English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ Ö ] / Özellikle de sen

Özellikle de sen traduction Anglais

311 traduction parallèle
Özellikle de sen!
Especially you!
İkimiz de mutluluğu hak ediyoruz artık, özellikle de sen.
We both deserve happiness now, especially you. - Darling.
Özellikle de senin ormandaki kurtlar sofrasında sen kazanasın diye.
Especially not by you so you can play dog eat dog in a jungle.
Bu nedenle hepimiz buradayız özellikle de sen.
That's why we're all here, especially you.
Kimse umursamıyor, özellikle de sen.
I mean, nobody cares, especially you.
Özellikle de sen.
Certainly not you.
Özellikle de sen kadını suya ittirdikten sonra.
You know, Holly, I can't help but worry about why that Alisha came here.
Özellikle de sen!
Especially you.
Özellikle de sen Kaptan.
You especially, captain.
Özellikle de sen.
Especially you.
- Özellikle de sen.
- Especially by you.
Eğer biraz sabretseydin Frank Hackett'in bu işte çok aceleci davrandığını ve departmanın yeniden düzenlenmesinin herkes, özellikle de sen Max, tatmin olmadan uygulamaya konulmayacağını söylecektim.
If you had been patient I would've explained that I thought Frank Hackett precipitate and that the reorganization of the division would not be executed until everyone, specifically you, Max had been consulted and satisfied.
Özellikle de sen beni hayal kırıklığına uğrattın.
It's particularly disappointing in you, Louise.
Sizinle tanıştıracağım ama onu rahatsız etmeyin. Özellikle de sen.
I'll introduce you, but don't bother her especially you.
Özellikle de sen ve ben bunu yararımıza kullanabilirsek.
Especially if you and I can make good use of it.
Jack, hiç kimse pişman olmayacak, özellikle de sen.
Jack, nobody's gonna regret anything', especially not you.
Bu gece hiçbir halta benzemiyordunuz aslinda, özellikle de sen.
You were bloody awful, especially you.
Kimse Kristen'i görmeyecek, özellikle de sen.
No one sees Kristen, especially you.
Özellikle de sen ve sen.
Especially you and you.
Özellikle de sen anne!
Especially you, Mother!
Sipsey, özellikle de sen.
Sipsey, especially you.
Özellikle de sen, hayatım.
Especially you, sweetheart.
Özellikle de sen, Harley...
I'm talkin'about you, Harley.
Sen de ben de öyle değiliz. Özellikle de sen.
Not you, not me... and definitely not you.
Kimse Serrano'ya karşı tanıklık yapmıyor, özellikle de sen, Jake.
Nobody's gonna testify against Serrano, especially you, Jake.
Aslında, bir kadın başkanımız olmasına itiraz etmem özellikle de sen olsaydın, Marcie.
Actually, I wouldn't mind having a woman as president especially if it was you, Marcie.
Bu fırsattan yararlanmalıyız, özellikle de sen.
Right. We can maximize our opportunities real quick, especially you.
Özellikle de sen, Mary.
... especially you, Mary.
Eğer haklıysan özellikle de sen haklıysan bile neden kendi ülkesini bırakıp buraya gelsin ki?
Even if you're right - especially if you're right - why would he leave his own country to come here?
Ama evet "Ne ekersen onu biçersin." Özellikle de sen.
But, oh, well... "you reap what you sow," especially about YOU.
Kimse beni itip kakamaz, kukla. Özellikle de sen.
Nobody pulls my strings, dummy, especially not you.
Özellikle de sen.
You especially.
Özellikle de sen.
You in particular.
Özellikle de sen, Zhang Huike!
Especially you, Zhang Huike!
Özellikle de sen...
Especially you.
Kimse Hitchcock ödülünü elimden alamaz... özellikle de sen, küçük kız.
No one I will not steal Hitchcock especially not you, baby.
Bu arada sen de caddelerden uzak dur. Özellikle geceleri.
In the meantime, stay away from the boulevard, especially at night.
- Gösteriyorum. Sen de her zaman çok naziktin. Özellikle kötü davranışlarım konusunda.
You were always very tactful, especially about my bad manners.
Piskoposların sen yokken kabul ettikleri, on kanun taslağını onaylayacak mısın? Özellikle de benim mahkemelerimden kaçmak için kilisenin vesayetine sığınan papazları teslim etme maddesini?
Will you agree to the ten proposals which the Bishop's accepted in your absence, particularly, to the surrender of priests who seek the protection of the church to escape my courts of justice?
Özellikle sen olmadan hem de.
Definitely without you.
Sen başka bir erkeğin karısını arzulayacak bir erkek değilsin,... özellikle de kasabaya altı kadın gelmişken.
You ain't the kind of man to go lusting after another man's wife, especially with them six bawds arriving in town.
Bu arada, sen de bu tabloya çalış, özellikle şu bölgeye.
Meanwhile, you study this chart, especially this area right here.
Bu gece, sen ve ben, Davis Antlaşmasını detaylı olarak konuşacağız. Tüm alakalı antlaşmaları ve özellikle de Amerikan Devrimini de.
Tonight you and I are going to talk in great detail about the Davis Agreement, all the associated treaties, and the American Revolution in particular.
Sen onları uzak tut, özellikle de şu iki salağı.
Just keep them out, especially these two little buttwads.
Özellikle de sen Jack.
Especially you, Jack.
Sanırım ikiniz de kabul etmek zorundasınız ki, özellikle sen John... bu evre, sizi bu ülkede esas sevmiş olan insanlara karşı yabancılaştırıyor.
I think you've got to accept, John and Yoko, that, particularly you, John... that it's alienated you from the people who originally loved you in this country.
Zannedersem sen kayığı sallamazsın... özellikle sen de içindeysen.
I figure you don't rock the boat... especially if you're sitting in it.
Valentin, sen de tanıkları topla. Franconi, Bobby Tex ve Nancy Bosch'u özellikle görmek istiyorum.
Valentin, you take the witnesses but I want to see Franconi, Bobby Tex and Nancy Bosch.
Sevgili Gertrude, sen de yalnız bırak bizi Hamlet'i özellikle buraya çağırttık sanki tesadüfen olmuş gibi burada Ophelia'yla karşılaşsın diye.
Sweet Gertrude, leave us too... For we have closely sent for Hamlet hither, that he, as'twere by accident may here affront Ophelia.
Sen burada kal ve kimsenin onunla konuşmasına izin verme. Özellikle de şu Myopia'nın.
You stay here, and don't let anyone talk to her, especially that Myopia.
Biliyorsun hayatım, sen sorumluluk gerektiriyorsun. Özellikle de gece yarısından sonra böyle skandala meyilli bir yerde.
You know, my dear, you're rather a responsibility... in such a scandalous place after midnight.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]