English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ Y ] / Yıldızım

Yıldızım traduction Anglais

6,062 traduction parallèle
Ben lanet ışıl ışıl parıldayan bir yıldızım!
I'm a big, bright, fucking shining star!
- Dışarıda yıldızım ama okulda sıradan bir öğrenciyim.
- At school I'm not a star, just an ordinary student.
- Özel bir konuk yıldızımız var.
We have a special guest star.
Hollywood Şöhret Yolu'nda yıldızım var.
Well, I have a star on the Hollywood Walk of Fame.
Ve o çantanın içindeki sekstant Neal'ın bu adadan gitmemizi sağlayacak yıldız haritasını çözmemize yardım edebilir.
And inside that satchel is a sextant that can help us decode Neal's star map that can get us off this island.
Daha önce hiç bu takım yıldızını görmemiştim.
I've never seen these constellations before.
İkinci yıldızı sağımıza alıp sabaha kadar düz gideceğiz.
Second star to the right, straight on till morning.
Kızım, 150 yıldır aynı kokuşmuş saç stilini kullanıyorsun.
Girl, you had that same old stanky hairstyle for over 150 years.
Sanırım favori çocukluk anım annem ve ben Meksika'da yaşadığımız yıldı.
I guess my favorite childhood memory would be the year my Mom
Yıldız haritası da gölgenin geldiği yönü gösteriyor galiba.
I'm guessing that's where the shadow comes in.
Al bakalım. İşte yıldız haritan.
Here it is, your star map.
Sen ve ben o yıldırım ve ölümün kendisi olan kötü yavruyu avlayacağız.
You and I are going to hunt the unholy offspring of lightning and death itself.
- Yıldız falım.
My horoscope.
- Yıldız falı uygulaması mı var sende?
You have a horoscope app?
Yıldırım hızında bir saldırı ve uçan bir oka benzeyen bir yüzme stili, onun alameti farikasıdır.
A lightning-quick attack and a swimming style that is comparable to a flying arrow are its trademarks.
Bu koşullar yıldırım hızındaki katil için mükemmeldir. Çünkü duyu organları zifiri karanlıkta avlanabilmeye uygundur.
These conditions are perfect for this lightning-fast killer, whose sensory organs have fully adapted in order to hunt in complete darkness.
Film yıldızı mı?
A movie star?
- Son zamanlarda ben bir yıldızım!
That's why we're asking if you're okay.
- Evimin yıldızı ben olmalıyım.
I want to be the star.
Ve burası Kenji'nin, İtalya'da öldürüldüğü haberini aldığımız zaman, annemin yıkıldığı yerdi.
And this is where she collapsed when we got the news that Kenji had been killed in Italy.
Film yıldızı falan mı olmaya çalışıyorsun?
Are you trying to be a star from a movie or something?
Ben ailenin yıldızıyım.
I am the star of my family.
Meğerse eczacımız Harold Grossman bir rock yıldızıymış.
♪ In my life ♪ Turns out Harold Grossman, our pharmacist, is a rock star.
- Konferans biraz erken bitti de. Gecenin yıldızıydım.
Yeah, well, the lecture got done a little early, and I was kind of the star of the evening.
Onlar Yıldız çiçeği, tatlım.
They're dahlias, dear.
Yargıç Cohen, uluslararası futbol yıldızı Peter Kidman'ın davasında bir varsayım üzerine, jüriyi uzak bir yerde kampa aldı. Olamaz.
With Judge Cohen sequestering the jury in the high-profile trial of international soccer star Peter Kidman, conjecture runs rampant as to the reason for locking the jury away.
# Bir şans yıldızını seç, onu iyi yapayım #
♪ Count a lucky star, I'll make it all right ♪
O ve kendime ait bir Ölüm Yıldızı'm olmasını.
Well, that and my own operational Death Star.
Kızı için adaletin yerine gelmesini 8 yıldır bekleyen bir annenin gecikmesine sebep olan nedir, hayal etmekte zorlanıyorum.
I'm having difficulty imagining what circumstances Would waylay a mother who's waited eight years To see justice for her daughter.
