English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Espagnol / [ A ] / Anlamı

Anlamı traduction Espagnol

104,544 traduction parallèle
Fakat anlamıyorsunuz.
Pero usted no entiende.
Anlamıyorsun.
Pero usted no entiende.
Neden bahsettiğini anlamıyorum.
No tengo idea de qué estás hablando.
Ama yine de bu onun kazanmasına izin vermen gerektiği anlamına gelmiyor.
Pero, eso no significa que tengas que dejarlo ganar.
Bunu neden bu kadar büyütüyorsun, anlamıyorum.
No sé por qué le das tanta importancia.
Kardeşliğin anlamı bu, değil mi?
Esto es lo que significa ser hermanas.
- "Dul", eşi vefat etmiş anlamına gelir.
- "Eremita" quiere decir "ermitaña".
Sunny'nin söylediklerini duyar duymaz, bazı mühim bilgilerden yoksun olduğunuzu anlamıştım.
Apenas Sunny dijo lo que dijo, supe que les faltaba información crucial.
Ama emlakçılardan korkmak, ki burada "ev alım satımında yardımcı olan insanlar" anlamına gelir, oldukça yersiz olurdu çünkü emlak piyasasının bugüne dek hiç kimseye bir zararı dokunmamıştır.
Pero tenerle miedo a los agentes de bienes raíces, o sea, "personas que ayudan a comprar y vender casas", sería un miedo irracional, porque del mercado de bienes raíces nunca ha salido nada funesto.
Eminim anlamışlardır Josephine!
¡ Seguro que ya entendieron, Josephine!
Bu ifade, zaman zaman en iyi fikirlerin bile çok geç aklınıza geleceği anlamına gelir, Baudelairelara yardım edebilmek için çok ama çok geç kaldığımız gibi.
La frase quiere decir que, en ocasiones, el mejor de los planes se nos ocurre cuando es muy tarde, así como es tarde para que nosotros podamos ayudar a los Baudelaire.
Bu da hangarın girişte olduğu anlamına gelir.
Lo que significa que este hangar es la entrada.
Cevabı bilmediğin için mi cevap vermiyorsun? Yoksa dediğimi anlamıyor musun?
¿ No responde porque no sabe la respuesta, o porque no entiende lo que digo?
Anlamıyorum.
No lo entiendo.
Evet, atlamadan önce biz burada tam anlamıyla ne yaptığınızı daha iyi bir fikir edinmek istedik.
Sí, solo queremos, tener una mejor idea de qué hace aquí antes de saltar dentro.
Ama bu, adil savaşmamız gerektiği anlamına gelmiyor, değil mi?
Pero eso no significa que debamos pelear limpio, ¿ verdad?
Tarihi korumanın bir anlamı yok, yani tamamını yakıp kül etsek de olur.
No tiene sentido proteger a la historia, así que bien podemos arrasarla.
- Bunun anlamı ne?
- ¿ Qué significa eso?
Anlamı, Legion Camelot'a geliyor.
Significa que la Legión viene a por Camelot.
Anlamıyorsun.
He comprobado el manuscrito.
- Anlamıyorum.
No lo entiendo.
Bu da onarmam gerektiği anlamına geliyor.
Lo que significa que tengo que arreglarlo.
Hayır, anlamıyorsun.
No, no entienden.
Sabote ettiği anlamına geliyor.
Significa que él lo saboteó.
Maggie ile olmam seninle olmadığım anlamına gelmiyor.
Solo porque estoy con Maggie, no quiere decir que no esté contigo...
Peki bu "birlikte" nin anlamı, çıkma gibi mi?
Entonces, eso es juntos, ¿ como en una cita?
Bu yüzden neden bana inanman bu kadar zor anlamıyorum.
Es por eso que no entiendo por qué te cuesta tanto creerme.
Neden onu savunmaya devam ettiğini anlamıyorum.
No entiendo por qué sigues defendiéndola.
Senin güvenini almak neden benim için çok zor anlamıyorum.
No entiendo por qué me cuesta tanto ganarme la tuya.
Bazı gezegenlerde bir şeyi yazmak gerçekten söylemek anlamına geliyor.
En algunos planetas, escribir algo es más verdadero que decirlo.
Bak, Sevgililer Gününün senin için mutlu olmadığını biliyorum. Ama Alex için bir anlamı var.
Mira, sé que el Día de San Valentín tal vez no sea feliz para ti, pero significa mucho para Alex
Seninle olmak, her gün kalbimle anlaşmazlık içinde olmak anlamına gelir Mxyzptlk.
Estar contigo significaría pelear contra mi corazón todos los días, Mxyzptlk.
Sana kelimenin tam anlamıyla yalvarıyorum.
Literalmente te lo estoy suplicando.
Bazı gezegenlerde yazmak açılmak anlamına gelir.
En algunos planetas, escribir algo es decirlo de verdad.
Tam anlamıyla anladım... evet.
Lo entiendo perfectamente, sí.
Anlamıyorum. Kırık olduğunu söylemiştiniz?
No entiendo. ¿ No dijo que estaba roto?
Eğer bulunursa, görüldüğü yerde tutuklanacağı anlamına geliyor.
Significa que, si lo encontramos, será arrestado de inmediato.
"Yeryüzünün anlamı olacak üstinsan."
" El superhombre deberá ser el sentido de la Tierra.
Tahmin edeyim telefonu kapalı. Anlamıyorum.
Déjame adivinar, su teléfono está apagado.
Ve kahraman olmayı seviyorum çünkü her günü yanında geçirmem anlamına geliyor.
Y me encanta ser un héroe porque significa que tengo que pasar todos los días junto a ti.
Mon-El buraya ilk geldiğinde, birbirimizi anlamıyorduk.
Cuando Mon-El llegó aquí, no nos entendíamos el uno al otro.
Tam anlamıyla dahiymişsin.
Eres una genio excepcional.
İster CatCo'da dünyayı yöneteyim, ister çadırda boş boş oturayım aynı yalnızlık olurdu çünkü olayı anlamıyordum.
Y podría conquistar el mundo en CatCo o quedarme de brazos cruzados en la tienda y la soledad parecería exactamente la misma, porque estaba desviándome de lo importante.
Bu şarkının anlamını biliyor musun? Ne? Aklını kaçırmış olmalısın. Çocuklar büyüyor.
¿ Se te ha ido la puta olla?
Gördüklerimin çoğuna anlam veremiyorum ama sonuçta dünya değişiyor.
No entiendo mucho de lo que he visto, pero el mundo está cambiando.
- Anlamıyorum.
- No lo entiendo.
Sadece ne olduğuna anlam verememiştim.
Sabía lo que era.
Bana inanman, büyük anlam ifade ediyor.
¿ Sabes? , el que creyeras en mí, significaba mucho.
Seni tekrar görmeleri onlara çok anlam ifade eder.
Significa mucho para ellos tenerte de vuelta.
Peter Thompson kim ve kendisi hayaletimiz için ne anlam ifade ediyor?
¿ Quién es Peter Thompson y qué significa para nuestro fantasma?
Bana defalarca oranın çok kötü bir yer olduğunu söylemişlerdi ama bir türlü anlam veremiyordum.
Me dijeron muchas veces el terrible lugar que era, pero no podía entenderlo.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]