English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Espagnol / [ B ] / Başkan clark

Başkan clark traduction Espagnol

126 traduction parallèle
Başkan Clark, Başkan Santiago'nun ölümü üzerine şunları söyledi.
En su declaración anterior el Presidente Clark tuvo esto para decir sobre la muerte del Presidente Santiago.
- Başkan Clark'a bilgi verdin mi?
- ¿ Ha notificado al Presidente Clark?
Başkan Clark'ın, General Franklin'in kazandığı bu büyük zaferi kutlaması bekleniyor.
Se espera que el Presidente Clark felicite... al General Franklin por la espectacular victoria...
Başkan Clark halka aksini söylese de direniş hareketi capcanlı.
El presidente Clark quiere que se piense de otro modo pero... la resistencia está muy viva.
... 6. haftasına girerken Başkan Clark'ın doktoru tekrar ortaya çıktı.
... pruebas provenientes del personal médico de Clark han salido a la luz.
Kayıtlara göre, Başkan Clark'ın patladığı anda Dünya Gücü 1'de olmamasına mazeret olarak gösterdiği hastalığın gerçek olmadığı ileri sürülüyor.
Esas pruebas parecen indicar que la enfermedad que le previno al Presidente Clark de abordar el Fuerza Terrestre pudo haber sido una coartada.
Başkan Clark'ın Meclis Araştırma Komisyonu'na ifade veren temsilcileri olayların Dünya Hükümetini zayıflatmak isteyen iç ve dış güçlerin hazırladıkları bir komplo olduğunu öne sürerek suçlamaları reddetti.
Los Representantes del Presidente Clark que hablaron ante el comite despreciaron estas últimas acusaciones, y las describieron como intentos de desestabilizar al Gobierno desde dentro y desde fuera.
Başkan Clark'ın Gölgeler'e ait bir gemiyi ele geçirmesine izin vermeyiz.
No podemos permitir que el Presidente Clark se haga con una nave Sombra.
Başkan Clark daha sıkı güvenlik önlemleri getirecek bir tasarı hazırlıyor.
El Presidente Clark está considerando un nuevo plan que proveerá mayor seguridad.
Başkan Clark'ın bugün tüm Dünya Merkezi genelinde sıkıyönetim ilanı anlamına gelen kararı imzaladığı yönündeki haberler doğrulandı.
Y confirmando recientes reportes, el Presidente Clark ha firmado un decreto hoy declarando la ley marcial en la Tierra para bloquear toda amenaza contra la seguridad planetaria.
Kendisi ve hükümeti hakkında açılan komplo soruşturmalarına karşı Başkan Clark anavatanda sıkıyönetim ilan etti ve Mars'la Io'da da benzeri kısıtlamalar getirmesini emretti.
Por alegaciones de una conspiración contra el gobierno... el presidente Clark ha declarado la ley marcial en la Tierra... y ordenó a Marte y Io aplicar restricciones similares.
Bu arada Başkan Clark, teslim olmak isteyenlerin affedileceğini söyledi.
En tanto, el presidente Clark ha ofrecido amnistía a todos los que se rindan.
İskender teslim olmayı reddetti ve Dünya Kuvvetleri'ni Başkan Clark'a karşı birlik olmaya çağırdı.
El Alexander se ha negado a rendirse... y solicita a otras divisiones de la Fuerza Terrestre... que se le unan contra el presidente Clark.
Mevcut kriz hakkında gelen son haberlere göre Mars Geçici Hükümeti'nin başkanı Xavier Montoya Başkan Clark'ın 5 gün önce verdiği sıkıyönetim emrini uygulamayacağını açıkladı.
En las últimas noticias sobre esta crisis Xavier Montoya, jefe del gobierno de Marte anunció que no implementará la ley marcial ordenada por el presidente Clark.
Başkan Clark, saldırıların Mars Geçici Hükümeti sıkıyönetim kararına boyun eğene kadar süreceğini söyledi.
El Presidente anunció que continuarán hasta que el gobierno de Marte acate la ley marcial.
O gemiler, Babil 5'in kontrolünü devralmak, kaptan ve komuta personelini tutuklamak ve üssü Başkan Clark'la Gece Bekçileri'nin yönetimine vermek konusunda emir aldılar.
Tienen órdenes de apoderarse de Babylon 5 arrestar y detener a su capitán y comandantes y ponerla bajo el control del Presidente y la Guardia de la Noche.
