English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Espagnol / [ A ] / Araba

Araba traduction Espagnol

40,406 traduction parallèle
O araba büyülüydü.
Ese coche era mágico.
Gidip bir araba çalacağım ve benzinini bitireceğim.
Voy a robar un coche y a terminar de cargarlo.
Bu büyülü bir araba.
Ese es un coche mágico.
Eve gitmesini bekleriz sonra da üzerine araba süreriz.
Esperamos a que vaya a casa, y lo seguimos con nuestro auto.
Üç gündür Riggs ile partnersin, iki araba çarptın ve neredeyse kendini öldürtüyordun.
Te asignan a Riggs como compañero tres días, Chocaste dos autos, por poco te matas.
Ailem bu sokakta araba kullanıyor.
Mi familia maneja este auto por esta calle.
Birisi biraz önce araba kullanma zahmetinden kurtuldu.
Alguien acaba de liberarse de compartir el auto.
Güzel araba ama seni tanımıyorum.
Buen intento, pero no te conozco.
Eskiden Valley Star Uydu'da çalıştı, böylece soyguncu ekibi için... araba çalmayı başardı.
Solía trabajar para Valley Star Cable, lo que le permitió robar una camioneta y usarla para su equipo de ladrones.
Avantajlarından biri de 80.000 dolarlık araba sürebilmek.
Una de las ventajas, es poder conducir uno de ochenta mil dólares.
Vale güzel bir araba bulunca, evlerinin de güzel olduğunu düşünüyor.
El valet ve que tienen autos costosos, y asume que tienen cosas buenas en casa.
Ve o araba çalıntı olmadığı için şanslısın.
Y es mejor que reces porque no haya sido un auto robado.
Evet, Robin Hood'umuz aynı zamanda bir adamı hastanelik etti bir araba çaldı ve binlerce dolarlık zarar verdi.
Sí, pero Robin Hood también mandó a un hombre al hospital, robó un auto y varios miles de dólares en daños a la propiedad.
Araba araştırdığım bir davadaki arabaya benziyordu, o kadar.
la camioneta coincidía con la descripción de un caso que estaba investigando, solo eso.
Bu mavi araba için tetikte bile olacağım. Ama Raimy hiçbir şey bilsin istemiyorum.
E incluso buscaré esa camioneta azul, pero no quiero que Raimy sepa nada de esto.
Böyle parça parça yap, sonra bir bakacaksın araba olmuş.
Quita trozo a trozo y muy pronto tendremos un coche entero.
Araba kazası geçiren.
El accidente de auto.
Bir günden az sürede 3. araba.
Es el tercer auto en menos de un día.
Bütün gün araba satmaktan hoşlanıyor gibi yapıyorum sonra da zevkle dekore edilmiş eve gidip mangalda balık sever gibi yapıyorum.
Finjo todo el día que me gusta vender coches, luego voy a mi estilosa casa y finjo que me gusta hacer pescado en la barbacoa.
- Araba otomatik olarak kilitliyor.
El auto lo hace automáticamente.
Partiden sonra sana, emniyet kemersiz bir araba ayarlayacağım.
Te daré un paseo en auto sin cinturón después de una fiesta cervecera adolescente.
Pervasız davranışlarından etkilendim ve araba sürerken sakso çekerek onu ödüllendireceğim.
Y me impresiona su comportamiento temerario así que lo recompensare con mi boca mientras conduce.
Araba sürerken, sorumsuzca kafayı bulup, beni zevke getirmenden nefret ediyorum.
Odiaría que no respondas a mis placeres mientras manejas debido a la intoxicación.
Stewie, bu videodaki her şey araba sürerken oral seks yapmakla mı alakalı?
Stewie, ¿ esto se trata de algo más que cosas orales mientras conduces?
Yıllardır araba kullanıyorum zaten.
He conducido por años.
Daniel araba oyunu oynamak için tabletini bıraktı.
