Üstüne traduction Anglais
24,745 traduction parallèle
Her şeyin üstüne bir de beyin tümörüm var.
How did I get a brain tumor on top of everything else?
Yargıç Keller zayıfın üstüne oynar.
Judge Keller preys on the weak.
Tanrım, sanki üstüne çıkmaya çalışıyormuşuz gibi.
God, it's like we climbed into it.
Sadece hafızasını kaybetmiyor, üstüne hayal de görüyor.
He's not just losing his memory, he's becoming delusional.
Eğer biri seni tanımıyorsa ona ilk sahadan olta atarsın siktiğim şeyi direkt üstüne gelir.
If a cat... if a cat don't know ya, you throw a sinker on the first pitch, fuckin'thing's comin right down the fuckin'gut.
Jesus, bugün üstüne birşeyler giyecek misin?
Jesus, you gonna put some clothes on sometime today?
Hiçbir şey söylemeyecektim ama üstüne çok fazla gidiyorsun.
Okay, I wasn't gonna say anything, but you are being way too hard on him.
Bir gece Tim ve ben adamın birinin üstüne kustuk.
One night, Tim and I are getting yacked up on kamikazes at this bar.
O klima gökten öylesine Leslie'nin üstüne düşmedi, itildi.
That air conditioner didn't just fall on Leslie, It was pushed.
Nick Costas'ın üstüne gidebilmek için beni ayarlamaya çalışmıştın, ama ben sadık olmayı seçtim ve sonradan işler sarpasardı. Cassidy.
You tried to get me to roll over on Nick Costas, but I was all Stand By Your Man and crap.
Tamamdır, yani üstüne gitmeye değer.
Okay, that did deserve a buildup.
Dava üstüne dava çözmekte çok başarılısın.
You're on quite a hot streak, solving case after case.
Henüz ifaden alınmış değil ama bu olduğu zaman üstüne epey gelinecek.
You haven't been deposed yet, but when this gets going, you are going to get hammered hard.
Bununla gidip Donnie'yi benim için öp, üstüne ağzını iyice yıka ama kendi iyiliğin için yani.
Give Donnie a kiss on the cheek, then go wash your mouth out with kerosene... For your own good, of course.
Ek olarak, videonun üstüne bir de başlık atmışsınız.
To be clear, you also posted a caption that went along with the video.
Adam içeri giriyor, Danny birden üstüne atlıyor, silah patlıyor.
The guy comes in, Danny surprises him, gun goes off.
Tam üstüne bastın Jack.
You're damn right it is, Jack.
Yatağın üstüne mi!
All over the bed? !
Huevos'um üstüne gelmedi değil mi?
WINSTON : I didn't get my huevos on you, did I?
Yani sutyenin üstüne içlik, onun da üstüne tişört giyerdi ve aynada öne doğru eğilip görünen bir yeri var mı diye bakardı.
So, it would be... the bra, the cami and then the T-shirt, and then she would bend over in the mirror and make sure you can't see anything.
En az bir su şişesi kadar tekila içmiştik üstüne de votkayla Red Bull karıştırmıştık.
I know we went through at least a water bottle of tequila, and mixed that with some vodka and Red Bull.
Sonrasında daha belirgin oluyormuş. Kardeşimin üstüne çıkmış ve kardeşim de orada yığılıp kalmış vaziyette pek hareket etmiyormuş.
And then it got more graphic and... him on top of her and she was just kind of, like... limp and not really functioning very well.
Herkes üstüne düşen sorumluluğu almalı.
So, you know, everybody has to take their part of it.
Gallagher birkaç puan kazandı ama şimdi senin üstüne nasıl geleceğini biliyoruz.
Gallagher scored a few points, but now we know how he's gonna come after you.
Ve bir dahaki sefere onun üstüne nasıl gideceğimizi biliyor olacağız.
And next time, we know how to go after him.
Ellerini bagajın üstüne koy.
Place your hands on the trunk of the car.
Evet, tabii canım, adamı öldürdüm, bagaja attım üstüne bir de sizi aradım.
