English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ U ] / Uyuyacaksın

Uyuyacaksın traduction Anglais

623 traduction parallèle
Karşıdaki odada uyuyacaksın.
You will sleep in the room opposite.
Bu gece benim odamda uyuyacaksın.
You're going to sleep in my room tonight.
Ne yapacağını söyleyeyim, kendi odanda uyuyacaksın.
I'll tell you what you do, you sleep in your own room.
Sen burada uyuyacaksın.
You sleep there.
Peki siz nerede uyuyacaksınız?
But where will you sleep?
Şimdi uyuyacaksınız.
You're going to sleep now.
- Ne zaman uyuyacaksın?
- When are you gonna get some sleep?
Neyle uyuyacaksın, sorabilir miyim?
May I ask what you're going to sleep in?
Sen nerede uyuyacaksın?
Where are you gonna sleep?
Odamda ateş yanıyor ve sen de orada uyuyacaksın.
There's a fire in my room, and that's where you'll sleep.
Banyo yapacaksın, tıraş olmana yardım edeceğim ve sonra yiyip uyuyacaksın. Wick döndüğünde de her şey yoluma girmiş olacak.
You'll have a bath, and I'll help you shave... and you'll eat and sleep... and when Wick comes back, everything'll be all right.
Şimdi uyuyacaksınız Bayan Cunningham.
You're going to sleep now, Mrs. Cunningham.
Yakında uyuyacaksın.
You'll be asleep soon enough.
- Bu yüzden, tüfeğinle uyuyacaksın.
- For that, you sleep with your rifle.
- Burada mı uyuyacaksınız?
- You're going to sleep in here?
Sen burada uyuyacaksın.
You will sleep here.
Divanda uyuyacaksın, yatakta değil.
And you sleep on the couch. Not on the bed, on the couch. is that clear?
Affedersiniz. Beraber uyuyacaksınız sanmıştım.
Forgive me, I assumed that you'd be sleeping here.
- Uyuyacaksın!
- Obey me!
İnsan gibi yaşamaya itirazın olabilir Bay Sloan, ama insan gibi uyuyacaksın.
You may object to living like a human being, Mr Sloan, but you're gonna sleep like one.
Bu gece Charboneau'nun çadırında uyuyacaksın.
Tonight you will sleep in the hut of Charboneau.
Burada uyuyacaksınız.
You will sleep here.
- Sen nerede uyuyacaksın?
- Where will you sleep?
Sen biraz uyuyacaksın.
You're going to take a nap.
Uyuyacaksın Hank, değil mi?
You'll sleep, Hank, won't you?
Ama bu gece biraz uyuyacaksın.
But tonight you're gonna get some sleep.
Peki nerede uyuyacaksın?
And where will you sleep here?
Uyuyacaksın.
You're going to sleep.
Biz kürtaj yaparken uyuyacaksınız Bayan Ellius.
Now you'll sleep, Mrs Ellius, while we perform a curettage.
Buz gibi soğuk yerde mi uyuyacaksınız?
Sleeping on the cold, cold ground?
Ama bu gece iyi uyuyacaksınız.
But tonight, you will sleep well.
Şu andan itibaren, kampta uyuyacaksınız.
From now on, you'll sleep at the camp.
Sen hangi odada uyuyacaksın?
Which room are you going to sleep in?
İçeride uyuyacaksın.
You sleep in there.
Şimdi bu soğuk havada kıçın açıkta uyuyacaksın.
Now you'll be sleeping out in the cold.
Daha ne kadar uyuyacaksın?
How long are you going to sleep?
Serseri... Eve gidip öğlene kadar uyuyacaksın, biliyorum.
You're going home to sleep until noon.
- Sen de burada uyuyacaksın.
- You'll sleep here, too
Burada uyuyacaksın.
You sleep here.
Şimdi uyuyacaksın.
Now you're going to sleep.
Kayınbiraderinle uyuyacaksın!
You sleep with brother-in-law!
Hiçbir şey hissetmeyeceksin, sakince uyuyacaksın.
You won't feel anything, it will be as if you were asleep.
İşte canım, bunu iç, uyuyacaksın.
Here my dear, drink this, you will sleep.
Ve rahat uyuyacaksın.
Then you can sleep.
Sana güvenmiyoruz, bundan sonra tüm gece yanımızda uyuyacaksın.
We can't trust you. You'll sleep with the rest of us tonight.
Çok şanslısın değil mi, bu kadar güzel bir hanımla beraber uyuyacaksın?
Aren't you lucky, getting to sleep with this pretty young lady?
Birazdan uyuyacaksın.
You will sleep now.
Uyuyacaksın.
You will sleep.
Zaferimize dek burada yiyeceksin, uyuyacaksın ve çalışacaksın.
You will work now in it, eat in it and sleep in it until our victory.
Nerede uyuyacaksın?
Where are you going to sleep?
Bundan böyle, onun merdiven altında uyuyacaksın.
From now on, you'll sleep under her stairs.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]