Universiteye traduction Anglais
1,595 traduction parallèle
annem kendisini durduramiyor, tamamen universitelerin dereceleriyle alakali takintisi var. ben universiteye basladigimda da boyleydi.
She can not avoid, is completely obsessed with the notes in the university, though I am your last child in college.
Fakat Üniversiteye gittiği zamana kadar 1.
But by the time he went to university,
Üniversiteye girer miyim?
Will I get into college?
Üniversiteye gitmeniz için hükümet fonunun kullanılmasına izin veremem.
I can't authorize government funds to send you to college.
Üniversiteye kaydolup mezun olacağım. Ve sonra bir iş bulunca, sen de şu çizelgeyi sokarsın bir tarafına.
I'm gonna go to college, and I'm gonna graduate, and then I'm gonna get a job, and you can stick that in your goddamn chart.
Üniversiteye göndereceğim 5 çocuk var.
I've got five babies to put through college.
Üniversiteye gitmek pahalı bir iş!
University is expensive, man.
Üniversiteye girebilmek için tabak çanak yıkardım.
I washed dishes to put myself through college.
Üniversiteye bir daha dönmezsen, ne yapacaksın?
What will you do if you don't go back to college?
Üniversiteye gittiğinde, 18 yaşındayken.
When you go to college. Eighteen.
Üniversiteye geri dönmelisin.
You must go back to college.
Üniversiteye gidiyorsun, biseksüel bir oda arkadaşın oluyor Tanrı'yı unutuyorsun.
You go to college, you have a bisexual roommate you forget about God.
Üniversiteye gidebiliyor muyum sence?
Oh, and, um, who here is going to college?
Üniversiteye başladığımda yatağımı beraberimde götürmüştüm.
I took the bed with me when I left for college.
Eğer bu eyalet dışında bir yerde Üniversiteye gitmek istiyorsanız, SAT esas dert etmeniz gereken şey.
If you go to a university outside this state wants, then the S.A.T.'s where you are to be sure.
Yapacağınız her şey, Üniversiteye gidebilmenize etki edecek.
Everything you're doing, determines whether you can go on to university.
Üniversiteye gidiyorsun. Aması maması yok.
You're going to college, no ifs, ands, or buts.
Üniversiteye de peşinden gelmezse.
Unless she follows you to college.
Üniversiteye birlikte gitmemiz gerekirdi, Evan.
We Were supposed to go to college together.
Üniversiteye bayılıyorum.
I love university.
Üniversiteye yakın ve etraf öğrenciyle dolu.
It's close to the university and it's full with students.
Hangi Üniversiteye gittin?
Where did you go to college?
Üniversiteye bile gitmedi Onu bizim sevdiğimiz gibi sevmedi
She didn't even go to college. She doesn't love him the way we do.
Üniversiteye gittiğimi söylemiştim.
I told you I went to college.
Üniversiteye mektup yazmamı mı istiyorsun?
Do you want me to write a letter to the university?
- Üniversiteye gitmedim, çocuk yaptım!
- Everyone went to college, I had a kid!
Üniversiteye gitmedin diye herkese ne kadar zeki olduğunu kanıtlamak için.
To prove to everybody how smart you are.
Üniversiteye beraber gidecek olmanız çok şirin.
Oh, so cute. You guys are going to college together.
Bir planımız var. Üniversiteye gitmek.
Go to college, come back.
Üniversiteye beraber gitme fikri çok büyük bir karar bence.
I Just think us planning to go to college together it's a big decision.
Üniversiteye bile devam etmiyorlar, bu arada sen...
Not even a quarter college educated and you're square as...
Üniversiteye hiç gitmedim.
I never really went to college.
- Üniversiteye nerede gittin?
Where'd you go to college?
Üniversiteye gitmen için zırvaladığı o şeyler...
All these ideas she has for you about going to college...
Üniversiteye gitmeyeceksin, tatlım.
You are not going to college, honey.
Üniversiteye gitmen için söylediği tüm o sözler, kafanı deli saçması şeylerle doldurması hoş değil.
So all these ideas she has about you going to college, she's filling your head up with stuff that you cannot live out.
Üniversiteye hoş geldiniz çocuklar.
Welcome to college, boys.
Üniversiteye...
To College...
Üniversiteye gitmedim.
I never went to college ;
Üniversiteye nasıl gidilir gösterir misiniz, lütfen?
Could you direct me to the University, please?
Üniversiteye gittiğinden beri, takım elbisemi giymeye başladı.
He started stealing my suits ever since he got into university.
Üniversiteye Elliot'la beraber gittiler, değil mi?
She and Elliot went to college together, right?
Üniversiteye başladığımızda her şeyin değişecek olması beni geriyor.
I'm really nervous things are going to change when we go to college.
Üniversiteye gitmek için ayrıldığımız o sonbahardan sonra arkadaşlarımın kendilerine yeni hayatlar kurmalarına tanık oldum.
That fall when we left for college, I watched each of my friends settle into a new life.
Üniversiteye falan mı gittin sen?
Did you go to college or something?
Üniversiteye gidene kadar kaç gün daha evde kalacağımı sayıyordu ve sayı 500'e gelince, paniğe kapılmıştı.
how many more days should have me in her house before I went to college. When she hit 500, panic struck.
Üniversiteye geri dönelim...
Back at the university...
Büyüyü kafanın içinde muhafaza etmen ve Gündönümü için onu bize, Üniversiteye vaktinde getirmen çok önemli, böylece... tam vakti geldiğinde, söylenebiliriz.
It is very important you safeguard the spell in your head and bring it back to us at the University in time for the Solstice, so when the moment is precisely right, we can be said.
Üniversiteye bilgi verdin mi?
You inform the CUN?
Üniversiteye gitmeyeceksin bu da senin tam gün işin olacak, değil mi?
Well you're not going to college so this is going to be you're full time job.
Üniversiteye gideceğim.
I am going to go to college.