English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ T ] / Tanık sizin

Tanık sizin traduction Anglais

304 traduction parallèle
Tanık sizin.
Your witness.
- Tanık sizin, Bay Robie.
- Your witness, Mr. Robie.
- Tanık sizin.
- Your witness.
Tanık sizin Bay Bannister.
Your witness, Mr. Bannister.
Tanık sizin efendim.
Your witness.
Tanık sizin, Bay Robeson
Your witness, Mr. Robeson.
Tanık sizin.
Take the witness.
Tanık sizin.
The witness is yours.
- Tanık sizin.
- The witness is yours.
Tanık sizin Bay Biegler.
Your witness, Mr. Biegler.
Tanık sizin Bay Dancer.
The witness is yours, Mr. Dancer.
Tanık sizin, bayım.
Your witness, sir.
- Hepsi bu, Bayan Beecher. - Tanık sizin, Teğmen Cantrell.
Your witness, Lieutenant Cantrell.
Tanık sizin, Bay Cantrell.
Your witness, Mr. Cantrell.
- Tanık sizin, Bay Randolph.
- Your witness, Mr. Randolph.
Tanık sizin, Bay Bell.
Your witness, Mr. Bell.
Tanık sizin, Atticus.
Your witness, Atticus.
Tanık sizin Bayan Barnes.
Your witness, Mrs. Barnes.
Tanık sizin Bay Krasny.
Your witness, Mr. Krasny.
Tanık sizin, Bay Dodd.
Your witness, Mr Dodd.
Tanık sizin.
YOUR WITNESS.
- Tanık sizin Bayan Ward.
- Your witness, Miss Ward.
Tanık sizin.
Thank you.
Dün gece, sizin hastama, onun da size olan ilgisine tanık oldum.
I saw your attraction to my patient last night, and hers to you.
Sizin de reddedemeyeceğiniz bir tanık getireceğim kendiniz, efendim.
There's a witness I'll give you that you can't deny : yourself, sir.
Bir duruşmada sizin için tanıklık yapmıştım.
I testified during the breaking of the Borden will.
Bayan Mathews sizin bu davada tanık olduğunuzu hatırlamıyorum.
Miss Mathews, I don't recollect you was summoned as a witness in this trial.
Ondan buraya gelip sizin için tanıklık etmesini istediniz mi?
Did you ask him to come here and testify on your behalf?
Ta ki sizin küçük kızınızla tanışana kadar...
Up until I met your little girl...
Sizin yüzünüz de çok tanıdık geliyor Bay Gubbins.
You know your face looks familiar, too, Mr. Gubbins.
Var sayılır, hele sizin gibi birkaç arkadaşı tanıklık ederse...
Pretty good, I'd say, with a couple of character witnesses like you.
Kendimi sizin kızınız olarak tanıttım.
I lied to Christian. - I told him I was your daughter.
Tanışmamış olsak bile... sizin kanlı kılıcınızın kötü şöhreti... Tüm dövüş dünyasında... masumların çığlıkları ile yankılanıyor!
Though we haven't met your blood-stained sword is notorious enough for everyone in the martial world as evidence of killing the innocent
Herkes sizin Ji Bei'nin 4 haydutu olduğunuzu biliyor Kıbaç, demir kalkan ve çelik mızrağınızdan tanıdım!
Everyone knows in the four Evils of Ji Bei who uses the whip and iron shield with steel spear
Kocamın her zamanki dileği sizin, en yakın arkadaşının oğlunun bir gün kızımızla tanışmasıydı.
It was always my late husband's wish that you, the son of his dearest friend, should one day meet our daughter.
Sizin gibi genç yiğitler derhal tanıştırılmalı zaten tanışmıştık!
You young heroes should get acquainted We've met
Sizin gibi tanınmış bir kılıç ustası böyle yaparsa, diğerleri ne yapardı acaba?
If everyone with some martial art skills... were as outrageous ; What will this world come to?
Orada sizin üstün hünerlerinize tanık oldum, Usta Ogami.
There I witnessed your great skills, Master Ogami.
Sizin gibi bir beyefendi nasıl önlükler, kuşaklar takar tanımadığı insanlarla el sıkışır, anlayamıyorum.
Never could understand how pukka chaps like you can go about wearing aprons and sashes and shaking hands with strangers.
Sizin isminizin tanıdık olduğunu biliyorum, ama yine de... Bu ünün sebebini bilmiyorum, ve utanıyorum!
I must confess, Dr Chamberlain, your name is so famous and yet I really don't know why.
Zannedersem tarih sizin için biraz tanıdık.
You know the data, I assume.
Sırf sizin güvenliğiniz için 8 görgü tanığını ortadan kaldırdık.
For your safety we eliminated 8 inconvenient witnesses.
Çavuşum geçen gece sizin de ilginç olaylara tanık olduğunuzu söyledi.
My sergeant tells me you were up to some strange things last night, too.
Dört uzmanı tanık olarak dinledik. Buradaki herkesin duyduğu gibi söz konusu olan reklam... sizin izninizle yayınlanmış ve üstünde hiçbir değişiklik yapılmamış.
We have heard testimony from four qualified experts... right here in this courtroom, to the fact that the commercial in question... was authorised by you and was not tampered with in any way.
Yanında sizin tanıyacağınızı bildiğim kıyafetlerinden getirdim. Bu herkes için tatmin edici olacak.
We've taken care of that by bringing along an article of clothing that you will recognize.
Sizin tanıdığınız birisi... benim hesabıma 400 dolarlık yemek yazdırmış.
Someone of your acquaintance has charged a $ 400 lunch to my account.
Cinayet mahalline gittim, sizin tanık ifadenizi dinledim.
I visited the murder scene, heard your testimony.
Sizin cüzdanınızı çalan adamın Mösyö Davenheim'ın davasındaki en önemli tanık olduğu ortaya çıkıyor.
should also turn out to be the most important witness, in the case of our Mr. Davenheim?
O bize sizin iyi bir tanık olduğunuzu söyledi ve kendinizi partiden uzaklaştırmaya çalıştığınızın güvencesini verdi.
He assured us you'll be a friendly witness and purge yourself.
Tanık, sizin.
Your witness.
- Tanık sizin.
Your witness.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]