Şekerparem traduction Anglais
121 traduction parallèle
Ne oldu şekerparem?
What, succotash?
- Şekerparem.
Sugar Lump!
- Şekerparem diyebilir miyim?
- Can I call you sugar plum?
- Merhaba şekerparem.
- Hello, sugar drawers.
Ah şekerparem, biraz tadına bakayım!
Oh, sugar dumpling, let me taste some!
Merhaba, şekerparem.
Hi, cutie pie.
Merhaba, şekerparem.
Hello, cutie pie.
Doğruca eve gidiyorsun, şekerparem.
You go straight home now, lollipop.
Şekerparem.
- Patty-cake. - Patty-cake.
Şekerparem.
Patty-cake. - Oh, Marvin!
Ben sana değer veriyorum, şekerparem.
I care about you, pooky.
Şekerparem...
Oh, sweetums...
Sen misin, şekerparem?
That you, sugar bumps?
Şekerparem!
Sugar-foot!
Şekerparem, Winky ölü. Neden ölü bir kuş alırsın ki?
Why would you buy a dead bird?
Çünkü şekerparem, biz meteliksiziz, sen de aptal. Bu ikisinin bileşimi aileye pek faydalı olmuyor.
See, pookie, we're broke, and you're stupid and the combination just doesn't work out for the family.
Bunu yapabilir misin, şekerparem?
Do you think you can do that, pookie?
Dışarı çıkacağım şekerparem, eninde sonunda çıkacağım.
I'll get out, sugar dumpling, I'll get out, if it's the last thing I do!
Öğlen yemeği benden, şekerparem.
Lunch is on me, baby-poo.
Elbette. şekerparem.
Well, sure, pumpkin.
- İyi de şekerparem, neden. Bayan Weenie Tot kostümlerinden birini giymiyorsun?
Well, pumpkin, why can't you wear one of your gowns from Miss Weenie Tot?
Aferin, şekerparem.
Good, pumpkin.
Güle güle, şekerparem.
Goodbye, pumpkin.
Şekerparem nerede benim?
Where's my pumpkin?
- Geri çekil, şekerparem.
Stand back, pumpkin.
Aferin şekerparem.
Good girl, pumpkin.
Şekerparem
Pumpkin?
Seninle gurur duyuyorum diyorum, şekerparem.
Well, I was saying, I'm proud of you, pumpkin.
Dediğim gibi şekerparem,.. ... bu atışı başarman çok ama çok önemli.
As I was saying, pumpkin it's very important that you make this shot.
Gel hadi şekerparem.
Come on, pumpkin.
Teşekkür ederim, şekerparem.
Well, thank you, pumpkin.
- İstediğim tek şeyi, şekerparem.
- The only thing I wanted, pumpkin.
"Bunu yazma, şekerparem," dedi.
'Don't write this down, Pumpkin. "'
- Şekerparem
Pumpkin?
Evet, şekerparem, sıkıştırdın.
Yes, you did, pumpkin.
Gurur duyuyorum, şekerparem.
Well, I am proud of you, pumpkin.
Şekerparem, sana ne oldu böyle?
Well, pumpkin, what could have happened?
Şekerparem, sen daima bir yıldızdın.
Pumpkin, to me you've always been a star.
- Bir saniye, şekerparem.
- Oh, just a second, pumpkin.
- Henüz olmaz, şekerparem.
- Not quite yet, pumpkin.
Şekerparem, ben kendime ne kadar güveniyorsam senin de kendine o kadar güvenmeni istiyorum.
Pumpkin, I want you to have as much confidence in yourself as I had in my own self.
- Şekerparem sana şanstan fazlasını diliyorum.
- Pumpkin, I wish you more than luck.
Şekerparem onlar araştırma ve testler kullanarak programı ergenlere hitap edeceklerine inandıkları bir şekle soktular.
Now, pumpkin, they just used research and testing to mold the show into something they felt really related to the teens.
Boş ver, şekerparem.
Never mind, pumpkin.
Şekerparem.
Oh, snookums.
Şekerparem ; aptallık göreceli bir kelimedir.
Pumpkin, "stupid" is a relative term.
Şekerparem, ama çok şirindir.
Oh, snookums, it's kind of cute, though.
Evet, şekerparem.
Yes, pumpkin.
Şekerparem.
Whoa, buttercup!
Şekerparem.
Patty-cake.
- Ama şekerparem...
- We had an agreement.