Sonuna kadar traduction Anglais
9,204 traduction parallèle
O zaman tüm gücümüz Nil'in geri kalanından sonuna kadar almaya yetebilecektir.
Our entire force will then be able To take the rest of the nile to its end.
- Onu sonuna kadar takip edeceklerdir.
They will follow him to that end.
Sonuna kadar benimle kalır mısın?
Will you stay with me until the end?
# Ve sonuna kadar #
♪ Me to the ends of the Earth ♪
Sonuna kadar kahraman.
Heroes at last.
90 yaşına kadar durumu iyiydi. Sonuna kadar çalışıyordu. Korkarım onu da bu öldürdü zaten.
He was well into his 90s, working right up to the end, which is what killed him, I'm afraid.
Bazen yapmamam gerektiğini bildiğim halde sonuna kadar gidiyorum.
I'm not happy in the grey places, so sometimes I go to the shore when I know that I shouldn't.
Belki hayatımın sonuna kadar olacak.
I've probably got it for the rest of my life.
İsmimiz tarihte sonuna kadar bağlantılı kalacak.
Our names linked in history forever.
Beraber geçirdikleri kısa zamanda birbirlerine baktılar. Tek istediği hayatlarının sonuna kadar ona bakmaktı.
In their short time together, he looked after her and she looked after him, and all he wanted was to look after her for the rest of their lives.
- Hafta sonuna kadar araştırmamı tamamlamış olurum.
I can have the research done by the end of the week.
Yani evet, ismini sonuna kadar hak...
So yes, she's earned her name, alri - -
Lucy, hadi, sonuna kadar açık.
Lucy, come on, it's wide open.
Ve Orion kızların hepsini kendine istemiş bu nedenle onları dünyanın sonuna kadar takip etmiş.
And Orion wanted the sisters all to himself, so he chased them to the ends of the earth.
Seni sonuna kadar sevdi.
He loved you to the very end.
Benim adım Milo Rodricks. Son saniyeye kadar. Sonuna kadar.
My name is Milo Rodricks, until the very last second, until the end.
Onu bir kez kullanırız sonra onu ömrümüzün sonuna kadar bagajda bırakırız.
Bring it, use it once, then put it back in the trunk for the rest of your life.
Hugo'nun yaraları iyileşecek ama o, New York'un beş kentindeki çocukların hukuki olarak tam koruma almasını sağlamak için hep yanlarında duracak tıpkı Bay Apostolou'nun yasaların sonuna kadar işlemesi için cezalandırılması gerektiği gibi.
Hugo's scars may, indeed, heal, but he stands in for children throughout the five boroughs of New York who deserve the full protection of the law, just as Mr. Apostolou deserves to be punished to the full extent those laws can provide.
Bu eli sonuna kadar oynamak istiyorum.
I want to play out. I want to play this hand.
Savaşın sonuna kadar bu şekilde devam edip ardından bağımsızlığını ilan etmiş.
She's been living like that before the war ended and going independent?
Hayatımın sonuna kadar seni seveceğim.
I will love you for the rest of my life.
Eğer beni kandırabildiyse, hayatımın sonuna kadar yanımda olur.
If this one has his way, He's gonna be with me for the rest of my life. Alan :
Sonuna kadar adil, rahatla.
Righteous to the end. Relax.
Bu kadın bana ömrümün sonuna kadar içinde bulunacağım kabusumu hatırlatıyor.
She reminds me of this nightmare I'm going to have for the rest of my life.
- 32... 32, ayrıca mali yıl sonuna kadar... -... faaliyet giderleri için ek finansman.
32... 32, plus additional funding to cover operations through the end of the fiscal year, then I think...
Neyse, hayatının sonuna kadar annesiyle yaşayan bir garson olmaktan korkuyor.
Anyway, she's just afraid she's gonna be a waitress who lives with her mother for the rest of her life.
Birlikte büyüdüğü ve sonuna kadar güvendiği biri.
