English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ Y ] / Yarim

Yarim traduction Anglais

235 traduction parallèle
Sen Bush sokagindan ayrildiktan yarim saat sonra...
Just this : Thursby was shot down in front of his hotel half an hour after you left Bush Street.
Yarim saat sonra "Kuzey" de görüsecegiz.
I'II meet you at the Northern in half an hour.
- Evet, yarim guenuemue aldi.
- Yes, it took me a half day.
Yarim guen dedigin nedir ki?
What's half a day worth?
- Iste, yarim guen icin iki dolar.
- Here's two dollars for half a day.
Karar vermek icin yarim saatin kaldi.
That leaves you one half-hour to decide.
Yarim saate dönerim.
I'll be back in 30 minutes.
Benim sevgili yarim, Benim yaralı yarim,
My beloved darling, my wounded darling
Yarim canına kıyacak, ne yapayım?
How can I help it?
Yarim uzaklara gitmişti
My lover had gone away
Su an dünya'dan 80 isik dakikasi uzakliktayiz, yani sadece yarim milyar kilometre.
We are now only 80 light minutes from home. A mere one and a half billion kilometers.
Full deppo benzinimiz ve yarim paket sigaramiz var.. hava karanlik ve biz günes gözlügü takiyoruz.
We got a full tank of gas, half a pack of cigarettes... it's dark and we're wearing sunglasses.
Biliyor musun, Mac? Eve varmamiza yarim günlük yolumuz kaldi.
You know, Mac... half a day's ride, we'll be home.
Civardaki yarim düzine çiftlige saldirip ortadan kayboldular.
Hit about a half a dozen places in the county, then just disappeared.
Yarim günlük mesafede.
Half a day's journey from here.
Günün sonunda L Birligi'nin kalintilarindan olusan iki yarim müfreze tepeyi ancak yarilamis peslerine takildigim bir grup kasabalinin arinma ayini yapmaya gittiklerine benzer bir tepe.
At the end of the day, the two half platoons formed from the remnants of L Company had got only halfway up the hill, a hill like the one where I followed a group of villagers on their way to the purification ceremony.
Baharin gelisiyle, her karganin ötüsünü yarim ton yükseltmek suretiyle bu gelisi bildirisiyle,
When spring came, when every crow announced its arrival by raising his cry half a tone,
Uzaktan gelen, Bay Akao'nun megafonundan yansiyan sesleri duydum... yarim ton daha yüksekten...
I heard in the distance Mr. Akao's voice reverberating from the loudspeakers... a half tone higher.
italya'da gördügüm sey ise Michelangelo'nun yarim kalmis iki kölesi kaybolmus, karanlik bir kösede terk edilmis...
And, what I saw in Italy... Michelangelo's unfinished slaves lost, abandoned in a dark corner...
Yarim birakilmis bir yapita rastlamak tam bir sok halidir.
The randomness of what's left unfinished it's a complete emotion before pure genius.
Yarim saat önce basladi.
The show started a half an hour ago.
Yarim yapilan bazi senet olmali hangisini bitirmek gerekir?
There must be some deed, half done, which you have to finish.
Bu yarim at mi eder?
Does that make half a horse?
Nina, ben Mulholland'a gidiyorum yarim saatligine falan.
Nina, I'm going over to Mulholland's for a half hour or so.
Onlari durdurmamiza yarim etmelisin.
Where's the Sentinels'base?
"Benim yarim güney rüzgarında eser."
My love runs on the south wind,
Benim yarim... Güney rüzgarında eser.
My love runs on the south wind
oh sadece yarim saatligine benimle görünemez misin sanki?
ot Can't yo u just sho with me for, lik e, half an hour?
Yaklasik yarim saate
About half an hour k.
Dövülmüs kadin savunmalarinda uzman olan en az yarim düzine meshur avukat taniyorum.
I know at least half a dozen top notch lawyers that specialise in battered women's defences.
Yarim mil içeride bir baraka var.
There's a cabin about a half mile in.
"YARIM MILYON ÇALINDI"
"HALF A MILLION ROBBED"
Yeni idareci senin oğluna nakit yarim milyon rupi verdi
The new manager has given your son half a million rupees in cash What?
Ve yarim düzineden fazla sefer bir seyler gördüm.
And maybe a half a dozen times I've seen things.
Bende Yarim Fel sendromu var.
I have Yarim Fel syndrome.
Ölüm neden, Yarim Fel sendromundan kaynaklanan sinir sisteminde çöküntü.
Cause of death was CNS failure brought on by Yarim Fel syndrome.
"YARIM DÜZİNE PİSLİK" Aynı zamanda sen onu tutuyordun.
You were holding it at the time.
Onu okula goturecegim yarim saate donerim.
I'm gonna take him to school. I'll be back in half an hour.
Ben... yarim kilodan sonra.
I'm... after an half weight.
Bana borçlari var yarim milyon pound..
They owe me half a million pound.
- Yarim milyon.
- Half a million.
Oglunun yarim milyon bulmasi için üç günü var.
Your son's got three days to find half a mill.
Yarim milyon pound için kiçima agri alirdim.
I'd take a pain in the arse for half a million quid.
Burada yarim milyon papelim var, bu demektir ki bazi zavallilarin yok.
I got half a million nicker here, which means some poor sod doesn't.
İntikamımız alınacak, yarim.
We will be revenged, my love...
Bizi yarim saat beklettin.
You've kept us waiting for half an hour.
Yarim gunluk bir is icin ellibin.
Fifty grand for half a day's work.
ingiltere'de, suçluyu, sehrin ortasinda, yerden yarim metre yukarida, bir kafesin içine koyarlardi.
In England, they'd hang a criminal inside a cage a few feet off the ground in the middle of the town square.
Yarim birakilmis bir is gibi.
It's like unfinished work.
Yarim saat önce bir tarafında.
Half an hour ago, up the bottom.
- Yarim edeyim mi?
- Need a hand with that?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]