30 da traduction Espagnol
5,741 traduction parallèle
Bu gece saat 10'da valiyle 30 dakika bire bir röportaj yapacaksın.
Tendrás 30 minutos a solas con el gobernador esta noche a las 10 : 00.
Suite odanın yanında Jana'ya da ayrıca bir oda 750 dolar cep harçlığı, Küçük Deniz Kızı Spa'da kişi başı 30 dakikalık ayak masajı ve Aerosmith'in olduğu rock eşliğindeki hızlı trene bilet.
Janine... una segunda habitación para Jana, 750 dólares para gastar, una distancia de 30 minutos caminando del spa de La Sirenita y un pase rápido para la Montaña Rusa Rock n'Roll con música de Aerosmith.
Sağlık hizmeti yaklaşık olarak yılda 30.000 dolar ediyor. Bu da benim maaşıma çok yaklaştırıyor.
Bueno, seguro médico es equivalente a... 30.000 dólares al año... eso la pone muy cerca de mi salario.
Bu arada gelecek hafta 11 : 30'da gelebilir miyiz?
Ah, y por cierto, ¿ podemos cambiar la próxima semana a las 11 : 30?
Bak, 23 : 30'da evde olacağım.
Mira, llegaré a casa a las 11 : 30.
Güzel. 23 : 30'da seni tam burada bekleyeceğim.
Bien. Te estaré esperando justo aquí
23 : 30'da.
11 : 30.
Zaten 23 : 30'da evde olacaktın..... yani sanırım o fırsatı teptin.
Ya habías prometido que llegarías a casa a las 11 : 30, así que creo que el barco de las promesas ha partido.
- Bu 30. O da 20.
- Este 30, ese 20.
30'larımı da.
Y mis treinta.
- 13 : 30'da şehirde bir iş görüşmem var. Sonrasında kahve içelim mi diyecektim ama anlaşılan oldukça meşgulsün.
Escucha, tengo una entrevista de trabajo en la ciudad para la 1 : 30, pero iba a sugerir un café después.
Becky : 19 : 30'da araba parkında buluşalım mı?
- ¿ Aparcamiento del acantilado?
Becky'le 19 : 30'da araba parkında buluşacak.
Se reúne con Becky en el aparcamiento a las 7 : 30.
30 yıl boyunca bir adama sadakatle bağlandım ama o bana sadece 6 ay sadık kalabildi o da aralıklı bir şekilde.
Le fui fiel a un hombre por mas de 30 años, y... desafortunadamente él solo lo fue por seis meses y... no seguidos.
Suç mahallinden içe ya da dışa doğru 30 kilometre çevresinde arama yaptınız mı?
¿ Desde fuera hacia el exterior desde la escena del crimen o desde 50 Km. hacia dentro?
O oyun kitabını da 30 saniyede falan bitirir...
Va a terminar ese libro de actividades en unos treinta segundos, así que...
Notting Hill * otobüs turu 2 : 00'de başlayacak Aşk Her Yerde * otobüs turu 2 : 30'da başlayacak ve Bridget Jones * otobüs turu da 2 : 30'da başlayacak.
El tour del autobús de Noting Hill empieza a las dos, el tour de Love Actually empieza a las dos y media, y... oh, el tour de El Diario Bridget Jones también empieza a las dos y media.
Aslında, Indiana'ya değil 9 : 00'da Lizbon'a şafak uçuşu var sonra da 4.30 uçuşunu yakalayıp Edinburgh'ya dönebilir, Houston üzerinden Cincinnati'ye gidip, kiralık arabayla 140 km / s hızla plandan iki saat önce evde olabilirim.
Bueno, no a Indiana, pero hay un vuelo a las 9 a Lisboa, y luego puedo tomar el de las 4 : 30 AM. de vuelta a Edinburgo, con conexión con Houston, directo a Cincinnati y luego alquilo un coche, conduzco 145 kilómetros y estaré en casa dos horas antes que si volara a casa como fue planeado. ¡ Así de fácil!
İki kadın da profesyonel, genç, bekâr, sarışın her biri 20'lerinde ve minyon.
Ambas mujeres eran profesionales, jóvenes, solteras, rubias de unos 30 años y menudas.
Saat 9 : 30'da dönüş trenim var.
¿ Dónde es? Tengo que tomar un tren a las 9 : 30.
Ve bu doğruysa direkt aşağıda dümdüz gittik mi 9 metre demektir.
Y si está despejado, es un camino directo... ida directa, de 30 pies.
Noah'ın annesi Kaçıranlardan saat 4 : 30'da telefon almış olabilir. Herkesten önce olayı o farketmiş olabilir.
Es muy posible que la madre de Noah recibiera una llamada de los secuestradores a las 4 : 30 que es una hora antes de que alguien se percatara de que había desaparecido.
Saat 4 : 30'da olduğuna emin misin?
¿ Estás segura de que recibió una llamada a las 4 : 30?
Hayır, 30'da 25 hatalıyım.
No, 30 en un zona de 25.
