English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Espagnol / [ A ] / Ayrılmayın

Ayrılmayın traduction Espagnol

1,299 traduction parallèle
Yanından ayrılmayın.
¡ Quédese con ella!
Peşinden ayrılmayın.
Síguelo.
Adam onu bekleyen arabasına binerse, ULAŞIM ne olursa olsun peşinden ayrılmayın.
Si un coche lo espera y se va, lo sigues pase lo que pase.
Lütfen ayrılmayın olur mu? Lütfen bir yere gitmeyin.
Por favor, no se vaya, ¿ bueno?
Bir yere ayrılmayın.
No se vayan.
Bu yüzden bizden ayrılmayın.
No os lo perdáis.
Bizden ayrılmayın.
Quédese ahí.
Ayrıntılarını ve gerisini merak ediyorsanız bizden ayrılmayın.
Permanezcan atentos si quieren... conocer los detalles. Volveremos después de la publicidad.
Şimdi, sessiz olun ve birbirinizden ayrılmayın.
Ahora, hagan silencio ; manténganse juntas.
Unutmayın, şehrin acil tahliye planının... bir kopyasını almadan sakın buradan ayrılmayın.
Acuérdense, no se vayan sin llevarse una copia del plan de evacuación.
Ayrılmayın, 15 dakika sonra birlikteyiz.
No se vayan. El próximo show es en 15 minutos.
Bizden ayrılmayın.
No nos dejen.
Ayrılmayın.
No se vaya.
Ayrılmayın.
Espere.
Ayrılmayın, lütfen.
Espere, por favor.
Yavaş gideceksin, sessiz olacaksın. Birbirinizden ayrılmayın.
Vayan despacio y en silencio, quédense juntos.
Birbirinizden ayrılmayın ve adımlarınıza dikkat edin.
Miren por donde pisan.
Ayrılmayın.
Permanezcan con nosotros.
Lütfen, turdan ayrılmayın.
Por favor, mantenganse con el resto del tour.
- Birbirinizden ayrılmayın.
- Permanezcan juntas.
Bir yere ayrılmayın, hemen dönüyoruz.
No se vayan, ya regresamos.
Bir yere ayrılmayın, hemen geliyoruz.
No se vayan, pronto regresaremos.
Bir yere ayrılmayın, hemen geliyoruz.
No se vayan, ya regresamos.
Ayrılmayın lütfen.
Un momento, por favor.
Toni Post Şov, iç gıcıklayıcı başka konularla geri dönecek. Bizden ayrılmayın.
Volveremos con más escándalo en el show de Toni Post.
Sıradan ayrılmayın.
Permanezcan en línea. Manténganse derechos.
Lütfen bizden ayrılmayın.
Tenemos un boletín.
Özel haber için bir yere ayrılmayın.
Tenemos un reportaje especial :
Ama ülkeden ayrılmayın.
Quedan libres bajo su propia responsabilidad.
Aşılanmanız gerekiyor, derhal evlerinize dönün ve sakın ola, evlerinizden ayrılmayın.
Deben ser vacunados, vuelvan a sus casas inmediatamente... y no salgan de casa.
Tekrar ediyorum, sakın evlerinizden ayrılmayın.
Repito, no salgan de casa.
Tamam mı beyler, kıçımdan ayrılmayın ve beni takip edin!
¡ Está bien, chicos! - ¡ Detrás de mí! ¡ Seguidme!
Çocuklar, avludan ayrılmayın.
Quédense en el patio.
- Siz Üstat Shakespeare misiniz? - Bir yere ayrılmayın sakın.
¿ Es Ud. El maestro Shakespeare?
Daha fazla detay için bizden ayrılmayın.
Quedense con nosotros para más detalles.
Daha fazlasını öğrenmek için sakın bizden ayrılmayın.
- Quedense para mas detalles.
- Ayrılmayın.
- Un momento.
- Ayrılmayın.
- Espere.
Sakın bir yere ayrılmayın.
Así que no vayan a ninguna parte, por favor.
Hey, çevremden ayrılmayın!
¡ Oigan, dejen de moverse en derredor!
Bir saniye ayrılmayın.
Esperen momento.
- Lütfen ayrılmayın.
- Un momento, por favor.
Yanımdan ayrılmayın.
No se aparten de mí.
Bulacağım ama kızgın ayrılmayı sevmem.
Lo conseguiré, pero no te vayas cabreado.
şoklanmayı, kül yutmayı, coplanmayı, sırılsıklam olmayı, vidalanmayı, soyunmayı, tırmalanmayı, boğulmayı, kurban edilmeyi, deli gömleği giydirilmesini, çiğnenmeyi, soluk almamın engellenmesini, yakılmayı, bacaklarımın ayrılmasını, taşlanmayı, baskı altında kalmayı, çakılmayı, çığlık atılmasını, bağrılmayı, ikiye ayrılmayı,
desvestido, arañado, sofocado, sacrificado, encamisado, estrujado, ahogado, quemado, apedreado, asfixiado, golpeado, gritado, vociferado, abierto en dos, serruchado en mitades, abrochado, sodomizado, rellenado, hambreado,
Frasier babamın Sherry'den ayrılmayı iyi karşıladığını söylüyor.
Frasier estaba diciéndome lo bien que papá está tomando su ruptura con Sherry.
Lütfen ayrılmayın.
No se vayan.
Bizden ayrılmayın.
No se vayan.
- Ayrılmayı başlatın.
Inicien protocolos de desacoplamiento.
Burasının emin ellerde olduğunu bilmek, ayrılmayı kolaylaştırıyor.
Saber que el lugar está en buenas manos me permite irme tranquilo.
Bakın, Bay Peterman gerçek şu ki, zaten Zach'den ayrılmayı planlıyordum.
Señor Peterman, de todos modos, mi plan era terminar con Zach.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]