Annenle ben 40 yıldır birbirimizi paylaşıyoruz aklımızı, vücudumuzu ve ruhumuzu. Akıl ve vücutlarımız sonsuzlukta birleştiğinde ve sonsuzluk da kapıya dayandığında vücudu serbest bırakmaya ve paylaşıp, bir şeyler denemeye bir davettir bu.
Your mother and I have shared 40 years of each other, mind, body, and soul, and when minds and souls are joined for eternity and when eternity is at the door, it's an invitation to let go of the body and an opportunity
Yıldırım Atar asırlardır bizim sağlamlığımızı, gücümüzü gaddarlığımızı temsil ediyor.
For centuries the Skrill has represented our strength, our power, our ferocity.
Yıldırım Atarımızı onun küçük ve narin ellerinden alacağız ve o Gece Hiddetiyle birlikte yok edeceğiz.
We will take the Skrill out of his frail, little hands and destroy that Night Fury together!
Bu Yıldırım Atar'dan kurtulmamız gerekiyor.
We need to get rid of that Skrill.
Peki, bu bulutların arasında o Yıldırım Atar'ı nasıl bulacağız?
And how exactly are we gonna find the Skrill in that cloud?
Dikkatli ol. Metal yıldırımı çeker ve siz ikiniz aramızda en fazla metale sahip olanlarsınız.
The lightning is attracted to metal, and you two are wearing a lot more of it than the rest of us.
Umarım patlama Yıldırım Atar'ı bulutların arasından çıkarır da Toothless ve benim onu plazma patlamasıyla vurmamızı sağlar.
Hopefully the blast will drive the Skrill out of the cloud toward Toothless and I, where we can knock it down with a plasma blast.
- Her şey takıldı mı, hazır mıyız?
So, are we all hooked up and ready to go?
Belki de Yıldırım Atar'ı bulduğumuzda Ruff ve Tuff'ı da bulacağız.
Maybe if we find the Skrill, we find Ruff and Tuff.
Toothless ve ben o Yıldırım Atar'ı serbest bırakacağız.
Toothless and I are going to free that Skrill.
Dışarıda bir yıldız olabilirim ancak okulda yalnızca sıradan bir öğrenciyim.
I may be a star ( celeb ) outside. But, at school, I'm just an ordinary student.
Söyle, yıldız bezeli sancağımız dalgalanıyor mu?
Oh, say Does that star-spangled banner yet wave
Gururla söylüyorum ki, bugün kü konuğum dünyaca tanınan... sahnelerin ve ekranların yıldızı, Kathryn Vale.
I'm honored to say my guest today is the internationally renowned star of stage and screen, Kathryn Vale.
Boğa Takımyıldızına 400 ışık yılı uzaklığında ücra, M-Sınıfı bir gezegen.
A remote M-class planet located 400 light-years past the Taurus Molecular Cloud.
Yıldızlara bakmanızı. Atalarımızın yaptığı gibi.
Look to the stars, like our ancestors did.
Uzun zaman önce bir gelişme döneminde ırkımız, yerleşmek için yıldızlar aracılığıyla yeni dünyalar aramaya yayıldı.
Long ago in an era of expansion our race spread out through the stars seeking new worlds to settle upon.
Yıldırım 1-2, Muhafız'ı arıyor.
Thunder 12, calling Guardian.
- Yıldırım 1-2 ben Muhafız.
- Do you read? - Thunder 12 this is Guardian.
Yıldızlar arasındaydık ve işimiz binadan atlamaktı. Kristal madalyonlarımız vardı. Bunlar özellikle Pamuk Karnavalı'nın kral ve kraliçesi için yapılmıştı.
So we were co-grand marshals and our job was to jump down from the building with crystal medallions that were made especially for the king and queen of the Cotton Carnival.
Ama, bak, sadece bir tane büyük yıldıza ihtiyacımız var...
But, look, we just need one big client...
Bugün ki yıldız falım "üzerimde çok göz olabileceğini" söylüyor
You know, my horoscope today said that "all eyes would be on me."
Yıldız yaptım.
Make him a star.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]