English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ Y ] / Yoldaşlarım

Yoldaşlarım traduction Anglais

570 traduction parallèle
En sonunda, yoldaşlarımı çağırabileceğim konuları edindim.
[Emperor] At long last, I shall have acquired subjects I can call my comrades.
Yoldaşlarımız nerede olurlarsa olsunlar, benle bağlantı kurup eş zamanlı olarak düşüncelerini ve planlarını paylaşabilirler.
By connecting a link with me, no matter where they are, our comrades are able to share their thoughts and plans on an immediate basis.
Biz Potemkin denizcileri işçilere ve yoldaşlarımıza destek vermeliyiz. Ve devrimin en ön saflarında olmalıyız.
We, the sailors of Potemkin, must support the workers, our brothers... and stand among the front lines of the revolution!
Dolayısıyla küçük yoldaşlarım, yukarıda galeridekiler ve daha önce orada oturan siz yetişkinler kalbimin derinliklerinden teşekkür etmek istiyorum bana ifade ettiğiniz her şey için.
And so... ... my little comrades up in the gallery... ... and you grownups, who used to sit there...
- Hey sen, kardeşlerim, yoldaşlarımızdan..
- Hey you, my brothers, comrades in arms...
Yitirdiğimiz yoldaşlarımız da hatıralarımızda.
And thoughts as well to our fallen comrades.
Milli yoldaşlarım, Bu Reich yasaları... sizlerin hayatınızın ve varlığınızın, Nasyonal Sosyalist Devlet düzeninde, güvenli, özgür olmasını sağlayacaktır.
These Reich laws can assure you, National Comrades... that your life and existence is safe in this National Socialist State of Order, Freedom and Law.
Büyük bir fikri temsil ediyorsunuz... ve biliyoruz ki milli yoldaşlarımızın milyonlarcası... fiziksel çalışma artık bölücü bir kavram olmayacaktır.
You represent a great idea... and we know that for millions of our national comrades... physical labor will not longer be a divisive concept.
ve bu saatte, Parti Yoldaşlarımızın binlercesi şu an şehri terkediyor.
At this hour, tens of thousands of our Party Comrades are already leaving the City.
ÖImüş Yoldaşlarımıza.
To our departed Comrades.
... ve ona Rio Bravo tarafındaki yaralı yoldaşlarımıza bakmasını söyle.
... and attend our wounded comrades on the Rio Bravo side.
Ben gidip yoldaşlarıma katılayım ve biraz ihanet planlayalım.
So, I think I'll join my comrades, and talk a little treason.
Yoldaşlarım...
Comrades,
Böylece diğer çiftliklerde ezilen yoldaşlarımız zincirlerini kıracaklar ve hayvanların devrimine katılacaklar.
So that our downtrodden comrades on other farms will break their chains and join the animal revolution.
Sadık yoldaşlarım!
Loyal followers!
Yahudi yoldaşlarımıza yardımcı olmalıyız.
We must help our Jewish comrades.
Hephaestion, Nearchus, Harpalus tüm yoldaşlarım, generaller, askerler... hepiniz kralsınız.
Hephaestion, Nearchus, Harpalus, all my companions, generals, soldiers... kings, all of you.
Yoldaşlarım, sizi masum çocuklarmışsınız gibi... güven verip kandırırsam, kötü bir komünist olmuş olurum.
I'd be a bad communist, comrades, if I were to reassure you like a bunch of naive kids.
Rusya adına yoldaşlarımızı tebrik ediyor ve Polonya'ya...
A happy day indeed.
Sevgili yoldaşlarım ve vatandaşlarım... bugün, 8 Mayıs1945... özgür Polonya için büyük bir gün.
My dear comrades and citizens... today, May 8th, 1945, is a great day for liberated Poland.
Yoldaşlarım farkındasınızdır ki,... çok büyük bir şansımız var ama bu tek şansımız.
Now, my wonderful companions, you realize, I hope, that we're taking an enormous chance, but it's our only chance.
Yoldaşlarım Sovietskaia caddesinde okul 34'ün yakınlarında top mermileri bulmuşlar.
