Altı dakika traduction Espagnol
699 traduction parallèle
Yılbaşına altı dakika kaldı.
Faltan seis minutos para que empiece el año.
Tarifemden altı dakika sarktı.
Estoy seis minutos atrasado.
- Düşünmen için altı dakika veriyorum.
- Tiene 6 minutos para reconsiderarlo.
Bu da Brackhampton'a altı dakika demek, saatte 45 km hızla.
Eso hace 6 minutos antes de Brackhampton a, digamos, 50 kph.
On altı dakika.
16 minutos.
Mutlak Savaşa altı dakika.
Seis minutos para límite de seguridad.
Altı dakika var Stevie.
Seis minutos, Stevie.
Yakalama altı dakika içinde gerçekleşecek.
Interceptación en seis minutos.
Altı dakika sonra aşağıda buluşuruz.
Le espero abajo dentro de seis minutos.
İşimi bitirmeme izin vermezsen, altı dakika içinde 3. Dünya Savaşı çıkar.
Si no termino esto, dentro de seis minutos empezará la 3a Guerra Mundial.
Altı dakika mı?
¿ 6 minutos?
Altı dakika önce kalkan 8 : 13 trenine nasıl aktarma yaptın?
Y, ¿ cómo ha enlazado con el de las 8. 13 si salió 6 minutos antes?
Tam olarak altı dakika, doktor.
Exactamente seis minutos, doctor.
Karım ameliyat masasında sadece altı dakika kaldı ve öldü.
Mi esposa existió sólo seis minutos en la mesa operatoria y luego murió.
- Geri sayıma altı dakika.
- Seis minutos y cuenta atrás.
Anladığım kadarıyla siz bu sabahki maça beş ya da altı dakika geç kalmışsınız.
Me dicen que usted también llegó 5 ó 6 minutos tarde a la partida.
Senin içinde ormanda bir yer ayıracağız... toprağın... altında! Altı dakika.
Seis minutos.
İçeride altı dakika kaldı.
Estuvo dentro durante seis minutos.
Altı dakika ya da öyle.
Unos seis minutos.
- Altı dakika, vay be.
- Seis minutos. ¿ Puede superarse?
Altı dakika yani?
¿ Seis minutos?
Ringo altı ya da yedi dakika sonra buraya geleceğini söyledi.
Ringo dijo que pasaría por aquí en seis o siete minutos.
On dakika içinde kendini büyük bir lambanın altında bulursun.
En diez te estarían interrogando.
- Bir dakika. Şu altın işi ne oldu?
- Espera. ¿ Y todo el oro qué?
Altı olmasına beş dakika kalmış.
Las seis menos cinco, debería estar en casa de...
Bir dakika. Treni alt katta mı bekleyeceksiniz?
Un momento, ¿ va a esperar abajo la llegada del tren?
Her zaman, Exeter'in güneş lambalarının altında birkaç dakika geçirme ihtimali var. - Güneş lambası mı?
Pudiste haber estado expuesto a la lámpara de rayos UVA de Exeter.
Şef, üç dakika sonra ışık hızının altına düşeceğiz.
Jefe, bajaremos a menos de la velocidad de la luz dentro de 3 minutos.
Hava sıfırın altına düşmeye başlıyor ve her dakika daha da soğuyor.
La temperatura casi llegó a los - 20ºC y sigue bajando.
- Şimdi, bir dakika. ... geçitte bulunan ceset... ve Apaçinin altın haçı aldığı kişi aynı kişidir.
... cuyo cadáver encontramos... y es la única persona a quien los apaches pudieron haber quitado esa cruz.
Bekle bir dakika, altı tane daha. Bakalım, 84 oldu.
- Esperen... seis mas.
Dört, beş ve altı : ... mesai başlangıcı için beş dakika tolerans, ücretli grev ve kaza sigortası.
5 minutos de tolerancia a la mañana... huelga pagada y seguro contra accidentes.
Her dakika gözetim altında olmalarını istiyorum.
No deben de sospechar lo más mínimo que haya tanta gente observándolos.
Üç dakika altı saniye.
- Tres minutos y seis segundos.
Dakiklerse, altı saat 43 dakika.
Seis horas y 43 minutos, si son puntuales.
Altı dakika.
Como en seis minutos.
Altı, belki yedi dakika.
Seis, quizá siete minutos, señor.
Altı üstü beş dakika gecikeceksin.
Llegarás 5 minutos tarde.
Büyük yeşil şeye altı buçuk dakika var.
Faltan 6,5 minutos para la cosa verde.
Uçak artık kontrol altında. 25 dakika sonra ineceğiz.
Tenemos el avión bajo control y esperamos aterrizar en unos 25 minutos.
Kontrolü bir dakika içerisinde kontrol altına alacağız ve oyun devam edecek.
Tendremos la situación bajo control en un momento y se reanudará el partido.
Etap altı, 1 dakika 17 saniye...
Punto seis, 1 minuto 17...
Dilinin altında beş dakika tut.
Manténganlo bajo la lengua durante cinco minutos.
Mantilles'e uzaklık tam olarak yirmi altı dakika efendim.
Nada más.
Bir dakika, on altıncı mı on yedinci mi? Bilemiyorum. Yüzyılları hep karıştırırım.
Puede Del XVI o del XVII No sé.
5 dakika sonra, onu garsonun altında... yatarken buldum.
Cinco minutos más tarde estaba debajo del camarero.
Altı haftadır niye sadece iki dakika uyuyabildiğimi sanıyorsun?
¿ Por qué crees que casi no duermo?
Ve saat 06 : 20'de. Defonte konuşmasının sabahında, gece yarısından sonra altı saat yirmi dakika, bu konuşmayı yazıyor olduğunu iddia ettiğin zamandan yedi saat 20 dakika sonra ve dünyayı şoka sokarcasına,
Y a las 6 : 20 de la mañana... 6 horas y 20 minutos después de medianoche, 7 horas y 20 minutos... después de la hora en la que Ud. dice que estaba escribiendo el discurso... para sorpresa del mundo, los chinos se retiraron de los Juegos Olímpicos.
altı dakika.
seis minutos.
Yani yirmi dakika zamanın varsa, o liste altındakilere bakıyorsun... ve sana o sürede pişirebileceğin bütün yemekleri söylüyor.
Sabéis, si sólo tienes 20 minutos, sólo miras las de 20 minutos... y te dice todas las que puedes hacer en ese tiempo.
Senin sayende dün gece 17 dakika uyudum. Gözlerimin altı mosmor. Ve müzikal yaşlı kadınlarla ilgili değilse,..
Anoche he dormido 17 minutos, gracias a usted... y con las bolsas que tengo bajo mis ojos... a menos que esté entre viejecitas... no tengo ni una sola oportunidad.
dakika 21
altı ay sonra 25
altı buçuk 20
altı saat 24
altı ay mı 24
altı yedi 26
altı tane 16
altı ay önce 37
altı hafta 22
altı ay 66
altı ay sonra 25
altı buçuk 20
altı saat 24
altı ay mı 24
altı yedi 26
altı tane 16
altı ay önce 37
altı hafta 22
altı ay 66