Ve babam traduction Anglais
15,452 traduction parallèle
Orada ve babamı bırakması konusunda sadece yarı yargılar olmam muhtemelen yardımcıydı.
It's probably helpful that I was there and only semi-judgmental about her choice - to drop my dad. - Mmm.
Çünkü Orus öldü ve babam mahvoldu.
Because Orus is dead... and father, destroyed.
60'larda böyle bir furya vardı ve babam o piyasada yer edinmişti.
It was like sort of a fad in the'60s, and Dad had a corner on that market.
Annemiz ve babamız öldü, sonra da çiftliği sattık.
Look... our parents died, and we sold the farm.
DJ Malibu'yla tanışıp kasetimi vermek ve babamın kilisesinden ayrılmak istiyorum.
I just wanna meet DJ Malibu and give him my tape, so I can get out of my father's church and never look back. - That's it.
Annem ve babam seni öldürür, sonra beni ve sonra yine seni.
Mom and Dad will kill you, and then me and then you again.
Çünkü sen uzunsun ve babam hep erkek ellerin olduğunu söylerdi.
Because you're tall, and Dad always said you had man hands.
Size hayatta iyi hizmet edecek, Baba ve babam için ne yaptığına bir bak.
It will serve you well in life, look what it's done for me and daddy.
Sonra sen ve babam da beni yaptınız.
And then you and Daddy made me.
Kanepede uyuyakalmıştım ve babam beni uyandırıyordu.
I fell asleep on the couch and he woke me up.
Babam için bowling salonu kurdurmuşsun... ve sırtına tüm ailenin resmini dövme yaptırmışsın.
You put in a bowling alley for my dad and you got a tattoo of my entire family on your back.
Öldürürsem, babamın ve komşuların borçlarını affedersiniz.
If I succeed, you forgive my father's debt and those of our neighbors.
Sizi daha sık aramak isterdim ama annem, babam, sen ve Ben arasındaki uzun mesafe aramaları herkesi iflasa sürükleyebilir.
I'd call more frequently but between mom dad, you and Ben, the long distance calls are probably bankrupting everybody.
Neden sürekli dayak yediğimizi anlamıyordum Ben ve kardeşim. Neden babamın taksisinde saldırıya uğradığını.
I didn't understand why I was getting beat up, why my little brother was, why my dad got jumped in his cab twice.
Ve Dr. Faisal babamın seçimiydi... bu fiyasko çok uzun sürmedi.
And Dr. Faisal was chosen by my father... Won't take too long to flop.
Babam kalbim kırıldığı zaman... git ve kalbini iyileştir derdi!
I told Dad that I've been hurt because of him now I need to go and recover!
Müdür Toby, sanırım babamın gey olduğunu söylemiştim, değil mi?
Principal Toby, I think I've told you that my father is gay, yes?
Tamam, Keith, gerçekten bilmiyorum eğer onunla sadece öpüştüysen neden babamın cüzdanı pantolonundan düştü siz insanlara gerçekten güvenmemeye başladım.
Okay, Keith, well, I don't really know why my dad's wallet would've fallen out of the pants he says he was removing if you just kissed, so I'm starting to feel like I can't really trust any of you people.
Babası ve benim babam kuzendi.
His father and my father first cousins.
Babamın zaferini teyit ettikten sonra burada buluşalım.
Once I've confirmed my father's victory, we meet here.
Babam birkaç ay önce benimle temasa geçti ve bana para göndermeye başladı.
A few months ago my dad got in touch with me... started sending me money.
BAŞARDI. Babam uzun ve refah içinde bir hayat sürmüş ve yıllardır sigara içmemiş olmasına rağmen, önceden otuz küsur yıl sigara içtiği için kronik obstrüktif akciğer hastalığından hayatını kaybetti.
Although my father had a long and prosperous life and hadn't smoked in years, he died from chronic obstructive pulmonary disease from over 30 years of cigarette smoking.
Annemle babam son derece titiz, sorumluluk sahibi ve mantıklı insanlardı.
Now my parents were extremely diligent, responsible, practical people.
Sonra annemle babam Los Angeles'a dönmüşler ve 56'da ben doğmuşum.
Then my parents came back to Los Angeles, and I was born in'56.
Annem, Julie ve ben küçükken babamın bizim bakımımızda ona çok yardımcı olduğunu söylemişti.
My mother told me that when my sister Julie and I were young, my father was very involved in helping her take care of us.
Bana sık sık Spock'la yaşamanın nasıl bir şey olduğunu sorarlardı ve o dönemde genelde babam pek evde olmazdı.
You know, a lot of times people ask me what it was like living with Spock, and for the most part, during that period, Dad was not home much at all.
Babam evde olduğu zamanlarda bile genelde çok sessiz ve mesafeliydi.
Even when Dad was around at home, oftentimes, he was very quiet and remote.
70'lerin başında babamın kariyerinde hafif bir durgunluk oldu ve ilk kez evde vakit geçirmeye başladı, nasıl oyalanacağını pek bilemiyordu.
