Siz ne diyorsunuz traduction Anglais
492 traduction parallèle
Siz ne diyorsunuz?
What do you say?
Siz ne diyorsunuz, Sör John?
What say you, Sir John?
Siz ne diyorsunuz?
How about it?
Siz ne diyorsunuz?
What have you to say?
- Siz ne diyorsunuz?
- What are you talking about?
- Siz ne diyorsunuz bayan?
- What about you, miss?
Siz ne diyorsunuz, Bay McIvers?
What d'you say, Mr Mclvers?
Siz ne diyorsunuz?
What about you?
Siz ne diyorsunuz profesör?
What do you say, Professor?
Siz ne diyorsunuz?
This is how the figures look.
Siz ne diyorsunuz?
How about you?
Siz ne diyorsunuz bilemem ama ben ilgilenmesine sevindim.
I don't know how you fellows feel about it but I'm glad he's interested.
Siz ne diyorsunuz?
What's the plan?
Korgeneral, siz ne diyorsunuz?
Air marshal. What have you got to say?
Şey, siz ne diyorsunuz, Bayan Bergen?
Well, what about you, Miss Bergen?
- Siz ne diyorsunuz?
What?
Çatıya baktım, 5000 metrekare. Ama siz ne diyorsunuz?
- There's 5000 m2 of roof.
Siz ne diyorsunuz, Kränzer?
How do you call it, Kränzer? War into the back.
Siz ne diyorsunuz?
My goodness. Beat me!
Siz ne diyorsunuz efendim?
What do you say, sir?
Siz ne diyorsunuz... 13'üncü yüzyılda, Berzano onların öncelikli merkeziydi.
Do you think the village... In the 13th century, Berzano was the seat of one of their priories.
- Siz ne diyorsunuz böyle?
What is it you are saying?
Benim önerim budur, siz ne diyorsunuz?
Now, that's my suggestion, what do you all think?
Durmamı rica etti. Siz ne diyorsunuz?
He asked me to stop What do you think?
Çocuklar siz ne diyorsunuz?
What do you say, sons?
Ya siz ne diyorsunuz?
How about the rest of you?
Siz ne diyorsunuz, çocuklar?
- What do you say, guys?
Siz ne diyorsunuz?
What do you think of that idea?
- Affedersiniz, ne diyorsunuz siz...
Excuse me? What are you saying to...?
Ne diyorsunuz siz?
Well, what are you talking about?
- Ne diyorsunuz siz?
- What are you talking about?
- Siz bıyık bırakma planıma ne diyorsunuz peki?
What view, if any, do you take of my great moustache plan?
Ne diyorsunuz siz?
Now, my dear Strolin...
Ne diyorsunuz siz?
What are you talking about?
- Ve siz büyükler, ne diyorsunuz?
- You, the elders, what say you?
Ne diyorsunuz siz? Bunlar ne demek?
What's all this about?
Siz buna ne diyorsunuz?
What do you call it?
Ne diyorsunuz siz?
What are you saying?
Siz bu konuda ne diyorsunuz?
Now, what do you have to say about this?
- Ne diyorsunuz siz?
- It's just nothing.
Siz kaba kuvvet için ne diyorsunuz?
What is your opinion of brute force?
Siz ülkenizde buna ne diyorsunuz?
What do you call this in your country?
Ne diyorsunuz siz?
- Then you love her?
Siz ne diyorsunuz?
What are you saying?
Ne diyorsunuz siz be?
What are you talking about?
- Siz ne diyorsunuz efendim ilgilenmek ne demek?
- What are you saying, sir what do you mean to pay attention?
Ve siz bana ne diyorsunuz?
What are you telling me?
Siz ne diyorsunuz? Bir gemi dolusu insan, açlıktan ölmek üzere.
What are you talking about "no information is available"?
- Ne diyorsunuz siz?
- What are you saying?
- Siz ne diyorsunuz?
What are you saying?
- Siz ne diyorsunuz?
- What's that you're saying?