar sana kalmış.
Your call.
Eğer sana kalmış olsa, "schindlerin listesi." olmazdı
If it had been up to you, it wouldn't have been "Schindler's list."
Aslında çok iyi biliyorsun ama karar sana kalmış.
You know perfectly well, but it's up to you
Tamir masrafı vergiyle birlikte 1.47 milyon tutuyor. Böylece sana 435,910 yen kalmış oluyor.
Repairs cost 1.47 million including tax, leaving you with 435,910 yen.
Jan Di, bu tür bir kıyafeti sana miras kalmış bir şey gibi düşün.
Jan Di, consider this kind of designer clothing as an inheritance.
Jan di, bu tür bir kıyafeti sana miras kalmış gibi düşün.
Jan Di, consider this kind of designer clothing as an inheritance.
Sana kalmış, Hunter.
It's up to you, Hunter.
- Ama sana Libya'da mı hamile kalmış?
- But you were conceived in Libya?
Sana yüksek tabanlılık ve tuna balığı şeklindeki kristal kâse dışında ayrıca kendini imha düğmesi miras kalmış.
In addition to high arches and some crystal bowl in the shape of a tuna, you also inherited a self-destruct button.
sana aşığım 57
sana ne 162
sana ihtiyacım var 442
sana bir şey sorabilir miyim 124
sana söz veriyorum 235
sana birşey sorabilir miyim 28
sana da 296
sana da merhaba 35
sana bir şey göstereceğim 128
sana güveniyorum 285
sana ne 162
sana ihtiyacım var 442
sana bir şey sorabilir miyim 124
sana söz veriyorum 235
sana birşey sorabilir miyim 28
sana da 296
sana da merhaba 35
sana bir şey göstereceğim 128
sana güveniyorum 285
sana inanmıyorum 372
sana ne oldu böyle 91
sana inanıyorum 323
sana söylüyorum 711
sana diyorum 139
sana da iyi şanslar 18
sana bir şey söylemek istiyorum 85
sana bir şey vereceğim 40
sana ne yaptım 20
sana bir şey söyleyeyim 221
sana ne oldu böyle 91
sana inanıyorum 323
sana söylüyorum 711
sana diyorum 139
sana da iyi şanslar 18
sana bir şey söylemek istiyorum 85
sana bir şey vereceğim 40
sana ne yaptım 20
sana bir şey söyleyeyim 221