In the early'70s, there was a slight lull in Dad's work career, and he was at home for the first time, hanging out, and not really quite knowing what to do with himself.
Uzay Yolu IV babamın kariyerinin en önemli parçalarındandı, hatta kariyerinin doruk noktasıydı çünkü hemen sonrasında Üç Adam ve Bir Bebek çıkmıştı.
"Star Trek IV" was one of the highlights of Dad's career, really part of the pinnacle of his career, because immediately after that came "Three Men and a Baby."
Babam annemle çok zor ve karmaşık bir boşanma sürecinden geçiyordu.
My dad was going through a very complicated and difficult divorce from my mother.
Ve çoğu zaman babamın sevgisi ve ilgisi için onlarla rekabet ettiğimi hissederdim.
And oftentimes, I felt like I was competing with them for his love and attention.
1989'da babam Susan'la evlendi ve ev hayatı çok daha iyiye gitmeye başladı.
In 1989, Dad and Susan got married, and his domestic life started to get much better.
Babam küçük yaşta fotoğraf çekmeye başlamış ve bu hobisini ömür boyu sürdürmüştü.
Although Dad started taking pictures at an early age, he continued this hobby throughout his life.
Sonra Martha'yla geçirdiğim herhalde hayatımın en zor dönemi olan 18 ay boyunca babam ve Susan beni desteklemek ve güç vermek için her adımda yanımdaydılar.
Yeah. And in the next 18 months of my life with Martha, which were, you know, probably the most challenging possibly in my entire life, my dad and Susan were there every step of the way to support me and keep me going.
Babamın üvey annem Susan'la evlenmesiyle birlikte Susan ve Aaron ailemizin bir parçası oldular.
With dad marrying our step-mom, Susan, she and Aaron became a part of our family.
Anne babam ve öğretmenlerim de.
Both my parents are teachers.
Babam yaşça büyükmüş ama güzel bir işi, parası ve iyi bir ailesi varmış.
My dad was older, but he had a cushy job, money, came from a good family.
Babamı kullanacağına onu taklit edip servetini namusunla kazanman gerekirdi ama yapmadın.
You know, instead of using my father, you should've emulated him and built your fortune without crossing the line. You didn't.
Babam askerdi ve büyükbabam da askerdi.
My dad served and my pawpaw before him.
Neden babamın tüm stereo ekipmanı ve plakları dükkanda?
Why the hell is all of Dad's stereo equipment and records in the salon?
Düşündüm de, Hannah'yı yıkarsam belki babamın alerjisi hafifler, ve o da kendi odasında uyuyabilir. Böylece ben de odama dönebilirim.
I thought if maybe I washed Hannah's fur, then it wouldn't bother Daddy's allergies as much and then he would go back to sleeping in your guys's room and I could have my room back.
Hayır anne şu an orta yaş krizindesin aynı babam gibi ve bu konuda konuşmak istemiyorum.
Let's just sit down and talk about... No, Mom, you're having a midlife crisis, just like Dad, and I don't want to talk about it.
Bazı şeyleri halletmelisin ve biliyorsun ki bi işe ihtiyacım var. Babamın ofiste yardıma ihtiyacı var.
I think you need to figure stuff out, and, you know, I need a job.
Babam "boğa evine giden yolu hep bulur" derdi ve genellikle bulurlardı da.
My father would tell me... that the steer would find its own way home. And, often as not, they did.
Küçük bir çocukken kardeşim ve ben bir köpek istiyorduk. Bu yüzden babamız bize ihtiyar bir tazı aldı.
When I was a boy, my brother and I wanted a dog, so our father took in an old greyhound.
Sadece babam ve benim için açılabilir.
It's keyed to only open for me and your dad.
Babam uzun yıllar burada çalıştı Ve o son derece sadıktı.
My father worked here for many years and he was incredibly loyal.
Bak, hayatım boyunca geçirdim. Babamın babam olup olmadığını anlamaya çalışıyorum. Burada öldürülen birçok kişiden biriydi ve...
Look, I spent my whole life trying to figure out if my father was one of the many that was murdered here, and...
Babamın adı Ilmarı Hukkaken ve Oulu'da yaşıyor.
My dad's name is Ilmari Hukkanen, and he lives in Oulu.
Babam ve kötü genleri.
Daddy and his bad genes.
Babam harikaydı ve her gün riskli işler yapardı.
Dad was awesome and he did risky stuff every day.
babam 1009
babama 39
babam gibi 16
babamın 68
babamı 46
babam nerede 162
babam geldi 53
babamla 21
babam dedi ki 23
babamız 55
babama 39
babam gibi 16
babamın 68
babamı 46
babam nerede 162
babam geldi 53
babamla 21
babam dedi ki 23
babamız 55
babamı istiyorum 35
babam da 18
babam nasıl 37
babamdan 21
babam öldü 106
babam mı 100
babam için 21
babamı öldürdün 18
babamdı 18
babam haklı 24
babam da 18
babam nasıl 37
babamdan 21
babam öldü 106
babam mı 100
babam için 21
babamı öldürdün 18
babamdı 18
babam haklı 24