Tütün traduction Anglais
1,333 traduction parallèle
Bütün gün aradıktan sonra, banyoya girdim. ve küçük tütün parçalarının tuvalette yüzdüğünü gördüm.
After searching all day, I get in the bathroom and I find a bunch of little bits of tobacco, floating in the toilet.
Ve tütün kokusu, Avuçunun içinde, tütünün kokusunu duyaBildigimi hatirliyorum,
And the smell of tobacco. I remember that... I could smell the tobacco off the palm of your hand.
Mutlu olmak istedigim zaman tütün kokusunu hatirlamaya çalisirim,
When I want to feel happy, I try to remember the smell of tobacco.
- Sağlam bir tütün olmalı.
- Must be a great fucking shag.
Bir yerde küçük bir dükkan açmak. Gazete ve tütün satarım.
Start a little shop somewhere, newspapers and tobacco.
Tütün sakızı bu.
It's plug. Wad. Chewing tobacco.
- Tütün işte.
-'Baccy, man.
Bir kaç gün sonrasında Yetişkin gibi davranmaya başladık, Tütün çiğnemeyeceğimize yemin ettik Ve bazooka'ya binmedik.
A couple days after we all got over acting like big shots, we swore off the hard stuff forever and just stuck to Bazooka.
Tütün mü?
Tobacco?
Tütün tohumu.
Tobacco seed.
Öyleyse tütün tohumu için parayı nereden bulacaksın?
Where you going to get money for tobacco seed?
Hatta Alkol, Tütün ve ateşli silah insanlarını bile aradılar. Hiçbir şey yok.
Heck, they even called the Alcohol, Tobacco, and Firearms people.
Alo, Alkol Bürosu, Tütün ve Ateşli Silahlar mı?
Hello, Bureau of Alcohol, Tobacco and Firearms?
"Aynı tütün fabrikasında çalışan işçilere benziyor!"
"He looks like a worker in an Indian-smokes factory!"
# Erkeklerin tütün çiğnedikleri # # ve kadınların dans ettikleri Nagasaki'de #
Back in Nagasaki where the fellas chew tobaccy And the women wicky wacky woo
Tütün satan ve bulunduran herkimse bunları ve ya tütünle ilgili şeyleri 18 yaşın altındakilere satarsa,... kusurlu bulunur.
Any person who sells or makes available tobacco, or tobacco-related products, to persons under the age of 18, is regarded as disorderly.
Evet, tütün kesem.
Yeah, my tobacco pouch.
Tütün ve işim, benden geriye kalan tek şey bu, tütün ve işim.
Tobacco and my work, that's all there is left of me, tobacco and my work.
Şimdi sadece tütün
Now, only tobacco.
Ve bütün bu zamanda, zararsız tütün çekiyordum.
And all this time, I've been smoking harmless tobacco.
Tütün out, buğday tohumu in.
Tobacco's out. Wheat germ's in.
Büyükbabana tütün götür... Omzun biraz daha iyi mi?
Bring tobacco for grandfather ls your shoulder better?
Bayat tütün gibi kokuyorlar.
They smell of old tobacco.
- Bana biraz tütün verebilir misin?
- Would you give me some tobacco?
- Biraz tütün karşılığı sana fasulye veririm.
- I'll trade you some beans for some tobacco.
Eğer sigara içmiyorsam, kuvvetle muhtemeldir ki hiç tütün de taşımam!
If I don't smoke, there's a pretty good chance that I don't have any tobacco.
Orada tam arkandakiler tütün kutusu değil mi?
Aren't those tins of tobacco right there behind you?
İçlerinde tütün yok.
There's no tobacco in them.
Şey, biraz tütün isteyecektim, lütfen.
Uh, I'd like some tobacco, please.
Biraz tütün buldum.
Found some tobacco.
O tütün yolcuğun için.
The tobacco is for your voyage,
Bu tütün bitkilerinden.
It's tobacco plants.
Tütün yetiştiriyorlar.
They grow tobacco.
Yakında seni tütün içerken yakalayacaklar duvarın önüne dikip kurşuna dizecekler.
They catch you smoking tobacco, they'll line you up against the wall and shoot you.
Bugün tütün, yarın seks.
Tobacco today, sex tomorrow.
Yarın sabah tütün dükkanına gel. Saat 10'da. Konuşalım, tamam mı?
Come to the cigar store tomorrow morning at ten and we'll talk about it.
Yanında bir sürü tütün vardı. Ama sarma kağıdı yoktu.
He has plenty of tobacco but no paper.
Bir tütün dükkânında iş bulduğumu söyledim. Evleneceğimi söyledim.
I told her I found a job in a cigar store, I was getting married.
Sanırım adı tütün.
I think it's called "tobacco."
Morley Tütün'ün kodamanlarından biri, bir toplantı için buraya gelmiş.
He's a top executive with Morley Tobacco, up here for a meeting.
- Ama bir tütün firmasında çalışıyormuş.
- Yet he worked for a tobacco company.
Dul, 36 yıI çalıştıktan sonra, Laramie Tütün'den emekli olmuş.
Widowed, retired from Laramie Tobacco, where she worked for 36 years. Tobacco?
Tütün mü? Patrick Newirth de Morley Tütün için çalışıyordu.
Patrick Newirth worked for Morley Tobacco.
Büyük hizmetlerinizin karşılığı olarak, sizleri Alkol, Tütün ve - - Ateşli Silahlar Bürosuna fahri ajan olarak atıyorum.
In recognition of your great service, I'm appointing you honorary agents in the Bureau of Alcohol, Tobacco and Firearms.
- Alkol ve Tütün?
- Alcohol and tobacco?
Ajan Paul Harmon, Alkol, Tütün ve ateşli silahlar bürosundan.
Agent Paul Harmon, Bureau of Alcohol, Tobacco and Firearms.
Sen bu tütün satıcılarının federalleri satın aldığını biliyorsun.
You know the tobacco people own the Feds.
- Biraz daha tütün.
- No. - A little tabasco comin'in.
Bu konu üzerine Amerikan Tütün Endüstrisi'nin... güzel insanlarından daha çok kim araştırma yapmış?
Who's done more research on the subject... than the good people at the American tobacco industry?
"Tütün çiğnermiş."
"Chewed tobacco."
... sarayda tütün içmek moda haline gelmiş.
Queen Bess, he used to call her - smoking caught on as a fashion at court.