Bekleyemeyiz traduction Espagnol
1,225 traduction parallèle
Ama bunu bekleyemeyiz zaten.
No podemos esperar eso.
Köprünün bitirilmesini bekleyemeyiz.
No podemos esperar a que lo terminen.
Daha fazla bekleyemeyiz.
Nos están esperando.
Bekleyemeyiz.
No podemos esperar.
Seni bekleyemeyiz.
Ella no te esperaría a ti.
- Bekleyemeyiz.
- No podemos esperar.
Anlamayı bekleyemeyiz, o bizden çok üstün.
No se supone que entendamos, el esta tan por encima nuestro!
Tamamdır, O iğrenç göt için daha fazla bekleyemeyiz.
De acuerdo, no esperaremos más a ese idiota.
Yardım çağrıları gönderdik, ama bu kadar uzaktayken, iki haftadan önce bir yanıt bekleyemeyiz.
Hemos enviado llamadas de socorro pero, dada nuestra posición remota, no esperamos respuesta en 14 días.
Burada konuştuğumuz radikal tartışmaları dinlemelerini bekleyemeyiz elbette.
Y no podemos suponer que soportarían charlas tan radicales a la mesa.
Daha fazla bekleyemeyiz. Kontrol edeceğim.
No podemos esperar.
Kendimizi kabullenmeden başkalarının, bizi kabullenmesini bekleyemeyiz.
No podemos pensar en ser aceptables para otros...... hasta que primero nos demostremos aceptables para con nosotros mismos.
Ne yani herkese göz kulak olmasını bekleyemeyiz ya.. - Başlamadan önce tam şurada öyle duruyordu..
Estaba de pie en la platea antes de empezar.
Bayanlar baylar, dostlar ve komşular. Bekleyemeyiz.
Señoras y señores, amigos y vecinos, no podemos esperar más.
Bir saniye daha bekleyemeyiz.
No puede esperar ni un segundo más.
Daha fazla bekleyemeyiz.
No podemos esperar más.
Gemimiz ele geçirilirken burada oturup bekleyemeyiz.
Pero no podemos quedarnos aquí mientras requisan la nave.
Haydi. Tüm gün bekleyemeyiz.
Vamos, no tenemos todo el día.
Saçmalamayı kesin. Daha fazla bekleyemeyiz.
Dejaos de gilipolleces, no podemos esperar más.
Nerde kaldınız? Sonsuza kadar sizi bekleyemeyiz.
¿ Por qué tardaron tanto?
Sizin evlatlarınızı bekleyemeyiz!
No podemos esperar por sus hijos!
Onu bekleyemeyiz.
Bueno, no podemos esperarla.
Yerel yetkililerden fazla yardım bekleyemeyiz.
Las autoridades locales no nos ayudarán demasiado.
Burada öylece oturup bekleyemeyiz.
No podemos sentarnos aquí y esperar.
Uzayda oturup yardım bekleyemeyiz.
No podemos quedarnos parados en el espacio.
Oturup yazı bekleyemeyiz, değil mi?
Bien, no podemos esperar hasta el verano, no es cierto?
Artık bekleyemeyiz!
¡ No podemos esperar!
Bu kadar dakik olmasını bekleyemeyiz.
Quizás podríamos esperarle un momento.
Bütün gün bekleyemeyiz.
No tenemos todo el día.
- Bekleyemeyiz. - Sakin ol!
¡ No podemos esperar!
- Bekleyemeyiz. Bay Cavan, imzanızı alabilir miyim?
Sr. Cavan, ¿ me da un autógrafo, por favor?
Burada beş dakika bile bekleyemeyiz. Ne yapacağız?
Si salimos ahora no duramos ni cinco minutos. ¿ Qué hacemos?
Hadi söyle! Bütün gece bekleyemeyiz!
¡ Vamos, responde!
- Akşama kadar bekleyemeyiz burada.
- No tenemos todo el día.
Bayan Ono'nun sonsuza dek sana göz kulak olmasını bekleyemeyiz.
No podemos esperar que la señora Ono cuide de vosotros para siempre.
Daha fazla bekleyemeyiz.
No esperemos mas.
Beğendiğin kişinin suçlu olduğunu öğrenmek acı olmalı Eliza, ama soyunu dikkate alırsak, daha iyisini bekleyemeyiz.
Me compadezco de usted Eliza, por descubrir las faltas de su favorito, pero realmente, considerando su ascendencia, uno no podría esperar nada mejor.
Salıya kadar bekleyemeyiz!
No. ¿ El martes?
Daha fazla bekleyemeyiz.
No podemos esperarlo más.
Yeniden birlikteyiz, başka bir günü bekleyemeyiz.
Ahora que estamos juntos otra vez, no podemos esperar.
Başka bir haftayı bekleyemeyiz. Programı öne almalıyız.
No podemos esperar otra semana, debemos adelantar el calendario.
Bekleyemeyiz, Nat.
No podemos esperar Nat.
Çadının kendi kendisini suclamasını bekleyemeyiz herhalde, değil mi?
Ahora, no podemos esperar que la bruja se acuse a sí misma, no?
Daha fazla bekleyemeyiz Grace.
No podemos esperar más tiempo, Grace.
Bütün gün seni bekleyemeyiz.
No tenemos todo el día.
Meg, doktorun emirlerini bekleyemeyiz.
No podemos esperar una orden médica.
- Tüm gün burada bekleyemeyiz.
- Podemos estar acá todo el día.
Bütün gün burada bekleyemeyiz.
Vamos, chico. No tenemos todo el día.
Birkaç gemi daha bizimle gelseydi daha iyi hissederdim ama bekleyemeyiz.
Me sentiría mejor si tuviéramos algunas naves más, pero no podemos esperar.
Ömür boyu bekleyemeyiz.
- Cómo te atreves a hablarme así!
Hayır, bekleyemeyiz.
No, no podemos esperar.
bekle 9205
bekleyin 1931
beklemek 37
beklerim 153
bekledim 48
bekle beni 131
bekleme 36
bekleriz 49
beklemiyordum 16
bekleyeceğim 167
bekleyin 1931
beklemek 37
beklerim 153
bekledim 48
bekle beni 131
bekleme 36
bekleriz 49
beklemiyordum 16
bekleyeceğim 167
beklemedeyim 24
bekle bir dakika 1308
bekleyelim 43
beklesene 61
bekle bir saniye 289
bekleyin bir dakika 145
bekleyin lütfen 40
bekle biraz 541
bekleyemem 97
beklemek istemiyorum 17
bekle bir dakika 1308
bekleyelim 43
beklesene 61
bekle bir saniye 289
bekleyin bir dakika 145
bekleyin lütfen 40
bekle biraz 541
bekleyemem 97
beklemek istemiyorum 17