English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Espagnol / [ B ] / Ben aç değilim

Ben aç değilim traduction Espagnol

435 traduction parallèle
Hayır, ben aç değilim, ya siz?
No, no tengo hambre, ¿ y vosotros?
Ben aç değilim.
Yo no tengo hambre.
- Ben aç değilim. - Ben de.
- No tengo hambre.
Üçümüz için bir ziyafet çekelim. - Ben aç değilim.
En una cena para nosotros tres.
Ben aç değilim.
No tengo hambre.
- Baba ben aç değilim
Papá, no tengo hambre.
- Ben aç değilim hanımefendi.
- No tengo hambre, señora.
- Ben aç değilim... - Ne?
- Comeré más tarde ".
Ben aç değilim.
- Yo no tengo hambre.
- Ben aç değilim.
- No tengo hambre.
- Ben aç değilim.
- No tengo mucha hambre.
Bir noktayı açıklığa kavuşmak isterim ki, ben affetmesini bilmeyen biri değilim.
Quiero destacar que no soy del tipo que no perdona.
Acı çekmenden, ben sorumlu değilim.
No seré yo el responsable de su sufrimiento.
- Hayır, çok aç değilim. Ben...
- No, no tengo hambre, yo...
Teşekkür ederim Profesör Ben karanlıkta değilim açılmış ve kapanmış olan bir davayı görebiliyorum.
Gracias. Profesor. Yo lo veo todo muy claro y creo que el caso esta resuelto.
Ben zaten aç değilim.
Yo no tengo hambre.
Hayatım, ben çok aç değilim.
- ¿ Y ESO A USTED QUÉ LE IMPORTA?
Pek aç değilim ben.
No tengo mucha hambre.
- Kapıyı aç! Ben ordu mensubu değilim.
- Abra, no acato sus ordenes.
Açıkçası, ben aile sahibi değilim.
Francamente no soy un hombre de familia.
Ben pek aç değilim aslında.
No creo que tenga demasiada hambre.
Kapının açılmasını isteyen ben değilim.
Pero ella necesita aire.
Yine de şunu açıklamalıyım ki, ben yarışmacılardan biri değilim.
Debo aclarar que yo no voy a competir.
- Ben aç gözlü değilim.
- No soy ambicioso.
Antenin kapalı. - Hayır, ben açıkçası farkında değilim.
- De verdad que no me he dado cuenta.
Ben çok prensibi olan biri değilim... ve açık fikirli biriyim.
Yo soy un hombre de pocos principios y listo para cambiarlos.
Bütün arazini istemiyorum,... ben aç gözlü değilim, yarısı yeter.
No quiero todas tus tierras. La mitad me serán suficientes. No soy insaciable.
Ben kaçak yolcu değilim ve sen ellerimi acıtıyorsun!
¡ No soy un polizón y me hace daño en las manos!
Aç değilim ben.
- No tengo hambre.
Canını acıtacak olan ben değilim.
Yo no soy quien te maltratará.
- Ben bir kez daha asker geçirmesine izin değilim. - Fortkullanıcısının düşmüş, rota kuzeye ise açıktır. Sen Orgeneral Canbie takviye alabilirsiniz bir gün içinde Santa Fe alabilir.
Puedes hacerlo pedazos y luego obligarle a retroceder a lo largo del Río Grande hasta Texas, hasta Nueva Orleans, todo el sudoeste será nuestro.
Ben o kadar açık fikirli değilim. Sen kusura bakma.
Mi mujer es un poco abierta de mente, lo siento.
Şimdi sayen de ben de aç değilim.
Ahora, gracias a ti, yo tampoco.
Ben mi? Ben pek aç değilim.
No tengo hambre.
Gerçekten, ben o kadar aç değilim.
Realmente no tengo hambre
Ben sadece aç değilim.
No tengo hambre sencillamente.
Şimdi ben de aç değilim.
¡ Ahora no tengo hambre!
- Ben artık aç değilim.
- Ya no tengo hambre.
Ben kuş değilim ve acı çekiyorlarsa da umrumda değil.
No soy un ave, y no me importa si sufren.
Açıkçası ben değilim, kardeşim.
Honestamente, yo no, pero mi hermano sí.
Ben eve gidiyorum, aç değilim.
Me voy a acostar, no tengo hambre.
Ama odasına adım attığımda gözlerindeki bakış bunu açıklığa kavuşturdu : Gelmesini beklediği kişi ben değilim.
Puedo decirle que cuando llamo a la puerta y entro a su habitación,... me basta con ver su cara para comprender que no es a mí... a quien espera.
Acı bana, ben eskiden olduğum adam değilim artık.
Escúchame, so soy el hombre que solía ser.
Hiçbir şey açıklamıyorum, ben değilim, o kadar.
- No sé, no soy yo y punto.
Cidden, ben oğlancı değilim. Ama estetik açıdan konuşmak gerekirse on iki yaşındaki bir oğlanın götü gibisi yoktur.
En serio, no soy un pederasta, pero... esteticamente hablando... nada es comparable al culito de un chico de doce años...
Ben bile kendime karşı bu kadar acımasız değilim.
Ni siquiera yo soy tan dura conmigo misma.
Ben hiç aç değilim, gerçekten.
No tengo hambre, te lo aseguro.
Ben pek aç değilim.
No tengo hambre.
Eğer fazla açık olduysam beni affet ama ben gerçekten iyi değilim.
Discúlpeme si he sido poco claro, pero no estoy bien.
Ben fazla aç değilim.
No estoy tan enojado.
Açık saçık nutuklarını, dinleyeceği türden birisi değilim ben.
¡ Seguirle la corriente no es lo mismo que oír una sarta de obscenidades!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]