English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Espagnol / [ B ] / Bakarsın

Bakarsın traduction Espagnol

1,734 traduction parallèle
Bakarsın senaryosunu da Hank Moody yazar.
Quizá Hank moody pueda escribir el libreto?
FBI, Santa Monica'daki eve bakar, sizde marinaya bakarsınız.
El F.B.I. Ira al piso Sus hombres al puerto.
Birine binersin, bir bakarsın, senin yaşına gelmesine daha 20 yıl var.
Una pasa de largo pero en este momento hay 20 más llegando a la mayoría de edad.
O yüzden orada bekleyip alkol komasına girmeden uzaktan bakarsınız.
Entonces permaneces en un lugar donde todos están a... un paso del alcoholismo.
Sende benim gibi tadına bakarsın, vaftiz babası.
Sabes a lo que me refirieron, Compadre.
Kısa zaman sonra, hepimiz elma yeriz, sen de unlu mamuller satışına bakarsın.
Muy pronto todos estamos comiendo manzanas, y tú estás teniendo una venta de pasteles.
sonra bi bakarsın bir iki gün içinde kendini sürekli gülerken bulursun?
Y luego en un día o dos te estas riendo y riendo.
Bakarsın, belki de bu gece sana sıcak bir yemek ve gerçek bir kadın getirebiliriz.
Bueno, tal vez podemos conseguirte una comida caliente y un colchón de verdad esta noche.
- Bir dahaki sefere sen bakarsın!
- ¡ Puedes hacer el próximo!
Bir şeye ihtiyacın olursa aşağıdaki kutulara bakarsın.
Si necesitas algo mira en las cajas de abajo.
Hani misafirliğe gitmişsindir, sıkılırsın, tuvalete gidersin,... dergileri okursun, ilaç dolabının içine bakarsın,... dolapların içine, yatağın altına bakarsın ve hiç görmemen gereken bir şey bulursun ya. Sadede gel. Lanet olsun.
Ya sabes, cuando eres un invitado... y te aburres y te metes en el cuarto de baño, y lees las revistas, y curioseas por el botiquín, miras en los armarios y debajo de la cama, y encuentras algo que Maldición.
Gelmelisin. Bakarsın.
Deberías venir a verlo.
Eve pazartesi günü bakarsınız.
Deja la inspección de esa casa para el lunes.
Bakarsın başka şeyler olur.
Una cosa llevará a la otra.
Sonra, uygun olup olmadığına bakarsın.
Porque después sólo se exigen cosas mutuamente.
Bakarsın Noel baba yenisini getirir.
Tal vez Papá Noel me traiga otro.
Bir bakarsınız ki, bir çift çocuk.
Miras y hay un par de niños pequeños...
Eğilip bir bakarsınız ki, orada bir delik vardır.
Incluso si miran abajo y todo lo que ven es un anillo...
Birbirinize bakarsınız.
Mirándose...
Birbirinize bakarsınız. Siz kızlar şöyle yaparsınız. Adama bakarsınız ve ;
Se están mirando, y las chicas hacen esto que miran hacia arriba, y dicen :
Aslına bakarsınız, çok gurur duyuyorum. Siz nasıl hissediyorsunuz?
A decir verdad, me siento un maldito orgulloso.
Sen kaputun üstünde yatar ve çok sevdiğin yıldızlara bakarsın.
Puedes dormir en el capó y mirar las estrellas que tanto amas.
Uzun uzun bakarsın.
Dura más.
Sana yaklaşmalarına izin verirsin, gözlerinin içine bakarsın son vuruşu yaparsın.
Los atraes hacia ti, los miras a los ojos y los derribas.
Hiç belli olmaz bakarsın sadece işten güçten bahseder.
Simplemente no lo sabemos. Quizá quiera hacerse amigo, hablar de negocios.
Git top oyna, bakarsın kulağına tahliye haberin gelir.
Tu sigue la corriente, y puede que tengas una audiencia para condicional.
Yarın ki gazeteye bakarsın.
Mira el periódico de mañana.
Sonra bakarsın Knott Lunaparkı ve panayır işlerini kaparız. Kim bilir?
Luego haremos Knott's Berry y Gran Aventura. ¿ Quién sabe?
Hayatına uzaktan bakarsın, acı içinde bazı hayatlar senin içindir... asla yaşayamadığın.
Usted está de pie fuera de su vida, de duelo por una vida que jamás vivió.
Ertesi gün tekrar gidip bakarsın, bir çuval altın bulursun.
Vuelves de nuevo, al mismo lugar, encuentras una alfombra de monedas de oro.
Nefes yolu açık mı diye bakarsın, sonra...
Te aseguras de que el pasaje no esté obstruido...
Yolun sonuna varınca, bir bakarsın ki tasa edecek bir şey yokmuş.
Y, al final, gran parte de todo lo que hacemos no importa.
Bakarsın bir yerde karşımıza çıkıverir.
Puede que nos lo encontremos.
Belki oradan öylesine geçer, onlara bir bakarsın.
Podríamos pasar con el auto y mirarlos.
Parayı alamazsın. Sadece bakarsın.
No tienes el dinero ; sólo puedes mirarlo.
Ev bakarsınız.
Consigue un departamento...
- Evet? Aslına bakarsınız, durum bundan biraz daha ciddi.
En realidad, es un poco más serio que eso.
Tabi ya. Bakarsın yarına her şey normal dönmüş olur.
Talvez todo este mejor para mañana.
Bakarsın yarına her şey normal dönmüş olur. " Salak.
Si, esta bien esperare hasta mañana.
Bakarsınız.
Si, ya vereis!
Sen başının çaresine bakarsın
Vas a estar bien
Hepsine bakarsın olur mu?
Mira todo eso, ¿ está bien?
Sen hala onun nerede yaşadığını merak ediyorsun, sadece ona bakarsın..
Todavía estas preguntando dónde vive, sólo mirale..
Bir an bakarsın aşktır, on dakika sonra, nefrettir.
Primero es amor, diez minutos después es desdén.
Sertleştiğinde, zevk almaya bakarsın.
Cuando está duro, te jode.
Belki onlara benim için bakarsın.
Quizás tú podrías cuidarlos por mí.
Okumak istemesen de resimlerine bakarsın.
Si no te gusta leerlo, mira las imágenes.
Bir ona onu sevdiğini söyler ve ne olacağına bakarsın.
Una,.. Puedes decirle que lo amas, y ver lo que sucede.
İcabına bakarsın.
Te irá bien.
Önce bir yeri deli gibi ararsınız, sonra da ikinci en iyi ihtimalin olduğu bölgeye geçersiniz, ve oraya bakarsınız. Tamam, Donny,...
Eliges al azar un lugar para comenzar la búsqueda y luego sigues por otra que consideres con probabilidades.
Bir botta siz kendi başınızın çaresine bakarsınız.
Zane, tú sí que conoces de barcos.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]