Anlamadım efendim traduction Espagnol
159 traduction parallèle
- Anlamadım efendim?
- ¿ Cómo dice?
Sizin için mi, efendim? Bu Milis Kuvvetini neden ilgilendiriyor, anlamadım efendim.
Esto no es competencia de la Guardia Territorial.
- Anlamadım efendim.
- ¿ Cómo dice, señor?
- Anlamadım efendim?
- ¿ Cómo dice, señor?
Anlamadım efendim?
- ¿ Disculpe, señor?
- Anlamadım efendim.
- No comprendí, señor.
Anlamadım efendim?
¿ Cómo dice, Sr?
Anlamadım efendim.
Le ruego su perdón, señor.
Anlamadım efendim?
¿ Cómo dice, señor?
- Anlamadım efendim.
- No comprendo, señor.
Ne demek istediğini hiç anlamadım efendim.
No sé lo que quiso decir, señor.
Anlamadım efendim?
Está bailando para los lados.
Anlamadım efendim?
¿ Señor?
Hayır, anlamadım efendim. - Ne dedim ben?
- No, no le entiendo, Sr. Director...
- Pek anlamadım efendim.
No, señor. Tengo una nota en el bolsillo.
Anlamadım efendim. Senatör Brown'ın kızınımı söylüyorsunuz.
¿ Se refiere a la hija del senador Brown?
Anlamadım efendim.
No entiendo.
- Ne demek istediğinizi anlamadım efendim.
- No se de que me habla, señor.
Anlamıyorum. Anlamadığımı sanmam, efendim!
- Hay muchas cosas que no entiendo.
Kimisi anladığımı söyler, kimisi de anlamadığımı efendim.
Hay quien dice que sí y quien dice que no.
- Efendim, anlamadım?
- Otra vez, por favor.
Bribery! - Sizi anlamadım, efendim!
- ¡ No sabemos qué insinúa, señor!
- Efendim, orada ne olduğunu anlamadım...
- Mi teniente, no sé qué ha pasado con...
Kusura bakmayın, efendim, ama hiçbir şey anlamadım.
Sargento, con todos mis respetos, no he entendido nada.
Anlamadım efendim?
No comprendo.
Efendim? Anlamadım.
- ¿ Qué quieres decir?
- Anlamadım, efendim?
- Bien, señor.
- Anlamadım, efendim.
- No le entiendo, capitán.
Ama anlamadığım şey ise, efendim onları neden bir birlerine düşürdüğünüz?
Lo que yo no entiendo, señor por qué es usted deshuesándolos ¿ Contra nosotros?
- Anlamadım, efendim?
- ¿ Qué, señor?
- Neyi kastettiğinizi anlamadım, efendim.
- No sé a qué se refiere, señor.
Anlamadığım birşey var, efendim. Bunu niçin yaptınız?
Sólo hay una cosa que no entiendo, señor. ¿ Por qué lo hizo?
- Anlamadım efendim.
- No, Director.
Anlamadım, efendim?
¿ Como dice?
- Anlamadım, efendim?
- ¿ Perdone, señor?
- Hayır, efendim, anlamadım.
- Francamente, no.
Anlamadım, efendim
No le entiendo.
Anlamadım, efendim?
Vamos, señor.
Hala anlamadım Efendim.
Sigo sin entender, senador.
- Efendim, anlamadım?
Ruego su perdón.
Efendim, korkarım olayı anlamadınız.
Me temo que el señor no comprende.
- Ne dediğinizi anlamadım, efendim, ama... - Kırdınız onu!
No sé de qué está hablando, señor, pero... - ¡ Tú lo destrozaste!
Sizlerin topladıklarına ihtiyacı oldu mu kralın bir sıkması yeter sizi. Süngerin içi boşalıverir yeniden. Ne demek istediğinizi anlamadım, efendim.
Cuando necesite lo que hayas indagado te exprime y tú, esponja, vuelves a quedar seco.
Affedersiniz, efendim ama soruyu anlamadım.
- ¿ Perdón, señor? No entiendo.
Anlamadım, efendim.
No lo entiendo, Sr.
- Anlamadım, efendim.
- No le entiendo, senor.
- Anlamadım, efendim.
- No le entiendo, señor.
Efendim. Hala anlamadığım bir şey var.
Señor, hay algo que no entiendo.
- Anlamadım, efendim?
- Disculpe, señor...
- Efendim, anlamadım?
- ¿ Perdón?
- Efendim, anlamadım.
- ¿ Cómo?
efendim 34795
efendimiz 532
anlamadım 1209
anlamıyorum 2163
anlamı 137
anlamadın 43
anlamıyorsun 843
anlamında 18
anlamıyor musun 942
anlamı nedir 18
efendimiz 532
anlamadım 1209
anlamıyorum 2163
anlamı 137
anlamadın 43
anlamıyorsun 843
anlamında 18
anlamıyor musun 942
anlamı nedir 18
anlamı ne 66
anlamıştım 59
anlamsız 76
anlamak istiyorum 20
anlamıyor 38
anlamazsın 32
anlamı yok 36
anlamına gelir 38
anlamına geliyor 59
anlamıyormusun 20
anlamıştım 59
anlamsız 76
anlamak istiyorum 20
anlamıyor 38
anlamazsın 32
anlamı yok 36
anlamına gelir 38
anlamına geliyor 59
anlamıyormusun 20