Telefon etmeliyim traduction Anglais
89 traduction parallèle
Telefon etmeliyim.
I gotta get to a phone.
Telefon etmeliyim.
But I must telephone.
Telefon etmeliyim!
Let me get that telephone! [Laughs]
- Telefon etmeliyim.
- I gotta make a phone call.
Telefon etmeliyim.
I'm making another call.
Hayır, telefon etmeliyim.
No, I've a call to make.
Belki önce telefon etmeliyim.
Maybe I should phone first
Telefon etmeliyim.
I need to phone.
- Telefon etmeliyim.
I need to phone!
Londra'ya telefon etmeliyim, belki daha sonra da New York'u.
I have to call London, might even have to call New York dammit.
- Hemen telefon etmeliyim.
- I'll call him right now.
Evet ama bunu hesaba katmamıştım, telefon etmeliyim.
I have to make a call.
Bakana telefon etmeliyim!
I must phone the Minister!
- Doktor Hauff'a telefon etmeliyim.
- I must phone Dr. Hauff.
Polise söylemeliyiz, telefon etmeliyim.
We have to tell the police.
Bir telefon etmeliyim.
I have to make a call.
Çıkmam gerekiyor telefon etmeliyim. Bayan Parton'un uçağı ve Bay Burton için.
I have to leave because I have to make phone calls for the plane of Miss Parton and Mr Burton.
Eve telefon etmeliyim.
I have to make a call.
Telefon etmeliyim.
Hey, I gotta make a phone call.
Pardon, ben telefon etmeliyim?
Excuse me, could I use the phone?
Ben de eve telefon etmeliyim
I want to phone home too. Me too!
Pardon, telefon etmeliyim!
Excuse me, I have to make a phone call!
- Evet, Telefon etmeliyim.
- Yeah, we want our phone call.
Ona telefon etmeliyim.
It must to him have phoned.
Bay Borelli, gerçekten telefon etmeliyim.
Mr Borelli, I really do gotta make a phone call.
Ama telefon etmeliyim.
I got to make a call.
Telefon etmeliyim.Telefon etmeliyim, anladın mı? Gecenin bu vakti, avukat yardım edemez.
LAWYER'S NOT GONNA HELP YOU, NOT THIS TIME OF NIGHT.
Bakın, her şeyi haledebiliriz. Sadece bir telefon etmeliyim.
I'm sure we can handle this situation, if I can make a phone call.
Paraları almak için telefon etmeliyim.
I gotta call to get my bucks.
- Telefon etmeliyim.
- I need to make a telephone call.
Telefon etmeliyim.
I gotta make a call.
Beni buraya getirmenizi takdir ediyorum ama telefon etmeliyim. - Birkaç dakikaya dönerim.
So I appreciate your bringing me here but I've got to make this call.
Birkaç telefon etmeliyim gitmem gerek....
I've got some tough phone calls I've got to....
Telefon etmeliyim!
I get a phone call!
Sanırım bir dahaki sefere telefon etmeliyim.
I think I will call next time.
Telefon etmeliyim.
I've gotta make a call.
Telefon etmeliyim.
Oh, phone call.
Telefon etmeliyim.
I have to make a call.
Telefon etmeliyim.
A phone.
Bir telefon etmeliyim.
I gotta make a phone call.
Telefon etmeliyim.
I have to make a phone call.
Başka bir kaltak, müşterimi çalmadan telefon etmeliyim.
Gotta hit this trick before the next bitch takes my score.
Bir telefon etmeliyim.
I need to make a phone call.
Bir telefon etmeliyim, olur mu?
I get one phone call, right? Sure.
Bir telefon etmeliyim.
I'll call triple-A.
Bir telefon etmeliyim tamam mı?
I gotta make a phone call, OK?
- Telefon etmeliyim.
- Wanna make a phone call.
Tamam. 20 dakika içerisinde bir telefon etmeliyim.
Okay. In 20 minutes I have to make a call.
Telefon etmeliyim.
I need a phone.
Hemen telefon etmeliyim.
I need a phone right now.
İtiraf etmeliyim ki isminizi telefon rehberinden buldum.
I have to confess that... I picked your name out of the phone book.
telefon 495
telefonu kapat 45
telefonu aç 47
telefon numarası 27
telefonda 73
telefon et 35
telefonu al 19
telefon sana 113
telefona bak 34
telefon var 19
telefonu kapat 45
telefonu aç 47
telefon numarası 27
telefonda 73
telefon et 35
telefonu al 19
telefon sana 113
telefona bak 34
telefon var 19
telefon ettim 16
telefona cevap ver 23
telefon yok 49
telefonunu kullanabilir miyim 34
telefonum yok 16
telefon çalar 36
telefonun var 33
telefon mu 34
telefonu bana ver 24
telefon size 34
telefona cevap ver 23
telefon yok 49
telefonunu kullanabilir miyim 34
telefonum yok 16
telefon çalar 36
telefonun var 33
telefon mu 34
telefonu bana ver 24
telefon size 34