Comrades, On Sovietskaia street, near school 34, they have found missiles.
Yoldaşlarım, yüzbaşı Galitch'in yönetiminde bir grup asker top mermilerini şehirden uzak bir yere nakledecekler...
Comrades, a group of soldiers directed by captain Galitch will transport the missiles far from the city...
Yoldaşlarım, şehrimizden ayrılmak zorunda kaldığımız bu zor ve nihai saatte sizlerin sakin, organize ve disiplinli olmanızı istiyoruz.
Comrades, in this difficult and decisive hour in which we left our city, we called you to be calm, to be organized and have discipline.
"Sovyetler Birliği'nin genç bir üyesi olan ben yoldaşlarımın önünde ağırbaşlılıkla yemin ediyorum..."
"I, a young pioneer of the Soviet Union, in front of my comrades do solemnly swear..."
Sayın yargıç, yoldaşlarım, bayanlar ve baylar!
- The witness is excused!
Ve benim yoldaşlarım var.
And I got used to my comrades.
Fransız yoldaşlarımıza da sözüm :
And to our French comrades in arms, I say :
Şimdi bunlar, ayrılmaz yoldaşlarımız oldular.
Now they are our, inseparable companions.
Onlar bizim yoldaşlarımız.
They're our companions.
genç yoldaşlarım, ben... komitenin yerinde ben geldim, ve sizlere, öğrenmek isteyenlere, şanlı Sovyetik resamlığını öğreteceğim, ve bunu yapacağım,
Young comrades, I... I am here in the name of our committee, and I will teach you, eager to learn, the glories of Soviet painting.
"bizim kolholzlu yoldaşlarımız", şunu size diyorum.
"our kolkhoz comrades." This is what I'll tell you.
Yoldaşlarını bırakıp kaçtın mı, 009?
Did you abandon your comrades and escape, 009?
Acaba burada mı, yoldaşlar?
Is he here with you, comrades?
ve biz, Yoldaşlar,... sadece Führer'in emirlerine itaat edeceğinizi biliyoruz... Führer'e dürüst davrandığımızı ispat etmeliyiz.
And we, Comrades, know only to obey... the orders of our Führer... and to prove that we have remained true to the Führer.
Yoldaşlar, sizi uyarıyorum, Kraliyet Süiti'nde kaldığımız Moskova'da duyulursa... başımız feci belaya girer.
Comrades, I warn you, if it gets out in Moscow that we stay in the Royal Suite... we'll get into terrible trouble.
Yoldaşlar, artık size ihtiyacım yok sanırım.
Comrades, I don't think I need you anymore.
Yoldaşlar, ben omletten çıktım.
Comrades, I am out of the omelet.
Eğer biz yoldaşlar, piyadeler birbirimize yardım edemezsek...
If we comrades, we infantrymen, can't help each other out...
- Onlar "İyi Yoldaşlar" mı?
Exactly. Are those the Good Comrades?
Simpson, Cosgrave, İyi Yoldaşlar gibi davranamaz mıyız?
Simpson, Cosgrave, cannot we behave like Good Comrades.
İyi Yoldaşlar, sevgili arkadaşımız Guy Davis hakkın rahmetine kavuştu.
Good Comrades, our dear friend Guy Davis has gone to his reward.
Yoldaşlar, düşmanımız tüm gücünü bize yöneltmiş durumda.
Comrades the enemy has mobilised all his forces against us.
Yoldaşlar, herkes not aldı mı ödevi?
- Why are you here? - Go away.
Peki, yoldaşlar, başlayalım.
Well, comrades, let's begin.
Yoldaşlar, alışverşe gitmek zorundayım.
Comrades, we have to be at Shop 10 at eight.
Yoldaşlar, burada kalıp bu ucuz propagandayı mı dinleyeceğiz?
Are we going to stand here and listen to cheap propaganda?
Yoldaşlar, hadi yapalım.
Comrades, let's do it.
Hadi yoldaşlar onu durduralım. Brandenburg Kapısı'na varmadan yetişelim.
... Brandenburg Gate.
Dostlarım, yoldaşlar, dinlemenizi istiyorum.
My friends my comrades I want you to listen
" bizim ufak yoldaşlarımız
" our mine worker comrades,

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]