Someone that he grew up with and trusted completely.
30 dakika, onu kurtarmak için denemek için Ve zamanın sonuna kadar cehennemde ve Enos hizmet EDECEĞİM.
30 minutes to try to save her, and I'll serve you and Enos in hell till the end of time.
- 30 dakika ve sizi ve cehennem eNOS hizmet alacağımı. Zamanın sonuna kadar.
- 30 minutes, and I'll serve you and Enos in hell till the end of time.
- 30 dakika onu kurtarmak için denemek için. Ve zamanın sonuna kadar cehennemde ve Enos hizmet EDECEĞİM.
- 30 minutes to try to save her and I'll serve you and Enos in hell till the end of time.
Hiçbir zaman sonuna kadar götüremezdi.
- He was never gonna last long.
Her şey yolunda giderse günün sonuna kadar şirketi benim olur.
If all goes well, I'll have his company by the end of the day.
Gün sonuna kadar cevap vermeni istiyorum.
I need your answer by the end of the day.
Her şey plana uygun ilerlerse, hafta sonuna kadar biracı biraderler olmamız gerekiyor.
If everything goes according to plan, we should be beer pong doubles partners by the end of the week.
- Başından sonuna kadar.
One to completion. That's a code.
Kızgın olduğunu ve sonuna kadar haklı olduğunu biliyorum ama sadece dur ve dinle.
I know you're mad, and you have every right to be, but please just hear me out.
Artık bugün ve bu günden sonra hayatınızın sonuna kadar sevgi ve şefkat günüdür.
Today, and for the rest of your life, it's heart and soul. Smart.
General Washington kırmızı paltolulara tahliye için Kasım'ın sonuna kadar zaman verdi.
General Washington gave the Redcoats until the end of November to evacuate.
- Kararlaştırıldığı gibi Kasım sonuna kadar.
As agreed upon, by the end of November.
Bu işkenceyi sonuna kadar götüremezsiniz, ikiniz de bunu biliyorsunuz.
You can't push this all the way and you both know it.
Sonuna kadar aç!
Open wide!
Sonuna kadar bile değil.
I'm just going to smoke this. Not even the whole thing,
- Sonuna kadar inat ediyor.
Stubborn to the end.
- En azından sonuna kadar çarpışacağız.
RED HULK : At least we'll go down fighting.
Doğru kullanılırsa hayatının sonuna kadar yetecek büyüklükte bir yığındı.
It was a package which, if worked properly, could set him up for life.
Bu da zamanın sonuna kadar benim fahişem olacağın anlamına gelir.
You will, however, be my bitch until the end of time.
İş hayatıyla aşk hayatını karıştırmayı sonuna kadar destekliyorum.
Yeah. I fully support mixing business and pleasure.
seni alıyor, hayal kırıklığına uğratıyor, içinde akıyor, sonuna kadar alıp götürüyor. Çöp tenekeleri ve onların kedileri, polis istasyonları ve köpekleri, Kağıda sarıImış piyasada bedavaya satıImak.
It takes you, fails you, flows in you, washing away till the end trash cans and their cats, cop stations and their dogs, wrapped in paper to be sold for nothing on the market.
Umarım tüm sorularımı sonuna kadar dinlersiniz.
I hope you'll hear out all my questions.
Sen sonuna kadar dayan.
You... should stick it out to the end.
Ölene kadar yürüyebilirsin ama yine de dünyanın sonuna dokunamazsın.
You could walk until you die and still not touch the end of the Earth.
kadar 19
sonunda bitti 20
sonunda 771
sonunda oldu 28
sonunda geldin 41
sonunda gelebildin 23
sonun geldi 19
sonuncusu 51
sonuncu 18
sonunda geldiniz 19
sonunda bitti 20
sonunda 771
sonunda oldu 28
sonunda geldin 41
sonunda gelebildin 23
sonun geldi 19
sonuncusu 51
sonuncu 18
sonunda geldiniz 19