Yarbayla birlikte Başkan Clark tarafından bize ve Mars Kolonisi'ne karşı uygulanan anayasaya aykırı eylemlere bir cevap hazırladık.
Responderemos a las acciones ilegales tomadas contra nosotros y la colonia de Marte.
Başkan Clark meclisi dağıtarak, sıkıyönetim ilan ederek ve Mars Kolonisi'ndeki sivil hedeflerin bombalanması emrini bizzat vererek Dünya Birliği anayasasını çiğnemiştir.
El Presidente violó la constitución de la Alianza Terrenal al disolver el Senado declarar la ley marcial y bombardear objetivos civiles en la colonia de Marte.
Başkan Clark görevinden ayrılana kadar bağımsızlığımız geçerliliğini koruyacaktır.
Seremos independientes hasta que el Presidente Clark sea destituido.
Başkan Clark teslim olmanızı ve bordalanmaya hazırlanmanızı emrediyor.
Por mandato del Presidente, les ordenamos que se rindan.
Başkan Clark, bu durumdaki insanların ekonomik değil, sosyal sorunların bir ürünü olduğunu söylüyor.
El presidente Clark dijo que la gente así es el resultado de problemas sociales... y no problemas económicos.
Başkan Clark'ın birlikleri orayı dümdüz etti.
El lugar quedó muy dañado por los tiroteos.
Başkan Clark, bir saat sonra Sulh Bakanlığı'ndan, halkın çok sevdiği sıkıyönetim kararının suç oranlarını nasıl düşürdüğünü anlatan bir raporu kabul edecek.
En breve, el Presidente recibe un informe del Ministro de Paz sobre la virtual eliminación del crimen desde que se instaló la tan popular ley marcial.
Anavatanda işleri yürüten kişi Başkan Clark değil.
El Presidente Clark no está decidiendo por sí mismo.
Başkan Clark henüz anavatanda istediği her şeyi yapamadı o yüzden öncelikler listesinde şimdilik üst sıralarda yer almıyoruz.
El Presidente tiene mucho trabajo en la Tierra no somos su prioridad, por ahora.
İmza, bizi doğrudan Başkan Clark'a götürecektir.
Y ese código nos llevará directamente al Presidente Clark.
Emirleri Başkan Clark veriyor olabilir. Ama tetiği çekenler onlar.
Clark da las ordenes, pero ellos jalan el gatillo.
Başkan Clark bir sonraki hedefinizin Mars olduğunu biliyor.
El Presidente Clark sabe que Uds. irán a Marte.
Geçtiğimiz üç yıl boyunca, Başkan Clark, eski başkan Santiago'ya suikast düzenleyip iktidara geçtiğinden beri ekranda yanlış bilgilerden, propagandadan ve yalanlardan başka bir şey görmek mümkün değil.
Durante los últimos tres años, desde que el Presidente Clark asumió el poder... tras organizar el asesinato del Presidente Santiago... no han estado oyendo más que información falsa, propaganda... y completas mentiras.
Ve onlar bizi engellemeyi başarana ya da Başkan Clark makamından çekilip sine-i millete dönene kadar da devam edeceğiz.
Y vamos a seguir diciéndola, hasta que nos cierren... o hasta que el presidente Clark dimita y devuelva la Tierra a su pueblo.
Buraya Başkan Clark'ı tutuklamaya Gece Bekçileri'ni dağıtmaya ve hükümeti tekrar halka teslim etmeye geldik.
Estamos aquí para arrestar al Pte. Clark, para desmantelar a la Vigilancia Nocturna... y devolver nuestro gobierno a manos de su pueblo.
Başkan Clark öldü.
El Presidente Clark está muerto.
Bir seneden uzun zaman önce Başkan Clark'ın özel harekât birliklerinin binayı basmasından ve sıkıyönetim ilanından beri aranızda değiliz.
Más de un año, desde que ISN fue capturada por fuerzas de élite... enviadas por el presidente Clark... más de un año desde que se declaró la ley marcial.
Başkan Clark, 49. bölgedeki Dünya Kuvvetleri karakoluna bölgedeki geçidi kontrol etmek üzere bir Cengâver bölüğü gönderdi.
El Presidente ordeno a la base 49 de Fuerza Terricola poner un escuadron de Astrofurias a patrullar la hiperpuerta local.
Ama Psişik Birliği içindeki elit bir saldırı gücü olan ve sadece Başkan Clark'a bağlı olan Kara Omega bölüğünün ağır silahlı nakliye gemileriyle yola çıkarıldığını kimse bilmiyor.
