English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ Y ] / Yeminle

Yeminle traduction Anglais

560 traduction parallèle
Yeminle bak.
I promise.
Şahane bir yer diyorlar, yeminle.
A magnificent land they swear
- Yeminle!
- On my honor!
" Yaradana yeminle ki
" By the living God that made you
- Yeminle.
- On my word of honour.
Yeminle bilmiyordum.
On my oath I didn't know!
Cemiyetimize, sadece her yıl yeniden yapılan bir yeminle... bağlı kaldığımızı öğrenince biraz endişelendi.
He was a little afraid when he learned... that we are bound to our order only by yearly vows.
"Her söyleneni yeminle inkâr etmen, " İçimi kemiren güçlü kanıtları "ne yok ediyor, ne de susturuyor. " Öleceksin!
Therefore confess thee freely of thy sin, for to deny each article with oath cannot remove nor choke the strong conception that I do groan withal.
- Ölümüm üzerine yeminle kimseye hiçbir şey söylemeyeceğim, nasıl yaptığımı da unutacağım.
I swear on my grave, the bible, I tell nobody nothing and forget how I did it,
Yeminle bunun ne olduğunu biliyorsun.
I'll vow you know what this is.
Size yeminle söylerim ki- -
I swear it by my death and by my...
Yeminle.
Honest.
İşte burada yeminle söylüyorum, karşılıklı sevgimiz benim için asla son bulmayacak.
This interchange of love, I here protest, upon my part shall be inviolable.
Sayın jüri üyeleri, biraz önce ettiğiniz yeminle bu davada kararınızı kanıtlara göre vereceğinize söz vermiş oldunuz.
Members of the jury, by the oath which you have just taken, you have sworn to try this case on the evidence.
- Yeminle. Onun eline su dökemezsin.
You couldn't do what he's done.
Kutsal bir yeminle ölene kadar itaat edeceğine dair yemin ettin.
You solemnly promised to obey unto death.
Yeminle ben de sıkışmıştı!
I swear it got jammed!
Onu seviyorum, yeminle.
I'm in love.
Yeminle bak.
- I swear.
Yeminle, bilmem.
Honest, I don't.
Domates gibi, yeminle.
Like a paprika, I swear.
Yeminle!
I swear!
Seninle barışacağız. Yeminle.
I'll make it up to you, I swear I will.
Sadık kalacağım gerçeğe yeminle
But to the truth I swear I'll adhere.
Yeminle korktuğum falan yok.
I swear I'm not.
- Evet, evet, yeminle beğendim.
Yeah, yeah, I promise I like it.
Polis yeminle doğrulayabilir.
The police can swear to it.
Yeminle, tanımıyorum.
On my word, I don't know him
Sana yeminle, bununla bir ilgisi yoktu, vallaha!
I swear, it had nothin to do with it, honest!
- Yeminle en az 150 kilometreyle gidiyordu.
- I swear he was going about 90.
- Yeminle.
- Honest.
- Yeminle olmaz!
- I swear!
Yeminle, bilmiyorum.
I swear, I don't know.
Yeminle öyle. ... müttefikler topluyordu.
He really is- - was gathering allies together.
Yeminle canımdan bezdim.
Awful sick of it.
Bilirsin, benim evdeki hatun bunu görse yeminle takla atardı.
You know, if my chick at home could see this now, man, she'd flip.
O yüzden geldim ve soruyorum, Tanrı üzerine yeminle söyle bu mektuptaki doğru mudur?
So I've come and I ask, swearing to God... is this letter true?
Yeminle o kadın magazinlere bile poz verebilir.
And I swear - she could pose for a centerfold any day.
- Ekmek ve su verilir şaire hakimin evinde ama nesir ve şiir öldürülür her gece acımasızca ekmek dedimse, yeminle söyleyeyim size, kıldan incedir o evde...
Bread and water, do the poets have in the Hakim's house Where verse and prose are nightly put to slaughter And and the bread, I swear in there, is thinner than the water
Yeminle sevgilim.
I swear, my darling!
Ben sadece saymak istemiştim baba, yeminle bak.
I only wanted to count it, Papa. Honest.
- Yeminle.
- I swear.
Yeminle, sevgilim...
I swear, darling...
Sonsuz Karanlık'ın Kalesi orada bir yerde, yeminle!
The Fortress of Ultimate Darkness is somewhere over there, I promise you!
Hiç değil, yeminle.
Not at all, I swear.
Yeminle.
I swear it.
- Yok, yeminle aldın.
- No, you got it, I swear.
Yeminle, düşüncem bu
I swear, that's what I think
Yeminle.
I swear.
Yeminle!
My God, she's taking you to her place.
Hazırım, hazırım. Yeminle, hazırım.
I'm ready, I'm ready.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]