Yeah, that's it. Yeah. Yeah, I killed him, I threw him in my trunk, and then I called you guys.
Tonla para verip bir sürü araştırmacı tutmuşlardır en az 200-300 adam etrafta koşturuyor internette ne varsa altına üstüne getiriyorlardır.
They got investigators and a shit load of money, 200 or 300 little creeps running around there that can search the internet or research whatever they need, you know.
Giy üstüne!
Put it on!
Ya da ikaz cihazlarının üstüne dezenfektan boşaltıyordun belki?
Or maybe because you were pouring sanitizer all over their buzzer?
Üç gün önce, bir çiftlik sahibi bu eroin paketini bozularak Arizona sınırına düşmüş bir dronun üstüne iliştirilmiş halde buldu.
Three days ago, a rancher found this brick of heroin attached to a drone that malfunctioned and crashed by the Arizona border.
Şu tepenin üstüne iniş yapmaya hazırlanıyor gibi görünüyor.
Looks like it's coming in for a landing just over that ridge.
İşte baskı yap, üstüne baskı yap.
Here, put pressure, put pressure on it.
Güzel ve net bir çizgi çizmeni istemiştim. Benim çizgilerimin üstüne.
I asked you to draw a nice precise line over the lines that I already drew.
Bayağı gittiler üstüne, özellikle Greg ama bir şey çıkmadı ondan.
They pushed hard, especially Greg, but she held up.
Dizlerinin üstüne çök, pislik!
On your knees, asshole!
Ve daha sonra... Brendan'ın üstüne atladı. Ve onu paramparça etti.
And then... it leapt at Brendan and it ripped him apart.
Dizlerinin üstüne çök yoksa ateş ederim!
Get on your knees or I'll shoot!
Dizlerinin üstüne çök.
Down on your knees
Ellerini başının üstüne koy.
Hands over your head.
festival için toplanan insanların üstüne düşmüş.
At 8 : 42 am, a meteor crashed into a place where people gather for the festival.
Bir sabah arabanın üstüne koymuştum, sonra da...
Can I have some money? Please.
Bu isimlerin her ikisini masanızın üstüne koydum.
I put those names on both your desks.
Hayatını sırlar üstüne kurdu sırlar onu yiyip bitirdi.
Built his whole life on secrets. They ate him up.
anlamamakta ısrar ettiğin gibi üstüne bir de misilleme yaptın.
But instead of picking up on them, you fired back.
Sürekli ablanın üstüne titriyor kendini hiç mi hiç düşünmüyorsun.
All you care about is your sis. You're not at all trying to figure yourself out.
Dizlerinin üstüne çök.
On your knees.
Kendimi acındırmak istemiyorum ama kayıp üstüne kayıp yaşadım.
I don't want to sound self-piteous but loss has followed loss.
Hükümet kar amaçlı üniversitelerin üstüne gidiyor ve Fairbridge'in adı çok geçiyor.
Government is cracking down on for-profit colleges, and Fairbridge's name comes up a lot.
Ayağa kalk, ellerini başının üstüne koy.
Stand up, put your hands on your head.
öyle görünüyor partiküllerden cam için örnek aldığımda çelik alaşımı buldum kafatasındaki kırıklara sebep olan materyalin aynısı iyi işti keşke ben de sana aynısını diyebilsem çünkü metan gazı için uygun havalanma olmadan senin şovmen domuzun sadece pişmicek üstüne patlıcak pekiii belki bunu doğrulamam da bana yardımcı olursun
So, someone smashed up Emil's car before it went off the road? It looks that way, and when I swabbed the glass for particulates, I found traces of steel alloy.
üstüne alınma 28
üstüne üstlük 16
üstüne bastın 27
üstünde 26
üstünü ört 16
üstünü değiştir 20
üstünü giyin 16
üstünü giy 19
üstüne üstlük 16
üstüne bastın 27
üstünde 26
üstünü ört 16
üstünü değiştir 20
üstünü giyin 16
üstünü giy 19