Lo que no saben es que se ha enviado un escuadrón Omega Negro de ataque de elite al mando directo del presidente Clark en transportes fuertemente armados.
Özellikle Başkan Clark'ın getirdiği seyahat yasağından sonra.
Ya que el Presidente Clark restringio los viajes.
Başkan Clark'ın sıkıyönetim ilanını kabul etmelerini zorlamak amacıyla Proksima 3'gönderilen bir Cengâver bölüğü'nün taraf değiştirip Proksima 3'teki direnişçilere katıldığı bildirildi.
Y un escuadrón de Naves Furia enviadas contra Próxima 3 para obligarlos a aceptar la ley marcial decretada por el Pte. Clark, desertaron.
Başkan Clark'ın vurduğu gezegenlerden kaçan hasta ve yaralıları taşıyorlardı.
Llevaban enfermos y heridos de los lugares que Clark ataco.
Başkan Clark'ın düzenlediği son saldırıda diğerlerine örnek olması için 10.000 sivil infaz edildi.
En el último ataque, autorizado por el Pte. Clark asesinaron a 10 000 civiles como escarmiento a otros.
İnsani yardım haricinde Başkan Clark ve Dünya Birliği'nden yapılan tüm yardım taleplerini geri çevireceksiniz.
No respondan a pedidos de ayuda militar de Clark. Ni de la Alianza Terrestre, salvo si es ayuda humanitaria.
Başkan Clark kontrolden çıktı.
El presidente está fuera de control.
Şerif Clark'ın kuklası, belediye başkanı ve kasabanın yarısı ölmekten korkuyorlar.
Clark tiene amedrentados al sheriff, al alcalde y a la mitad de la pobalción.
Ajo üniversitesi başkanı Elgin Clark'ı bağlar mısın?
Comunícame con el presidente de la universidad de Ajo.
Ziegler'dan sonra Başkan'ın kampanya menajeri Clark McGregor gazetecilerin önüne çıktı.
Tras estas declaraciones, el director de la campaña, C. MacGregor, dio una rueda de prensa.
Başkan Chester A. Arthur. Clark Gable.
El presidente Chester A. Arthur.
Başkan Luis Santiago'nun ölümü kesinleştikten sonra Başkan yardımcısı Morgan Clark başkanlık yemini etti.
Siguiendo con la muerte del Presidente Luis Santiago el Vice Presidente Morgan Clark tomó el juramento de presidencia.
Birlik'le Başkan Yardımcısı Clark'ın arasında olanları hatırlıyor musunuz?
¿ Recuerdas el escándalo acerca del Cuerpo apoyando al Vicepresidente Clark?
Yeni kurulan Kamu Araştırmaları Bürosu'nun açıkladığı rakamlara göre Başkan William Clark önderliğindeki hükümetin, icraatlarında önceliği Dünya'nın ihtiyaçlarına vereceğini açıklaması popülerliğini oldukça arttırdı.
Según cifras publicadas por la recién creada oficina de moral pública... los niveles de popularidad del Presidente William Clark han subido dramáticamente... gracias al énfasis de su administración en ocuparse de las necesidades de la Tierra.
Başkan Santiago'nun suikasta kurban gittiğinin ve her şeyin arkasında Clark'ın olduğunun kanıtı.
Es la prueba de que el Presidente Santiago fue asesinado y que Clark estuvo detrás de todo.
Bugün açığa çıkan şaşırtıcı kanıtlar Başkan Santiago'nun ölümünün bir kaza olmadığını aksine, içeriden hazırlanan bir suikast sonucunda gerçekleştiği, şimdilik iddia diyebileceğimiz komplonun dönemin Başkan Yardımcısı Clark tarafından hazırlandığını gösteriyor. Delillerin doğruluğu araştırılıyor.
Con la asombrosa grabación que se ha revelado hoy se demuestra que la muerte del Presidente Santiago no fue un accidente sino un asesinato planeado desde adentro el entonces Vice Presidente Clark estuvo implicado en esta alegada conspiración la prueba está siendo sometida a análisis para determinar su autenticidad.
Oregon Üniversitesi kampüsünde hiçbir şiddet olayının çıkmaması Başkan Clark'la Eugene polis departmanın elindedir.
Algunos tipos nacieron para agitar la bandera ooh, ellas son rojas, blancas y azules Cualquier hecho de violencia en el campus de la Universidad de Oregon...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]