Hayal ettiğim gibi olmasa da benim hayatımdı ve onu sevdiğim bir adamla geçirdim.
De todos nuestros problemas, estos siguen siendo 30 años de una vida, no de la vida que creía que tenía, pero la que obtuve con un hombre al que quiero.
Hershey's Çikolata ilk 30 ajansa teklif isteği gönderdi ve herkesin tek ilgilendiği ise bizim de ilk 30'da olmamız.
Chocolates Hershey's le envió una solicitud de propuestas a las 30 principales agencias y lo que no parece importarle a nadie es que estamos entre las 30 principales.
- 30 bin izlendi, hâlâ da artıyor.
El vídeo tiene 30.000 visitas y creciendo.
Her gün saat 15.30'da emziren köpeğini beslemeye geliyorsun.
Llegas a casa todos los días a las 3 : 30 para dar de comer a tu perra.
Bu da bana ve sürüme yaklaşık 30 tane ok sapladı.
Y ella que nos disparó unas 30 flechas a mi manada y a mí.
Sylvie Stephens Kennedy Dönemi'nden beri her sabah saat 5.30'da kalkar.
Sylvie Stephens se ha levantado puntualmente a las cinco y media cada mañana desde la Administración Kennedy.
- Bak, 30 km o kadar da uzak değil.
- Mira... 20 millas no son tantas.
Saat 4 : 30'da kart ve hediyeler için ara vereceğimizi yazmış.
Escribió que tendremos hora libre a las 4 : 30 para tarjetas y regalos.
Üniformayı giyip 11 : 30'da GPS'nin ayarlı olduğu konumda ol.
[Póngase el uniforme y vaya... al lugar programado en el GPS a la 1 : 30]
Bankamız öğleden sonra 16.30'da kapanmaktadır. Evet.
Nuestro banco cerrará a las 4 : 30 de la tarde.
Saat 9.30'da Hopkins hakim odasını gözleyen güvenlik servisinden bir arama geldiğini söylemiş.
A las 9 : 30, Hopkins dijo que tuvo una llamada del servicio de seguridad que monitoriza la alarma de su despacho.
Yarın ofisimde ol, sabah 8.30'da. Ve hastan hayatta olsa iyi olur. Yoksa uzun bir konuşma yapmak zorunda kalırız, anladın mı?
En mi oficina mañana, a las ocho y media... y será mejor que tu vomitador siga vivo... o vamos a tener una larga charla. ¿ Entendido?
Clerk'in bürosu, 16.30'da geldiğini oğlunun dosyası olmadan gitmeyi reddettiğini söyledi.
En secretaría dijeron que apareció a las 4 : 30 y se negó a irse sin el archivo de su hijo.
Bakın, öğle antrenmanları her gün 3 : 30'da başlar.
Miren... Todos los días, el entrenamiento de la tarde empieza a las 3 : 30, y le doy mucha importancia a que los chicos vengan pase lo que pase.
Buluşma saat 12 : 30'da Mecagni Bar'da.
La reunión es a las 12 : 30, en el Bar Mecagni.
Saat 6.30'da ölmüş. Ben o sırada onunla biliyorsunuz işte, sigara içiyordum.
Murió a las 6 : 30 am, y yo estaba ahí con él hace diez minutos fumando un cigarro.
Akşam yemeği için 18 : 30'da açılıyor,... ama rezervasyon yaptırmanız gerekir.
Abrimos para cenar a las seis y media, pero se necesita una reserva.
14 : 30'da seni evden arayacağım.
Aa las 2 : 30 te llamaré a casa.
En geç 6 : 30'da burada olurum.
Estaré aquí no antes de las 6.30.
Eksi 30 da tükürdüklerim.
Menos treinta que escupo.
Eger 9.30'da Mayfield'da bizimle bulusabilirseniz uçusumuzdan önce konusmak için yeterli vaktimiz olacaktir.
Si pudiera venir al Mayfield a las 9 : 30, eso nos daría tiempo suficiente antes de nuestro vuelo.
Kocanızın dün sabah saat 7.30'da nerede olduğunu biliyor musunuz?
¿ Sabe dónde estaba su marido ayer a las 7 : 30 de la mañana?
Nasıl oluyor da kadının hayatını kurtarıp 30 metreden düşüyorsun?
¿ Cómo puedes salvar la vida de esa mujer y luego tirarte rodando por una colina de 2 metros?
Müze 5 : 30'da kapanıyor.
El museo cierra a las 17 : 30.
Uçak Pasifik saatiyle bu öğleden sonra 2 : 30'da iniş yapacak.
El avión llega hoy a las 14 : 30. Hora del Pacífico.
San Fransisco'ya 2 : 30'da varacak bir uçağı hedef aldıkları bilgisine ulaştık.
Tenemos información que indica que su objetivo es un avión que aterriza en San Francisco a las 14 : 30.
Benimle üçüncü teneffüste, saat 10 : 30'da malzeme kulübesinde buluş.
Nos vemos a las diez y media, a tercera hora, en el almacén de suministros.