Şekerim traduction Anglais
2,188 traduction parallèle
Dansa bir şans ver, Ooo şekerim
Take a chance on this dance o soniya
İşte gördün nasıl da oluyor, şekerim
You've got yourself a step
Hemen de öğreniverdin, şekerim
A step that's made you hep
Hemen de öğreniverdin, şekerim - Hey!
A step that's made you hep
Hayır şekerim. Dimpy bunu giy, çok yakışıklı görünüyorsun.
No darling Dimpy, you are looking so handsome.
Sağ ol. Sağ ol, şekerim.
Thank you.Thanks, sugar.
Şekerim, benim uçuşum var...
- I've got a flight to catch. - Oh.
Kusura bakma şekerim, benimle mi konuşuyorsun?
Sorry, love, were you talking to me?
- Evet, şekerim.
- Yes, munchkin.
Elbette şekerim, her şeyi.
Sure, jelly bean, anything.
Nazik ol şekerim.
Gentle now, sugar.
Ben Özel Ajan Miriam Holtz, şekerim.
That's Special Agent Miriam Holtz to you, sugar.
Pek çıkaramadım, şekerim.
Don't look familiar, hon.
Kusuruna bakma, şekerim.
Sorry, sugar.
Selam şekerim. O ne hoş...
Hey, sugar.
Üzgünüm çocuklar ama hiç şekerim kalmadı.
- Um, let me get rid of them. - Okay. Sorry, kids but I'm all out of candy.
- Hafızam iyidir şekerim ama o kadar da iyi değil.
I'm good, sugar, but I'm not that good.
İşte, işte tetik bu. Şekerim mi?
You could've just asked.
Bilmiyorum, şekerim.
I don't know, sweetheart.
Şekerim, Patrick'in ofisinde emekli aylığı alabilmek için çalışmıyorsun.
Sweetheart, you're not working in patrick's office for the government pension.
Merhaba şekerim.
Hello, Dear.
- Sağ ol şekerim.
Thanks, bitch.
Sakin ol şekerim Yapmaya çalıştığı...
Easy, sugar, easy He was just trying to -
Merhaba, şekerim.
hi, sweetie.
Teşekkürler, şekerim.
thanks, sugar.
Merhaba, şekerim.
hey, sugar.
Dinle, şekerim eğer şımarık veledin oğlumla uğraşmaya son vermezse sadece, Jamie'ye onun kıçına tekmeyi basmak için izin vermekle kalmaz çocuğunun önünde ben de senin kıçına tekmeyi basarım.
Listen honey If your little brat doesn't stop picking on my son Not only will I give Jamie permission to kick his ass
Kan şekerim düşünce ne kadar sinirli olduğumu bilirsin.
You know how angry I get when my blood sugar drops.
Pardon, şekerim, bir saniye.
( MOBILE PHONE RINGS ) Oh, sorry, babes, hang on.
Ay öyle diyorsun da şekerim, gel de bunu bizim kıza anlat.
You may be right, dear, but my daughter won't listen.
Görüşürüz şekerim.
Bye, sugar.
Şekerim, üzülecek bir durum yok.
Sweetness, there is nothing for you to get upset about.
Değil mi? Şekerim.
( WHISPERING ) N'est-ce pas... ma cherie?
Duyduğuma göre kocan seni aldatıyormuş, şekerim.
I heard your hubby is cheating.
Başına geleni çekeceksin, şekerim.
Just accept it and live on.
Bir şey olmaz. Naneli şekerim var.
I'll be fine, I'll have a mint.
Biraz çok olmuyor muyuz sence de şekerim?
We don't want much now, do we, dearie?
Mümkün değil, şekerim.
No can do, love. You're late.
Söyle bana şekerim, nerede oluyormuş?
Oh. Please tell me. I'm dying to know.
Bak, şekerim.
I guess he doesn't wanna know.
Şekerim, sana ne zaman nefes aldıracaklar?
Hey, sugar, does your woman ever give you any room to breathe?
Kim tanımıyor ki, şekerim?
Who doesn't, sugar?
- Tatlı şekerim.
- Sweet sugar.
- Keyfine bak, şekerim!
- Send him along, baby.
Rulo köfte ile ilgili öğreneceğin bir şey kalmamış, şekerim.
Well, you don't need to learn anything more about meatloaf, sugar.
- Paramı, şekerim.
- Money, honey.
Korkma, şekerim.
Don't be afraid, honey.
- E benim şekerim, pestilim yok da ondan.
What for? - Because I don't have any candy.
'Merhaba, merhaba şekerim.
'Hello. Hello, bubble chops.
Sucre, "şekerim" demekmiş.
That "sucre" means "sugar."
Yani her ismini söylediğimde sana "şekerim" demiş oluyorum.
So every time I say your name, I'm calling you "sugar."