Üzerimde traduction Anglais
2,384 traduction parallèle
İkna yeteneğini benim üzerimde bir kere bile kullanmaya kalkarsan şu gördüğün Sinyor Guapo Batı Kampüsü'ne transfer edilir.
You try and hyper-suade me, even once... and Señor Guapo here gets transferred to West Campus.
olsa bile üzerimde terkedilmişliğin itici kokusu var.
I have the repelling stench of dumped and desperate about me.
Gözlerim üzerimde üzerinde haberin olsun.
Hey, I'm gonna be watching you.
Yaptığın şeyin üzerimde bir etkisi yok.
What you do has no effect on me.
Bu elbise üzerimde güzel durmuş mu?
Does this dress look good on me?
En azından bu sefer pantolonum üzerimde.
At least I have pants on this time.
Neden bu battaniye var üzerimde?
Why have I got this blanket?
Bana bakıp, üzerimde dinleme cihazı olduğunu söylemesinden korkuyorum.
I-I'm just worried that he's gonna look at me And be able to tell that I'm wearing a wire.
Bu sadece benim üzerimde işe yarar.
That only works with me.
Sanırım gerçekten kutsal ruh üzerimde dolaşıyordu.
I think the Holy Spirit was actually moving through me.
Bi dakka benim üzerimde etkili oldu mu?
But did he influence me?
Ama benim üzerimde oturuyor.
But she's sitting on me.
Kutsal su... üzerimde etkisi yok.
Holy water... it doesn't affect me.
Görünüşe göre pantalonum üzerimde bu sefer!
Obviously got my jeans on... this time!
Vurulduğumda üzerimde olanlar.
You know, I...
Gücü sadece benim üzerimde etkili.
The only power it has is over me.
Ve bir gözün de üzerimde olmuş olur.
And you could keep an eye on me.
Şu an her ne kadar bluzum, yani elbisem üzerimde de olsa aynı o zamanlardaki kadar mutluyum.
I mean, my... my dress, on... Um... I'm as happy now as I was then.
Kokun hâlâ üzerimde.
I can still smell you on me.
Uzun yol sersemliği var üzerimde.
Somebody to come over here.
Yemek pişirme ve babamın beni suçlu hissettirmesi yüzünden üzerimde yeterince yük var zaten.
Look, Bunny, I have enough on my plate between cooking and my dad guilting me.
Beyler, bodrum katındayım ve üzerimde hiçbirşey yok!
Guys, I'm in the basement, And I'm not wearing anything!
O çılgın Casey mantığını benim üzerimde kullanma.
Don't use your crazy Casey logic on me, okay? I'm not budging.
Çünkü kıyafetlerimi üzerimde görmemin tek yolu bu.
Because that's the only way to put my clothes on.
Her zaman üzerimde taşıdım. Beni hep güvende tuttu.
It's always kept me safe.
Ay ışığında kadın gibi giyinmeyi seven güzel bir erkekle bir mezarlıkta üzerimde spa bornozuyla kalacağım aklıma gelmezdi.
You know, I never thought I'd be in a graveyard in a spa robe talking to a beautiful transvestite in the moonlight.
Ateşimin ne kadar kötü olduğunu söyleyemem çünkü üzerimde bu kadar boya varken hangi renk olduğumu bile bilmiyorum.
I can't tell if I'm sort of... Got a bad fever,'cause, you know, I can't tell what color I am with all the dye.
Kimse üzerimde deney yapamaz!
Hey, no-one's experimenting on me.
Birine kurşun sıktığımda beni rahatsız edeceğini düşünürdüm. Başka birinin canını almanın üzerimde yük olacağını falan.
I always thought if I landed a bullet that it would bother me... that it would... it would be a burden to take another life.
Elbiselerim üzerimde değildi.
My clothes were off.
- Benim üzerimde işe yaramadı.
That wouldn't work on me.
Siz çocukların gözlerinizin üzerimde olduğunu görebiliyorum.
I see how you guys are eyeing me.
Nefesini üzerimde ilk hissettiğimde...
So when I first felt his breath on me...
Küp'teyken sürekli benim üzerimde çalıştın benim de senin üzerinde çalıştığımı fark etmedin.
All that time you were studying me in the Cube, you didn't realize it was I studying you.
Şimdi nasıl izin verebilirim üzerimde hakimiyet kurmasına?
How can I now allow this man to hold dominion over me?
Gözünüz üzerimde olsun diye mi?
So you can keep an eye on me?
Bu konuda felsefem şuydu araçtaki tek insan benim ve üzerimde kesinlikle bomba yok, o zaman sorun da yok.
No, again, my philosophy was I'm the only person on this plane and I definitely haven't got a bomb, so we're all right, you know.
Sürekli üzerimde biraz taşırım, ne olur ne olmaz, uygulamam gerekir.
I always keep some on me, just in case I'm required to perform.
Benim üzerimde iyi bir etki bırakmadığını biliyorsun, değil mi?
You know that you don't have a good impression on me, right?
Her gün üzerimde süper seksi bir kız oynaşmıyor ve biraz fazla heyecanlandım, sonra bir baktım, annenler odada ve pantolonumun üzerinde kocaman bir leke var.
It's not every day that I have a super-hot girl grinding on top of me, and I got a little too excited and, before I know it, your parents are in the room and I'm there with just a big friggin oyster in my shorts.
Yani, eğer Şiir Okulunun parasını kıyafetlerim üzerimde kalacak şekilde ödemem için, saati 40 Dolardan fazla para kazandıran bir iş biliyorsan, dinliyorum.
So if you know of a job that will pay a poetry major more than $ 40 an hour, with her clothes on, I'm all ears.
Sadece ben ve üzerimde elleri gezinen o yaratik vardi orada.
It was just me and this shit head who thought he could put his hands all over me.
Sadece söylemek istedim de, "Planet Vortulagy" benim üzerimde büyük bir etki yaptı, ve işimde tabii, ve Sebastian Rico harika bir ana karakter.
I just wanted to say that "Planet Vortulagy" is a huge influence on me and and my work and Sebastian Rico is a wonderful protagonist.
- Dur, üzerimde yok.
- Stop, don't have some.
Benim üzerimde yaramıyor.
It doesn't work on me.
Doktor, çocuğun yeteneğinin benim üzerimde niye işe yaramadığını biliyor musun?
Doc, do you have any idea why that kid's ability didn't work on me?
Bu üzerimde gücünü kullanacağın an, değil mi?
This is the part where you push me, right?
Kendime geldiğimde, iki eleman üzerimde oturuyordu.
- Is that all? - when I woke up, uh....
Evet ve geçen hafta, Dominica benim üzerimde dildo kullandı, kardeşim.
Yeah, and last week, Dominica used a dildo on me, bro.
Bu benim üzerimde harika durdu.
This looks kind of fantastic on me.
- Benim üzerimde mi, senin üzerinde mi?
- On me or on you?