Tutuklayın traduction Anglais
1,433 traduction parallèle
Memur bey, tutuklayın.
Deputy, we're gonna have her arrested.
Onun yerine beni tutuklayın.
I'm willing to serve his time.
Tutuklayın.
Let's take him in.
Ja Rhumann'ı tutuklayın.
Arrest Ja Rhumann.
- Harika! Beni tutuklayın!
Arrest me!
Lütfen beni tutuklayın. Geldim, cezamı çekmeye hazırım.
Please arrest me.
Lütfen, lütfen beni tutuklayın.
I'm ready to pay. Please!
Tutuklayın beni.
Arrest me. Arrest me! Please!
Palyaçoyu tutuklayın!
Take down the clown!
Onu tutuklayın.
Arrest him.
Tutuklayın!
Arrest him!
Binbaşı, bu adamları tutuklayın.
Major, arrest these men.
Memurlar, görevinizi yapın ve bu adamı tutuklayın!
Officers, do your duty and arrest this man!
Solcu serseriler insan haklarından söz ederse tutuklayın.
And if any left-wing creeps start in about human rights arrest them.
Hayır, memur bey tutuklayın bu adamı!
No, officer arrest that man! Get off!
Bu adamı tutuklayın!
Arrest this man!
Onu, tanrıya mı tercih ediyorsunuz! Tutuklayın şu adamı!
You defy God for him?
- Tutuklayın onu!
- Arrest her!
- Tutuklayın!
- Arrest him!
- Lütfen, onu tutuklayın!
- Please, arrest him!
Tutuklayın bizi.
Arrest us.
X5'i alın ve Albay Lydecker'ı tutuklayın.
Take custody of the X5, and place Colonel Lydecker under arrest.
Tecavüzden tutuklayın.
Arrest him for the rape.
Sally şüpheliyse, onu tutuklayın ve merkeze götürün.
If Sally's a suspect, why don't you just arrest her and take her to the station?
Güvenlik timleri, Doktor'u tutuklayın.
Security teams, apprehend the Doctor.
- Albay Simmons'ı tutuklayın.
- Arrest Colonel Simmons.
Eğer beni şimdi tutuklayacaksanız... tutuklayın.
Now, if you're going to arrest me, do it.
Bir polislere beni tutuklayın yazısı asmadığın kaldı.
Might as well put a sign on the car begging the cops to pull you over.
Bu keçiyi tutuklayın, tutuklayın onu.
Arrest this goat!
Şu aptal bilim adamını tutuklayın!
Place that idiot scientist under arrest!
Komiser Jakes, onu tutuklayın.
Sergeant Jakes, arrest him.
İlk geleni hemen tutuklayın.
Get the first one straight in.
Tutuklayın onu.
Arrest her.
Tutuklayın onu!
Arrest him!
Zakev, bu adamı tutuklayın.
Zakev, arrest this man.
Taylandlılar iner inmez tutuklayın.
As soon as the Thais step out, arrest them
Ayrıca, kutuyu satan dükkan sahibini de adam kaçırma şüphesiyle tutuklayın.
Plus, arrest the owner of the flea market stall that sold the box on suspicion of trafficking in human beings.
- Hepsini tutuklayın.
- Arrest all of'em.
Tutuklayın!
Cover him!
Tutuklayın onu.
Arrest him.
Beni bir adamın altına s.çması için komplo kurmaktan tutuklayacaksanız tutuklayın.
Now, if you want to charge me with conspiracy of trying to make a guy crap his pants, then fine, go ahead.
Bu kadını tutuklayın!
Arrest that woman!
- Tutuklayın.
Arrest him.
Tutuklayın beni.
Arrest me.
Tutuklayın.
Arrest him.
Derhal tutuklayın.
Arrest him immediately.
Teğmen, ben size uyuşturucu satıcısını tutuklayın dedim.
Now I ask you to put a charge on a drug dealer, Lieutenant.
Tutuklayın ve hapse tıkın!
Arrest him for treason!
Haini tutuklayın.
Arrest that traitor!
hepsini tutuklayın.
Arrest them all.
Beni tüm hayatımı günahsız yaşamama karşın tutuklayıp... cezalandıracaklarını düşündüm.
I thought they'll arrest me and... punish me somehow. Although I swear I've led a life without sin.