Tutuklayın onu traduction Anglais
307 traduction parallèle
Tutuklayın onu!
Arrest him!
Tutuklayın onu.
There's the knife.
Şu adam bana saldırdı. Tutuklayın onu.
Arrest that man for assault.
Tutuklayın onu Çavuş.
Take him Sergeant.
Tutuklayın onu!
Arrest her!
Tutuklayın onu Komiser.
Cuff him up, sergeant.
Tutuklayın onu.
Arrest him.
- Tutuklayın onu!
- Arrest him!
Tutuklayın onu.
Bring him away!
Tutuklayın onu. - Biz yasayız. Teslim olun.
We are the law and do require that you yield to us.
Tutuklayın onu.
You arrest him.
Tutuklayın onu.
Bring him in.
Tutuklayın onu.
Take him away.
Tutuklayın onu durun
Arrest him Stop
Tutuklayın onu!
Arrest him.
- Hemen tutuklayın onu!
- Arrest him immediately!
- Tutuklayın onu.
- Arrest him, too.
- Tutuklayın onu!
- Put him in jail!
Tutuklayın onu...
Arrest him...
Tutuklayın onu!
- That's he! - It's him!
Tutuklayın onu, mümkün mertebe uzaklaştırın ve bana kalırsa anahtarı da atın gitsin.
Lock him away, and as far as I'm concerned, you can throw away the key.
Şey, tutuklayın onu!
Well, arrest him!
Bunun sorumlusu kimse onu tutuklayın.
"Arrest the man responsible for this."
Onu da tutuklayın.
Arrest him, too.
Onu ya tutuklayın ya da kasabadan kovun.
Either arrest him or chase him out of town.
Görürseniz onu hemen tutuklayın.
If you see it, arrest them.
Onu cinayetten tutuklayın.
Hold her for murder.
Öyleyse onu tutuklayın, benim gibi zavallı çobanları değil!
Then arrest him, and not us poor shepherds!
Onu Tutuklayın!
Guards, Arrest him!
- Onu tutuklayın!
- Arrest him!
Onu tutuklayın!
Arrest him!
Onu cinayet suçuyla tutuklayın!
Arrest this man for murder!
Hemen arayıp bulun onu ve tutuklayın!
He's now in the wine house on the south side of town Arrest him now
Onu tutuklayın yoksa çığlık atar ve çetemizi çağırırım.
You better arrest him, Or i'll scream and bring our mob.
Ve onu tutuklayın.
And arrest him.
- Sezar adına onu tutuklayın.
Arrest him in the name of Caesar.
O yaptı, onu tutuklayın!
He did it, arrest him!
- Onu tutuklayın.
- Restrain this man.
Onu tutuklayın! Suçlu o!
Just get them up, I said, get them up!
Şüpheli bir şey yaparsa, onu tutuklayın.
If he does anything funny, arrest him.
- Gecikmeden onu tutuklayın. - Kimi?
Arrest her at once without delay.
Thad Beaumont gelirse onu tutuklayın...
If Thad Beaumont shows up, you pull him in on suspicion...
Onu tutuklayın!
Arrest her!
Tutuklayın Onu
Arrest her
Şimdi onu uygun bir şekilde itham ettikten sonra tutuklayın.
Now lock him up, after charging him appropriately.
- Onu tutuklayın, bizi değil!
- Arrest him, not us!
Şimdi onu bulun ve tutuklayın.
Now you find him and you arrest him.
Onu tutuklayın ve hapse atın.
Just arrest him and take him off to jail.
Yüzbaşı Phoebus, onu tutuklayın!
Captain Phoebus, arrest her.
Şimdi onu tutuklayın.
Now arrest her.
Araya girmeye kalkarsa onu da adalete mani olduğu gerekçesiyle tutuklayın.
And if he gets in the way, arrest him. For obstruction of justice.
onur 51
önünde 25
onun 448
onu severim 35
onun bunun çocuğu 24
onun adı ne 35
onu görmek ister misin 19
onunla 141
onu bul 30
onun neyi var 30
önünde 25
onun 448
onu severim 35
onun bunun çocuğu 24
onun adı ne 35
onu görmek ister misin 19
onunla 141
onu bul 30
onun neyi var 30
onu buldular 16
onu sevdin mi 31
onu bana ver 330
onu buraya getir 82
onu ben buldum 23
onu sevmiyorum 46
onu bana getir 26
onun için 179
onu buldum 214
onu seviyorum 468
onu sevdin mi 31
onu bana ver 330
onu buraya getir 82
onu ben buldum 23
onu sevmiyorum 46
onu bana getir 26
onun için 179
onu buldum 214
onu seviyorum 468
onu bilmiyorum 36
onu biliyorum 95
onu seviyorsun 78
onu duydum 61
onu seviyor musun 173
önüne bak 138
onun yerine 89
onu geri ver 55
onun da 23
onu sevdim 104
onu biliyorum 95
onu seviyorsun 78
onu duydum 61
onu seviyor musun 173
önüne bak 138
onun yerine 89
onu geri ver 55
onun da 23
onu sevdim 104