Yemin traduction Anglais
31,955 traduction parallèle
Owen, hizmet edip koruyacağıma yemin ettim.
Owen, I swore to serve and protect.
Danny, yemin falan etmedin.
Danny, you didn't swear anything.
Yemin ederim.
I promise.
Yemin ederim aksanından dolayı.
I swear to God, it's that accent.
Superman Lex'i hapse tıktığında ailemin şirketini geri alarak onu iyilik için çalışan bir yer haline getireceğime yemin ettim.
When Superman put Lex in jail, I vowed to take back my family's company. Make it a force for good.
Yemin ederim bir daha asla evden ayrılmayacağım.
I swear to you I am never leaving home again.
Yemin ederim, sığır hakkında hiçbir şey bilmiyorum.
Honestly, I don't know anything about the cattle.
Yemin ederim, Tanrı'nın da umurunda değildir.
I swear. And neither does God.
Tanrıya yemin ediyorum ki, davada bu kadar mesafe katettiğimi düşünmemin sebebi,
Swear to God, the only reason why I think I've gotten this far...
Yemin ederim.
I swear.
Hiç anlamıyorum! Benim yaptığımı söylüyorlar ama ben yapmadım yemin ederim!
I don't understand, they're saying I did it and I didn't do it, I swear.
- Yemin ederim ben yapmadım!
- I swear I didn't do it.
Yemin ederim ki vasiyet hakkında hiçbir şey bilmiyordum.
And I swear I didn't know anything about the will.
Çünkü söylemezsen, sana yemin ederim buraya tekrar geleceğim ve lanet olası kalbini söküp çıkaracağım!
´ Cause if you don ´ t, I swear to Jesus Christ, I will come across this table, and I will rip your heart right out of your fucking chest!
Size yemin ederim, babanız Gümüş Zil Katili değildi.
I swear to you your father was not the Silver Bells Killer.
Az önce şu adamı vurdun ya içinden hayalet ya da onun gibi bir şey çıktığını gördüğüme yemin edebilirim.
Hey, when you shot that guy back there, I swear, I thought I saw something come out of him, like a ghost or something.
Yemin ederim bir şey duydum.
I swear I heard something.
Dana, yemin ediyorum.
Dana, I swear.
Yemin ediyorum.
I swear to God.
- İçerideydi Karen, yemin ederim.
It was in here, Karen, I swear.
Sana yemin ederim seni anlıyorum. Ama bize yardım etmelisin.
So I promise you, I feel for you.
Yemin edemem ama biz Quakerlar onaylarız.
I can't take an oath. But we Quakers, we affirm.
Yemin ederim.
I swear it.
Yemin ediyorum.
I swear it.
İki görgü tanığına yemin ettirmeniz bu geceki imajınıza büyük zarar verdi.
The sworn testimonies of some two dozen witnesses paint a very sorry picture of you on the night in question.
Tess, sana yemin ederim ki Andy felç falan geçirmedi.
Tess, I promise you. Andy did not stroke out.
- Yemin ederim, Jake, şerefim üzerine.
I swear, Jake, on my life.
- İfşa etmemek için yemin ediyorlar.
They're under oath not to disclose.
Gözlerinin için bakarak söylüyorum yemin ederim ki Sarah Ambien etkisi altındaydı.
So, I am looking you in the eye and I'm swearing to you Sarah was on Ambien.
Yemin ederim Riley nereye gitsem orada oluyor ve buna rağmen benimle neredeyse konuşmuyor bile.
I swear, Riley is everywhere I go and she still barely talks to me.
Yemin ediyorum bak, eğer iktidarsızlık ilacını almıyorsan...
I swear to God, if you're not taking your propecia...
Yemin ederim, şu an en son ihtiyacım olan şey deli, kaprisli bir müzisyenle ilgilenmek.
Oh, I swear to God, the last thing I need is another crazy high-maintenance musician.
Hizmet ettiği topluluk Ve korumak için yemin etti.
The community he serves and the family he is sworn to protect.
Ama size yemin ederim bir daha asla o kişiye dönüşmeyeceğim.
What I can do is swear to you that I will never go back to being that person again.
- O zaman kürsüye çık ve yemin et.
- Then take the stand and swear it's not true.
Ne yazık ki benim sana yemin ettirme yetkim yok ama yarın ettireceğimden emin ol.
- Unfortunately, this body doesn't have the authority to swear you in, but I'm going to make sure that we will tomorrow.
O zaman ne söyleyeceğini iyice düşün çünkü yemin altında söylüyor olacaksın.
I'd like you to think long and hard about what you're gonna say then, because you'll be saying it under oath.
Bay Specter yemin etmeye hazır mısınız?
- Mr. Specter. Are you ready to be sworn in?
- Yemin ettirebiliriz.
- I can have him sworn in.
Bay Specter, yemin altında bu ifadeyi yalanlamak istiyor musunuz?
♪ ♪ - Mr. Specter, are you prepared to refute this testimony under oath?
- Bieber adına yemin ederim.
I swear to Bieber.
Ben, Ronald Reagan, yemin ederim ki...
I, Ronald Reagan, do solemnly swear...
Ben, Ronald Reagan, yemin ederim ki tüm sadakatimle görev yapacağım...
I, Ronald Reagan, do solemnly swear... that I will faithfully execute the Office...
Ben değilim çünkü ben bu anlaşmayı o pislik için değil sevdiğim eşim için kabul ettim. Eğer benden izinsiz bir daha onunla iletişim kurarsan yemin ederim ağzını dağıtırım.
Well, I don't because I didn't take this deal for that son of a bitch, I took it for my wife, who I love, and if you ever contact her again without my blessing,
Yamyam değilim, yemin ederim.
I'm not a cannibal, I swear! - What?
Seni bu ya da öbür dünyada bulacağım çünkü yemin ederim...
Oh, God, I'll find you in this life or the next because I swear...
Daha iyi bilmeseydim, o şeylerin birlikte çalıştığına yemin ederim.
If I didn't know better, I'd swear those things were working together.
Yemin ederim o turuncu kafanın boynunu kıracağım.
I swear to God, I'm gonna throttle that ginger.
Yemin ederim size bilmek istediğiniz her şeyi anlatacağım.
I swear I'll tell you anything you want to know.
- Hayır, yemin ederim!
- No!
Yemin ederim.
Mnh-mnh. I swear.
yemin ederim 1752
yemin ediyorum 138
yemin ettim 31
yemin ederim ki 107
yemin et 106
yemin ederim bilmiyorum 20
yemin eder misin 27
yeminle 42
yemin edin 17
yemin ediyorum 138
yemin ettim 31
yemin ederim ki 107
yemin et 106
yemin ederim bilmiyorum 20
yemin eder misin 27
yeminle 42
yemin edin 17