( Neumáticos chirrían ) RALPH : Daniel puso su tableta abajo para jugar el juego de conducción,
Çoğu kişi ayak izini çeşitli şekillerde en aza indirmeye çalışıyor. Örneğin daha verimli ampul kullanımına geçmek, kısa süreli duş almak, işe bisikletle gitmek, güneş enerjisi kullanmak, hatta elektrikli araba almak gibi.
Muchos intentan reducir su huella ecológica al cambiar sus focos por otros más efectivos, tomar baños cortos, ir al trabajo en bicicleta, usando energía solar, o incluso comprar un auto eléctrico.
- Araba kullanmanı kastetmiştim.
¿ Digo, para conducir?
- Araba sürmeyi nereden öğrendin?
¿ Dónde aprendiste a conducir?
Kim ya da neyle karşılaşacağımızı bilmiyoruz. İşler kötüye giderse, motoru çalışır vaziyette bir araba gerekecek.
No sabemos quién o qué hay ahí dentro, y si las cosas se ponen feas, necesitamos un coche en marcha.
Annemin evine ona okulu bırakıp bir gruba katılmak istediğim söylemek için araba sürüyordum..
Estaba conduciendo hacia la casa de mi madre para decirle que iba a dejar la universidad para unirme a un grupo,
Araba kapanmadı ve kapıları da açılmadı düşündüm ve "işte bu!" dedim.
Se bloqueó, las puertas no se abrían, y yo pensaba : "Esto es todo".
Dembe, bakalım araba için... hiç sesli kitap kasedi bulabilecekmiyiz.
Dembe, deberíamos ver si conseguimos un audiolibro en casete para el auto.
Havalandırması olmayan bir garajda güç kaynağı olarak araba motoru kullanılır mı?
No deberías haber utilizado el motor de un coche para dar energía a algo en un garaje sin ventilación.
Çalışan bir araba var.
Hay un coche en marcha.
Araba.
El coche.
Beyler, Prime Exotics'e hoş geldiniz, tüm araba hayallerinin gerçekleştiği yere.
Caballeros, bienvenidos a Prime Exotics, donde los autos se hacen realidad.
Erkek ol ve bir araba sat bugün adamım.
Sé alguien. Vende un auto, mi hombre.
Hiç Ashworth Bulvarı'nda araba sürmedin mi?
¿ Has manejado por el Boulevard Ashworth?
Araba iyi durumda mı?
¿ Está bien el auto?
Otomatik bir araba gibi.
Es un coche autodirigido.
Nikolaj da dört yaşında ama biz hâlâ araba koltuğuna oturtuyoruz. Beni tanırsınız, bir baba olarak güvenlik her şeyden önce gelir.
Nikolaj tiene cuatro, pero seguimos con el asiento del auto hasta que sea posible, pero tú me conoces...
Sonra bir benzinliğe gidip yeni bir araba çalacağım daha sonra havalimanına gidip sahte kimliğimle uçak bileti alacağım. Seni de otoparkta öldürüp yine ortalardan kaybolacağım.
Luego conduciré hasta la gasolinera donde robaré un auto e iré al aeropuerto, donde compraré un pasaje con mi identificación falsa, luego te mataré en el estacionamiento y desapareceré de nuevo.
Ben sedan araba sürüyorum.
yo conduzco un sedán.
Güney Africa'da araba sürmek.
La circulación en Sudáfrica.
Ve toplantının sonunda bir arabanın olabileceği en iyi şey olan bir araba yapmaya karar vermiş olmalılar.
Y deben haber decidido hacer un coche que sea el mejor coche posible.
Hiçbir kural veya sınırlamaya tabi olmayan bir araba yapmak istemişler.
Querían hacer un coche que no se ciñera a ningún tipo de regla o regulación.
9 saniye... Araba zamanında karşılığı 1 yıl!
Nueve segundos en tiempo de coches, ¡ eso es un año!
Mükemmel, mükemmel bir araba.
Es un coche genial.
- Büyük araba.
- Un gran coche.
Ve araba...
Y el coche parecía...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]