Yeter artık traduction Anglais
5,627 traduction parallèle
Yeter artık!
Enough!
Yeter artık, Jane.
Oh, for crying out loud, Jane!
- Yeter artık Ahmed!
- Enough, Ahmed!
Joyce, yeter artık bu kuş muhabbeti.
Joyce, enough with the bird.
Yeter artık.
Stop moving.
Yeter artık.
That's it.
Yeter artık, ikiniz de.
Stop it, both of you.
Yeter artık bağırıp durma.
Enough with all the shouting.
- Yeter artık!
- Okay. That is enough!
Yeter artık birisinin ağzını açması lazım.
Enough. Something has to be said here. Ok?
Yeter artık!
That's it!
Vallaha yeter artık.
My God, stop it.
Anne yeter artık!
Mommy, stop it!
Yeter artık.
You stop it.
Yeter artık, bir an önce bitirelim şunu.
Enough is enough ; Let's just end this.
- Yeter artık millet!
- STOP IT, YOU GUYS!
Pekâlâ, yeter artık millet.
- Surprise! Okay, seriously, people, give it a rest.
- Yeter artık yat.
That's enough, lie down.
Tamam, yeter artık!
Alright that's enough!
Tanrı aşkına, yeter artık.
Oh, for the love of all that is holy, you have to stop.
- Yeter artık!
- Okay, that's enough!
- Gemma, yeter artık.
- Gemma, enough.
- Yeter artık!
Enough! Enough!
Yeter artık!
Ya basta!
Hayır. Yeter artık!
No, I've had enough!
Ayrıca, mastürbasyon yaptım, bu vuruş "Sadece bu kadar mı?" ile "Yeter artık!" arasında tatlı niyetine olacak.
Plus, I have already masturbated so I can hit the sweet spot between "you're done already?" and "enough already."
- Yeter artık. - Endişelenme, onunla konuşurum.
Enough already.
Yeter artık.
No more.
Yeter artık, daha fazla bekletemeyeceksin sosis sevici ibne!
That's it, you're not delaying this anymore, you wiener-loving bitch!
Yeter artık!
That is it!
Yeter artık, kes şunu!
Will you stop it!
- Sam yeter artık!
- I hate the thing! - Sam, stop it.
Off... Yeter artık ama ya!
Oh, but enough is enough!
Tamam, yeter artık.
Okay, that's it.
Yeter artık!
Oh, my God, you are such a loser!
Yeter artık.
Would you stop?
Yeter artık.
- ( knocking )
Tamam, Jimmy, yeter artık.
Okay, Jimmy, that does it.
Yeter artık.
That's quite enough.
Sonra televizyona çıkmayacağımı duyduğu anda "Yeter Brandon, git artık." der gibi davranmaya başladı.
But then the minute she hears that I'm not on the show, she's like, "Okay, Brandon, you have to leave now."
Lee'ye söyledim, artık yeter dedim.
I told Lee, I said, " No more.
Tamam, artık yüzler yeter.
OK, no more faces.
Yeter Dr. Koothrappali, seninle konuşmak güzeldi ama artık eve gidip bakıcıyı göndermem gerekiyor.
All right, Dr. Koothrappali, it's been nice talking to you, but I need to go home and relieve my babysitter.
Yeter artık!
That's it.
Mahir Bey, yeter artık.
Like an animal, just like an animal. That is enough, Mr. Mahir.
Yeter artık! Kyle Broflovski. Yeter artık.
No more.
Artık yeter.
You all need to be stopped.
Artık, bunu yapmaya gücümüz yeter, Bay Halas.
Now that we can afford it, Mr. Halas.
Bu kadarı yeter, artık kardeşini sürgünden çağır.
It's been enough. Bring your brother back from exile.
Yeter ama artık!
Okay, that's it, you two!
Günlerce senin ameliyathaneye dönmeni bekledim, ama lanet olsun, artık yeter.
I have waited and waited for you to get back in the O.R., and damn it, enough is enough.
artık 611
artık yeter 112
artık değil 377
artık biliyorum 66
artık bitti 204
artık bilmiyorum 31
artık istemiyorum 47
artık yok 173
artık özgürsün 32
artık dayanamıyorum 176
artık yeter 112
artık değil 377
artık biliyorum 66
artık bitti 204
artık bilmiyorum 31
artık istemiyorum 47
artık yok 173
artık özgürsün 32
artık dayanamıyorum 176
artık çok geç 412
artık var 39
artık her şey bitti 29
artık korkmuyorum 38
artık gidebiliriz 26
artık senin 35
artık güvendesin 54
artık önemi yok 34
artık gidebilir miyim 65
artık gidebilirsiniz 36
artık var 39
artık her şey bitti 29
artık korkmuyorum 38
artık gidebiliriz 26
artık senin 35
artık güvendesin 54
artık önemi yok 34
artık gidebilir miyim 65
artık gidebilirsiniz 36